- 1161 Okunma
- 5 Yorum
- 0 Beğeni
İNSAN HER KARAR VERİŞİNDE KUMAR OYNAR...
Canan Tan’ın son kitabını okudum, En Son Yürekler Ölür. Kitap hakkında fazla yorum yapmak istemiyorum. Sadece tarzım değildi diyip konuyu kapatıyorum. Ancak kitapta bir cümle dikkatimi çekti ve beni düşündürdü.
" İnsan her karar verişinde kumar oynar. "
Tanrının varlığına her zaman inanmışımdır. Ateist değilim. Benim kabul edemediğim Tanrı ya ulaşmak için kul’un önüne konan yaptırımlar. Bildiğim kadarı ile bu da beni Deist yapıyor. Bazı yorumcular deistlerin potansiyel ateistler olduklarını savunurlar. Katılmıyorum. Ben kul’sam ki öyleyim, Tanrı’mla benim arama hiçbir şey giremez. Hiçbir yaptırım beni Tanrıya yaklaştırmaz ya da uzaklaştırmaz. Bu benim görüşüm, inancım ve yoruma açık değil.
Bir karar aşamasında Tanrının her zaman iki yol önerdiğine inanıyorum. Hangisini seçeceğimize biz karar veririz. Kader burada pek devreye girmez. Seçim tamamen bizim yapabilirliğimiz, cesaretimiz ve kararlılığımızla bağlantılıdır.
Kendi hayatımda dikkatimi çeken şu olmuştur.
Ne zaman aldığım karar için “yanlıştı” demişsem.
Ne zaman seçtiğim yol için “ keşke “ demişsem.
Tercihimi kolay yoldan yana kullanmışımdır.
Bu bir anlamda kumardır. Ama kumar yolun seçimi ile ilgili değildir.
Tercihin ne: Kolay mı? Zor mu? İşte asıl kumar bu dur.
İnsan, hayatının hiçbir yanlışında kendisini suçlamaz. Dikkat eder ve dürüst olursanız siz de bu görüşe katılacaksınız. Hep bizim dışımızdakiler suçludur. Kişiler, olaylar, varlıklar. İlla ki birisi ya da bir şey, bir dürtü, istemimiz dışında bizi o yanlış kararı almaya yönlendirmiştir.
Ne kadar büyük bir gaflettir. Oysa sadece bir an için dürüst olabilsek anlayacağız ki yanlışı doğuran kendimiz izdir.
Peki, varsayalım ki bunu kabullendik. O zaman kendimizi nasıl affedeceğiz?
Kaos, kaos mu doğuruyor ne?
Oysa daha da kötüsü var. Sanırım buna hayatın cilvesi demek doğru olacak.
Aldığımız kararın ya da seçtiğimiz yolun doğruluğu hemen kendisini gösterir de yanlış geri dönülmez, tamir edilemez zaman aşımından sonra ortaya çıkar.
Yani zarı attıktan sonra “Pardon” yok. Elinize alıp bir daha sallayamıyorsunuz.
Zarınızı her attığınızda istediğiniz gibi düşmesi dileklerimle.
Eser Aslanlı
izmir
YORUMLAR
Akıl, irade, kader, doğru, yanlış, seçim, inanç...hiç bir şeyden etkilenmeden bu, kavramları kendimizce anlatsak acaba ne kadar ortak bir anlam ortaya koyabiliriz.
Algılarımıza göre doğru, yanlış mı olmalı, bir başka deyişle doğruyu, yanlışı mutlaka yaşayarak mı bilmeliyiz. Yoksa insanlığın ilk doğuşundan bugüne kesinleşmiş doğru ve yanlışları yok mu sayıp hepsini yeniden yaşayarak öğrenmeliyiz. Belki herkesin doğrusu, yanlışı kendine göredir...
Bu güzel düşüncelerinizi bizlerle paylaştığınız için teşekkür ederim, kendi adıma. Güzel de bir içerikti ayrıca...
Sevgiyle kalın.
Saygılarımla.
Güzel tespitler var. Duvar gibi sağlam cümleler... Belli... Çalışan bir zihnin ürünleri bunlar. Severim böyle yazıları ve yazarları. Sorgulayıcı, ezberdekilerle yetinmeyen kalemler hep beni cezbetmiştir. Kader konusunda yoruma açık tutmadığınız konularda yorumum yok. Fakat mülahazalarınıza yakın düşündüğümü söyleyebilirim. İrade var, bu bir gerçek. Ama Kader de var. Bu diğer bir gerçek. Seçebildiklerimiz ve seçemeden yaşamak zorunda olduklarımız. Şu an aynı dilde yazıyor olmamız, seçimizi değil kader. Ama yazmamız irade sonucu... Karmaşık bir konu. Fakat hissediyorum. Hiç kimse rolünü şaşırmıyor sanki. Bu senaryo bir yerlerde yazılı olmalı.
Tekrar tebrik ediyorum. Başarılar...
Bilime göre insan düşünen bir hayvandır
İnsanı hayvandan soyutlayan tek tarafı ,düşünür olmasıdır
Burada akıl ve mantık devreye giriyor,
insanlar Tanrının kendisine sunduğu bu ayrıcalığı yüreği beyni ve nefsi ile kullanıyor,buda kişinin bilgeliği ile ilintilidir
İnsan hayatı yanlışlıklarla var olmuş
Adem ile Havanın yasaklanan bir meyveyi yemesi
Cennetten kovulması bile başlı başına insanlığın doğuşunun bile hata ile dolu olduğunu kanıtlayan bir örneği
Yalnış yapılmadan doğruyu bulmak, doğru olanı peşinen algılamak mümkün değil
Burada karrarı , kişinin aklı mantığı , nefsi ve vicdanı karar verir
Yazınızı düşündürücü manidar buluyorum, düşünen naif yüreğinizi saygı ile selamlıyorum
İyiki varsınız bilge saygın yürek diyorum
Saygılarımla efendim
________Ali Cemal AĞIRMAN_____________
Sevgili Eser hanım. Can TAN'IN o kitabını bende okudum. Sizin gibi içeriğini yazmayacağım ama dediğiniz süz üstüne bir yazı yazmış çok da eleşti almıştım başka bir platformda.
İnsana Tanrı akıl vermiş ve bu aklını kulalnması gerektiğini söyleyerek önüne iki seçenek koymuş O seçeneklerden hangisine gideceğini kişi kendisi belirler. yaptığı yanlışlardan veya doğpruşardan bir başkası sorumlu değildir. Yalnızca kendisi sorumludur ve o sorumluluğu da taşımayı bilmelidir. Eğer bilemiyorsa bir başkasını suçlamak kolayına geldiği için onu seçer.
Yanlış yapmadan doğruyu bulmak çok güçtür. Yanlış yapacalsınız ki doğruya ulaşabilesiniz. Ve yapılan yanlışlardanjh dolayı da kişiler anında soyutlanmamlıdır olduğu çevreden.
Bu konu hakkında sayfalarca yazı yazabiliriz ama biz kısa kesip ana fikri yazıp ayrılalım değil mi?
Güzel bir konu idi. Sevgiler yüreğinize
" İnsan her karar verişinde kumar oynar. "
Kaybetse bile, kayıplarının ardındaki kazancı görebilenler daima kazanır..
Bana göre yanlış karar diye bir şey yok.. Her yanlış yeni bir doğruya götüren bir deneyimdir.. Bütün yollar, bütün kararlar eninde sonunda doğruya çıkar..
Kimi yol uzun, kimi kısa
Kimi karar acı kimi tatlı
Kimi kolay kimi zor
Ama herkes kendi doğrusuna kendine en uygun olanı seçip öyle gidiyor.. Kimi gitmeden önce farkındalıkla en iyi olanı seçiyor, kimi farkındalıksız bodoslama dalıyor.. Biri erken biri daha geç ama her ikisi de doğruya gidiyor.. Farkındalıklı seçim yapmak zaman kaybettirmiyor..
Yaptığımız her seçimin sorumluluğu bize ait ve Tanrı hepsini destekliyor, dur gitme kulum deyip engel olmuyor.. Git, yaşa ve gör, deneyimleyerek kendi doğrunu bul diyor.. Hayatın amacı da bu değil midir..
Zarı her attığımızda da ihtiyacımız olan taraf olacaktır düşen.. Sadece gelenin bir şans yada tesadüften ibaret olmadığını bilmek ve burdan almam gereken nedir diye sorgulayıp alınması gerekeni alabilmektir önemli olan..
Bunlar da benim inancım ve doğrularım..
Düşündüren bir yazıydı.. Sevgilerimle..