- 694 Okunma
- 1 Yorum
- 0 Beğeni
GÜNLÜĞÜMDEN- 12
GÜNLÜĞÜMDEN- 12
Evde misafir var sevgili Tutku.Şerifenin eski komşuları.Ben,yazmak istediğim için,yanlarında kalmadım. Aslında,bu günkü program bambaşkaydı.Sağlık ocağına, kontrola gidecektim.Ayrıca:Bir tür sohbete katılacaktık. Sohbet saatini erkene almışlar,yetişemedik.İnsan her an sürprizlerle karşılaşıyor.
Televizyon seyredemediğim için,internetten (BU KALP SENİ UNUTUR MU? ) adlı diziyi izliyorum.Ayşe telefonda söylemişti.Yoksa benim,tv ile,dizilerle aram iyi değildir.İlgi alanlarım farklı.
(BU KALP SENİ UNUTUR MU? ) 12 Eylül 1980 ve sonrasında yaşanılanları anlatıyor.Çok güzel,tamamen gerçekçi ve bir belgesel niteliğinde.
Ben o dönemin tanıklarından olduğum için,o kabus gibi zamanları,yeniden yaşıyorum sanki.Anlatılamayacak denli kötüydü.İşkence sahnelerinde ağlıyorum.
Bizler,ne kadar yürekli ve idealist gençlerdik? Bazılarımız,daha bir sivri-atılgandı.Ben yürüyebilseydim? Kesinlikle,eylemcilerden biri olurdum.Deli-dolu,asi,gözü kara kişiliğimle.Ve keskin kalemimle.
70’lerin son yarısında,üniversite öğrencisi olacaktım. İnsanların birbirine kırdırıldığı,çok kötü bir dönemdi. Anne-babam,kardeşlerimi,istedikleri yerleri kazandıkları halde,üniversiteye göndermediler.Ama beni yönlendirme gibi bir şansları yoktu.
Ben onlar gibi değildim.Ele-avuca sığmıyordum.18 yaşıma bastığım gün,evden ayrılırdım.En başta,aileme zarar vermemek için,uzaklaşırdım.Kendi ayakları üzerinde durabilen bir yapıdaydım hep.
Eylemcilerden biri olurdum.Çok insancıl olduğum için, silah filan kullanmazdım.Asla birini öldüremem.Silahsız eylemler de çok.Benim evi terk edişim,kardeşlerime yararlı olurdu.Kazandıkları okullara giderlerdi eminim.Özellikle,Buket’i desteklerdim,tüm gücümle. Çünkü,benim öğrencilik dönemim bitmiş,hayata atılmış olacaktım.
Off Tutku.Uzun bir süreç içerisinde,ne kadar çok genç ve ne değerli insanlar kaybettik?Ben sürekli,kitaplar-dergiler-gazeteler okuyordum.Belki,birebir olayların ortasında değildim ama öğreniyordum her şeyi.Acılı bir kuşaktık.Belki çok yaralı,ne ki,alabildiğine bilinçli.
BU KALP SENİ UNUTUR MU?’da çok etkilendiğim, duygusal kareler var.İki kızkardeşin elele,babalarının onlara,yıllar önce söylediği şarkıyı.Ablanın karnındaki bebeğe,usul usul ve ağlayarak söylemeleri,beni de ağlattı.Cem KARACA’nın bir şarkısı.”BU GÜN SEN ÇOK GENÇSİN YAVRUM.HAYAT ÜMİT NEŞE DOLU.MUTLU GÜNLER VAADEDİYOR,SANA YILLAR ÖMÜR BOYU.NE YALNIZLIK NE DE YALAN ÜZMESİN SENİ.DOĞARKEN AĞLADI İNSAN.BU SON OLSUN,BU SON.
Söylenen ortam ve kareler geliyor gözlerimin önüne. Yine ağlıyorum,ben de içimden o şarkıyı söyleyerek.Küçük kızkardeş gözaltında,korkunç işkenceler görmüş.Sırtı yara bere içinde.Bir ayağı kırık.Tamamen perişan bir halde eve gelmiş.Herşeyden önce banyo yapmak istemişti.Ablası ve annesi,işkence izlerini banyoda görmüşlerdi.
Biraz uyumak,dinlenmek için yatağına uzanmış.Ablası bir bardak su getirmişti.Kardeşinin yana uzandı,ellerini tuttu ve bebeği olacağını,ilk ona söyledi.Kızkardeş te bebeğe,o şarkıyı söylemelerini istedi.Anneleri kapıdaydı. Oda,şarkıyı fısıldayarak,yavaşça kapıyı kapatıp çıktı.
Keşke bu son olsaydı..İnsanlığın acıları bitseydi.Yapay ayrılıklar yaratılıyor.Kardeş-kardeşe,insan-insana düşman ediliyor.Küçük ya da büyük çıkarlar.Bencillik-korku. Kendine güvensizlik.Başkasına yaşam hakkı tanımamak.Ne kötü?İnsanın-insana yaptığını,hiçbir şey yapmıyor Tutku.Ne zaman büyüyecek insanlık?3-4 yaşında çocuk gibi.Kendini evrenin merkezi sanıyor.Kurunun yanında,yaş ta yanıyor.Daha çook yanacağız.
Nilgün ACAR 30. 10. 2009 ALANYA
YORUMLAR
GÜNLÜĞÜMDEN- 12
GÜNLÜĞÜMDEN- 12
Evde misafir var sevgili Tutku.Şerifenin eski komşuları.Ben,yazmak istediğim için,yanlarında kalmadım. Aslında,bu günkü program bambaşkaydı.Sağlık ocağına, kontrola gidecektim.Ayrıca:Bir tür sohbete katılacaktık. Sohbet saatini erkene almışlar,yetişemedik.İnsan her an sürprizlerle karşılaşıyor.
Televizyon seyredemediğim için,internetten (BU KALP SENİ UNUTUR MU? ) adlı diziyi izliyorum.Ayşe telefonda söylemişti.Yoksa benim,tv ile,dizilerle aram iyi değildir.İlgi alanlarım farklı.
(BU KALP SENİ UNUTUR MU? ) 12 Eylül 1980 ve sonrasında yaşanılanları anlatıyor.Çok güzel,tamamen gerçekçi ve bir belgesel niteliğinde.
Ben o dönemin tanıklarından olduğum için,o kabus gibi zamanları,yeniden yaşıyorum sanki.Anlatılamayacak denli kötüydü.İşkence sahnelerinde ağlıyorum.
Bizler,ne kadar yürekli ve idealist gençlerdik? Bazılarımız,daha bir sivri-atılgandı.Ben yürüyebilseydim? Kesinlikle,eylemcilerden biri olurdum.Deli-dolu,asi,gözü kara kişiliğimle.Ve keskin kalemimle.
70’lerin son yarısında,üniversite öğrencisi olacaktım. İnsanların birbirine kırdırıldığı,çok kötü bir dönemdi. Anne-babam,kardeşlerimi,istedikleri yerleri kazandıkları halde,üniversiteye göndermediler.Ama beni yönlendirme gibi bir şansları yoktu.
Ben onlar gibi değildim.Ele-avuca sığmıyordum.18 yaşıma bastığım gün,evden ayrılırdım.En başta,aileme zarar vermemek için,uzaklaşırdım.Kendi ayakları üzerinde durabilen bir yapıdaydım hep.
Eylemcilerden biri olurdum.Çok insancıl olduğum için, silah filan kullanmazdım.Asla birini öldüremem.Silahsız eylemler de çok.Benim evi terk edişim,kardeşlerime yararlı olurdu.Kazandıkları okullara giderlerdi eminim.Özellikle,Buket’i desteklerdim,tüm gücümle. Çünkü,benim öğrencilik dönemim bitmiş,hayata atılmış olacaktım.
Off Tutku.Uzun bir süreç içerisinde,ne kadar çok genç ve ne değerli insanlar kaybettik?Ben sürekli,kitaplar-dergiler-gazeteler okuyordum.Belki,birebir olayların ortasında değildim ama öğreniyordum her şeyi.Acılı bir kuşaktık.Belki çok yaralı,ne ki,alabildiğine bilinçli.
BU KALP SENİ UNUTUR MU?’da çok etkilendiğim, duygusal kareler var.İki kızkardeşin elele,babalarının onlara,yıllar önce söylediği şarkıyı.Ablanın karnındaki bebeğe,usul usul ve ağlayarak söylemeleri,beni de ağlattı.Cem KARACA’nın bir şarkısı.”BU GÜN SEN ÇOK GENÇSİN YAVRUM.HAYAT ÜMİT NEŞE DOLU.MUTLU GÜNLER VAADEDİYOR,SANA YILLAR ÖMÜR BOYU.NE YALNIZLIK NE DE YALAN ÜZMESİN SENİ.DOĞARKEN AĞLADI İNSAN.BU SON OLSUN,BU SON.
Söylenen ortam ve kareler geliyor gözlerimin önüne. Yine ağlıyorum,ben de içimden o şarkıyı söyleyerek.Küçük kızkardeş gözaltında,korkunç işkenceler görmüş.Sırtı yara bere içinde.Bir ayağı kırık.Tamamen perişan bir halde eve gelmiş.Herşeyden önce banyo yapmak istemişti.Ablası ve annesi,işkence izlerini banyoda görmüşlerdi.
Biraz uyumak,dinlenmek için yatağına uzanmış.Ablası bir bardak su getirmişti.Kardeşinin yana uzandı,ellerini tuttu ve bebeği olacağını,ilk ona söyledi.Kızkardeş te bebeğe,o şarkıyı söylemelerini istedi.Anneleri kapıdaydı. Oda,şarkıyı fısıldayarak,yavaşça kapıyı kapatıp çıktı.
Keşke bu son olsaydı..İnsanlığın acıları bitseydi.Yapay ayrılıklar yaratılıyor.Kardeş-kardeşe,insan-insana düşman ediliyor.Küçük ya da büyük çıkarlar.Bencillik-korku. Kendine güvensizlik.Başkasına yaşam hakkı tanımamak.Ne kötü?İnsanın-insana yaptığını,hiçbir şey yapmıyor Tutku.Ne zaman büyüyecek insanlık?3-4 yaşında çocuk gibi.Kendini evrenin merkezi sanıyor.Kurunun yanında,yaş ta yanıyor.Daha çook yanacağız.
Nilgün ACAR 30. 10. 2009 ALANYA
Yazı okunmadığı için buraya kopyaladım..