- 1278 Okunma
- 6 Yorum
- 0 Beğeni
KISKANÇ KADIN
Uzun yıllar önce kendince çok mutlu bir evliliği olan bir kadın yaşarmış ;eşine ve yuvasına çok bağlıymış ve bir okadarda mutluymuş.Başta eşini sevmesede mantık evliliği yapmış belki mutlu olurum diye ama hiç nişanlılık döneminde eşini kıskanmamış çünkü ona karşı bir elektriği yokmuşSonunda babalar gününde çok güzel bir düğün yapmışlar kadın eşi ile dans ederken kendince düşünüyormuş ben bu adamla bir yastığa nasıl başımı koyarım diye;ama nafile artık yolun sonuna gelmişti çare yok katlanacağım demiş bir taraftanda olumlu düşünüyormuş artık sıcacık bir yuvası olacak ve mutlu olmaya çalışacakmış
Nedense , eşide eski çapkınlardanmış vede devamlı gördüğü kişiymiş acırmış onun haline kadın eskiden o eşi olacak bey kızlara laf atarken kızlar onla dalga geçermişler kadın ise çok acırmış haline .eşi ile dans ederken kollarındaki adam hala sağa sola bakıyormuş ama kadın o an önemsememiş.Düğün dernek bitmiş herkes evlerine çekilmişler .Kadın memleketinden gözü yaşlı yaşayacağı ile taşınmışlar yolda ise gözü yaşlı imiş nedense eşi hiç umursamaz tavırla şoförle sohbet ediyormuş.Neyse artık gelmişler gerçek yuvalarına gelmişler ama kadın birde ne görsün dağınık bir ev sağ solda bir yığın yıkanacak çamaşırlar bir an kadıncağız duraksamış şok geçirmiş ’Allahım ben nereye geldim ne bu hal demiş ’Ne yapsın kadın evi toparlamış düzene sokmuş evini zaman su gibi akıp gitmiş başta sakin bir hayat geçirmişler sonraları ise kadın eşine aşık olmuş gerçekten delilercesine seviyormuş oda eşinin onu sevdiği inancıyla yuvasına sarılmış eşine ise umutla bakmış. kadın hamile kalmış bir oğulları olmuş çok mutlularmış fakat eşi artık kadınla ilgilenmez olmuş.Eşinin telofonlarına mesajlar gelmiş kadıncağız kıskançlıktan eşinin telofonlarına bakmışki gözlerine inanamamış çok üzülmüş göz göre göre eşi onu aldatıyormuş kadın artık eşini annesinden bacısından ve herkezlerden kıskanır olmuş.Evliliğinin ilk altı ayı çok güzel geçmiş öteki seneler tam bir kabus olmuş kadın sevgisiz bi çare içinde yuvasını ayakta tutmaya çabalıyormuş kadıncağız kıskançlıktan hergece eşine hesap soruyormuş eşiyle bir ortamda otursalar ve eşi kiminle konuşssa hemen bu kim nerden tanıyorsun telofon gelse kim bu diye soruşturmalar yapmış.
Kadın stres atmak için çalışmaya karar vermiş ama belki kendince iyibir karardı malesef ki;eşi o evde yok iken eve bir kadın getirmiş komşular görmüş akşam kadına anlatmış kadın cinnet geçirmiş hem işyerindeki problemleri hemde eşiyle problemleri yüzünden pisikolojisi bozulmuş sonra kadın çok yanlış kar almış obeni aldatıyorsa bende aldatacağım demiş;ama yapamamuş o en çok sevdiği oğlu gözönüne almış ve oğlu için hayata devam etmiş.Zaman geçtikten sonra eşiyle başka bir şehire taşınmışlar ve eşi yine devam etmiş onu aldatmaya kadın ise kıskançlık hastalığına tutulmuş nöbetleşe krizler geçiriyormuş doktorlar çare bulamamış tek çare;huzur mutluluk malesef bunlarda kadında olmayan nesnelermiş.Sonunda eşi en son darbeyi vurmuş eşine konuştuğu aldattığı kadınla telofonda konuşmaya zorlamış ve kadını tehtit etmiş kesinlikle güzel konuş kıza bir kelam etme demiş kadıncağız boynu bükük tamam demiş kadın konuşmuş ve kıskanç kadın gözleri yaşlı telofonu eşine vermiş başlamış ağlamaya.Kadın mağdurmuş babası ’bu evden gelinliğinle çıktın kefenle girersin ancak demiş’kadıncağız boynu bükük olanlara artık boyun bükmüş ama artık kadın eşini sevmez olmuş ona olan sevgisi nefrete dönmüş eşi o kadından ayrıldıktan sonra eşine dönmüş sevgi sözleri hediyeler alsada kadıncağızın gönlünü alamamış kadın hala soğuk davranıyormuş eşine .Kadın bir gece br intihar mektubu yazmış ve kendini ölüme hazırlamış fakat karşında biricik oğlunu yatağında uyurken görünce kadın dayanamamış düşünmüş ben ölürsem oğluma kimler bakar diye vazgeçmiş intihardan ama kadın hala kıskanç ve çaresiz biçimde hayatına devam etmiş eşi ise peşinde okadar koşsada nafile;birkere kalp kırılmış aldatılmış oğlu için evliliğine devam etmiş acısıylada olsa tatlısıylada olsa buruk bir evliliği sürdürüyormuşşş....yaralıkalp
YORUMLAR
Gerçek bir hikaye masal gibi anlatılmış...İnanın hiç yabancı gelmedi hikaye. Öyle çok ki günümüzde. İki üç kadını bir arada görüp yanlarına gitsem aynı hikayeyi duyacağıma kalıbımı basarım...Deniz bey sanırım kadın melek erkek şeytan derken, taşlama yapmış. Hiç kusura bakmasın da çoğunlukla aldatan erkek...aldatanmı şeytandır aldanan mı????
Onun içindir ki, Annelere söylediğimiz bir söz var hep, ne olursa olsun kızlarınızı meslek sahibi yapmadan evlendirmeyin. İş sahibi olmadan evlendirmeyin ki; eşi aldattığı an ayrılmamak gibi bir zorluk yaşamasın,kendi ayakları üzerinde durabilsin...Erkek milletine muhtaç olmasın...Yazıktır, günahtır beş para etmeyen bir erkek için cana kıyılır mı hiç...Mutlaka çaresizlik iter de...Sabır sonunda mutlaka bir bir çıkış yolu olmalı...Güçlü olacağız, anneler güçlü olmak zorunda....Sevgimdesin ağla yüreğim...Bence bu ismi değiştirin----cesur yürek---koyun kaderiniz değişsin...dualarımdasınız...
nilkurt tarafından 11/2/2009 10:44:16 PM zamanında düzenlenmiştir.
Canım yaaaaaa
çok üzdü bu hikaye beni....
Ne yazkı ki bizim ülkemizde kadının bağımsızlığı hiç bir zaman tam olarak yerine oturmayacak.
Türküye de bir istatistik yapılsa evli kadınların %75 i ben evliliğimi çocuklarım için sürdürüyorum der ve bu doğrudur.
Ama bir yanlış var oda kadınlarımızın ürkekliği.
Şayet evliliği bitirirsem rezil olurum psikolojisi.Ama biliyormusunuz hiç bir rezillik yürümeyen bir evlilikte gururunun bir paspas gibi yerler de gezdiği kadar razil olamaz insan.
Bir koparsa zincirini kadın mutlaka bir ışık bulacaktır yaşama daha dik devam edebilmek için.
hikayede ki kadına sabırlar diliyrum.
Sevgi ile dolsun yüreğin canım.