- 746 Okunma
- 1 Yorum
- 0 Beğeni
PİPETLEME
PİPETLEME
Hortumculuğun ne olduğunu artık yediden yetmişe herkes öğrendi. Öyle ki, her gün bir yenisiyle karşılaşıyoruz. Bir ara o kadar hortumlama operasyonu yapıldı ve bu operasyonlara o kadar isim takıldı ki, neredeyse yeni yapılacak operasyonlara verilecek isim kalmamıştı.
Son olaylar hortumculuğun vatan hainliği, hortumcunun da vatan hâini olduğunu gösterdi. Fakat pipetin ve pipetlemenin (*) ne olduğunu, pipetçinin kim olduğunu pek çoğumuz hâlâ bilmiyoruz.
Pipetleme: malı inceden inceye, küçük küçük, kimseye sezdirmeden, çaktırmadan götürme operasyonunun adıdır...
İşte size birkaç örnek:
Vatandaşın biri, kendi iş yerinden, özel bir işi için, resmi bir daireye telefon açar, karşısındaki bürokrat, “siz telefonunuzu kapatın, ben sizi arayayım” der.
.
Bir bayan “iki maaşlı olmamıza rağmen bizler geçim sıkıntısı çekiyoruz. Hükümetin Tasarruf Tedbirleri Genelgesi ortada iken, yinede bâzı kişilerin devletin araçlarını şahsi işlerinde (öğrenci servisi ve piknik dâhil) hoyratça kullandıklarına şâhit oluyoruz. Bu işi yapanlar kim olursa olsun, -ister siyah, ister kırmızı plakalı- hepsini şiddetle kınıyorum...” diyerek onurlu bir tavır sergilemiştir.
.
Bir örnekte hortumla/pipet arasına verelim. İnşaat demirinin standart boyu on iki metredir. Hurda alıcısı ile fabrikanın döküm atölyesinde çalışanlar aralarında anlaşarak, standardın altında kesim yaparlar, böylece yeni demirler hurdacıya, -birazcık boyları kısa olduğu için- hurda fiyatına satılır, kesilesice eller tarafından...
Hele hele bizi biz yapan değerleri pipetleyenler yok mu?
İşte bunlar; binler, yüz binler, belki de milyonlarca pipetlemeden sâdece birkaç örnek.
Basit bir tabirle pipetleme; yumurta çalma, hortumlama ise deveyi hamuduyla ve katarıyla götürme operasyonudur.
Bilirsiniz bir çocuk önce sürünür, sonra yürür, daha sonra da koşar. Sürünmeden yürüme, yürümeden koşma ve koşu çalışması yapmadan koşucu olunamayacağı gibi, pipetçi olmadan da hortumcu olunamaz. Nasıl ki kumar bir kuruşla, içki bir yudumla, fahişelik bir öpücükle başlıyorsa; hortumculukta pipetleme ile başlar.
Neden bu hâle geldiğimizi, şimdi daha iyi anlıyoruz değil mi?
Devlet daha çok iki yoldan birisi ile soyulmaktadır.
1- Pipetleme
2- Hortumlama
Pipetlenme deyip de geçmeyelim. “Damlaya damlaya göl olur” diye boşa dememiş atalar. Pipetçiler az az götürürler ama, bir araya gelince belki de hortumculardan daha fazlasını yürütürler...
Şimdi vereceğim örnekle günümüzü kıyaslayınca ‘Nereden nereye? Heyhat! demekten kendinizi alıkoyamayacaksınız. İşte size tarihin kaydettiği en güzel örneklerden biri.
Dünyaya adâletiyle ün salan Hz. Ömer, devlet işleriyle meşgulken yanına iş ortağı gelir, Hz. Ömer yanmakta olan mumu söndürür ve başka bir mum yakar. Gelen ziyaretçi sorar, “Ya Emir-el Mü’minin niçin o mumu söndürdünüz de, bu mumu yaktınız? ” Hz. Ömer de “önceki mum devletindi ve resmi işlerimi yapıyordum, şimdi yanan mum ise benim ve şu anda şahsi işlerimle meşgulüm...” cevabını verir.
Bambaşka iki zihniyet. Biri gün gelir ‘mum’ dahi benden hesap sorar zihniyetiyle hareket ederken, diğeri her türlü yolu, sahtekârlığı, dolandırıcılığı mübah sayıyor. Ne oldu bize? Gözümüzü mal, mülk, makam, mansıp derdi mi bürüdü yoksa? Daha fazla nasıl götürebilirim hesapları mı yapar olduk? Eğer böyleysek unutmayalım herkesten, her şeyden önce kendimize yazık ediyoruz.
“Mahkemenin kadıya mülk olmadığı”nı aklımızdan hiç çıkarmadığımız gibi, “yırtılan şalvar, kör Hasan’ın şalvarı” düşüncesinden de artık vazgeçelim...
Bir makamda oturan, zannetme ki sahibi
Gündüz var gece yoktur, dudaktaki ruj gibi...
Eğer kazandığımız mal, sahip olduğumuz makam ve mevki bizi yüceltiyorsa ne mutlu, yok eğer izzet ve şahsiyetimizi törpülüyorsa, öyle makamın da, öyle malın da, bize gereği yoktur; diyenlere ne mutlu...
Sahi, hortumlama haramda, pipetleme câiz mi? Oysa, haram olan bir şeyin azı da, çoğu da haramdır.
Kalın sağlıcakla...
(*) Pipet: Sıvı içeceklerde ve labaratuvarlarda kullanılan ince uzun cam veya plastik çubuk.
Hanifi KARA
hanifikara45.sitemynet.com
YORUMLAR
Bugün okuduğum en güzel yazı bu diyebilirim.Anlamlıydı hem de çok.Azar azar gidiyor yitirdiklerimiz bananeciliğimiz yüzünden.Hani bir siyasetçimiz demişti ya hediye bu hediye diye.Pipetle gidenlere kılıf uydurulmuş.Bu yüzden kazanımları göz önüne alınmıyor malesef.Kutluyorum muhteşem bir yazıydı.Saygılarımla.
“Mahkemenin kadıya mülk olmadığı”nı aklımızdan hiç çıkarmadığımız gibi, “yırtılan şalvar, kör Hasan’ın şalvarı” düşüncesinden de artık vazgeçelim...
Bir makamda oturan, zannetme ki sahibi
Gündüz var gece yoktur, dudaktaki ruj gibi...
Eğer kazandığımız mal, sahip olduğumuz makam ve mevki bizi yüceltiyorsa ne mutlu, yok eğer izzet ve şahsiyetimizi törpülüyorsa, öyle makamın da, öyle malın da, bize gereği yoktur; diyenlere ne mutlu...
Sahi, hortumlama haramda, pipetleme câiz mi? Oysa, haram olan bir şeyin azı da, çoğu da haramdır.
Kalın sağlıcakla...