RUHUMUZ YOKMU?
Kendi küçük ama yüreği büyük bir melekle karşılaştım bugün.
Önünde kendinden büyük boya sandığı,yüzünde boyanın kalıntıları vardı belki ama o güzel yüzünü yinede bozamamıştı.
Etrafında, kendi gibi bir sürü çocuk cıvıl, cıvıl oyunlarını oynarken,dondurmalarını çikolatalarını tüketirken ’o’ içinden isyan etsede belli etmiyordu.Dik duruyor ve bir kaç kuruş kazanabilmek için sesinin titrekliğine bakmadan bağırıyordu.
Bir an gözüme takıldı ve dakikalarca izledim.
Çocukların elindeki dondurmalara bakışını ama mahçup ve kimsenin farketmemesi için sürekli kendisine çeki düzen vermesini gördüm.
Yanına gittim.Oturduğu kaldırımın yanına çöktüm.Bir bana baktı bir de ayakkabılarıma.
--Bunlar boyanmaz yazlık ayakkabı bunlar abla
dedi.
O an KAHROLDUM.
--Ben seninle sohpet etmeye geldim
dedim.
Mahçup bir ifadeyle gülümsedi.
Bir çocuğun dünyasındaki çaresizliği, gözlerindeki hüznü gördüm.
Sordum,sordum sürekli sorular sordum.Aldığım her cavaptan sonra,biraz daha omuzlarımın düştüğünü, gözlerimin kızarmaya başladığını farkettim.
Yedi yaşında ekmek parası için koşturan melek,hayat okulunda ne de çabuk büyümek zorunda kalmıştı.
Etrafındaki çocukların alaylı ve kendini beğenmiş tutumlar,ı iyice acıttı zaten kanamaya başlamış olan yüreğimi.
Ne kadar duygusuz bir toplum olmaya başlamıştık.Bu çocukların duygusuzluğu kimin suçuydu?
Evlatlarımıza, insan sevgisini aşılayamayacak kadar acizmiydik?
Offfff! Bir sürü cevapsız sorular işte.
Sadece et ve kemik yığınımıyız bizler...
RUHUMUZ YOKMU?
DUYGUMUZ YOKMU?
HAYAT!!!
Nesin sen ha..
Küçücük melekten ne istiyorsun?Bırak yakasını, bırak da arkadaşları gibi oda koşup oynasın,dondurmasını eline alsın keyfine baksın.
Öylesine yaşamak için değil..
Dolu dolu yaşasın önündeki güzel günleri.
:(((( GÜLDEN
YORUMLAR
Sadece et ve kemik yığınımıyız bizler...
RUHUMUZ YOKMU?
DUYGUMUZ YOKMU?
evet ağlamamak için kendimi zor tuttum ...
bu satırları yazan yürekler ve ruhlar aramızda oldukça insanlığa bir adım daha yakınız...
her insanın olaylara bakışı farklıdır senin güzel bir yazı çıkardığın olay belki de bir çok insan için hayatın önemsiz ,sıradan ayrıntılarından biri dir...
önenli olan olayların karşısındaki durumumuz ve tepkimizdir diye düşünüyorum..
kutlarım bu duyguları bize yaşatan yazarı ve yazıyı..
Bizler de görüyoruz bu çocuğu hergün yüzlerce defa,ama farketmiyoruz onu...Farketmek bir yürek meselesi sanırım...Kendi çıkar dünyamızdan sıyrılabilmek ve başka yaşamları da görebilmek...Offffff ki offfffffff....Ne denli dalmışız kendi iç dünyamıza,hayallerinize,menfaatlerimize...Öyle dünyalar kurulup,öyle dünyalar yıkılıyor ki etrafımızda...Farketmiyoruz olan biteni...Herbirimiz,savrulmuşusuz bir tarafa...Duvarlar örmüşüz etrafımıza,köprüler kuramıyoruz karşı kıyılara...Kendi iç dünyasından sıyrılıp,yaşamın karelerinin farkına varabilmiş bu yüreği,vicdanı ayakta alkışlıyorum hepimiz adına...Yüreğindeki bu duyarlılık hiç sönmeyecek biliyorum Gülden...Yazsın bu kalem,bizim için yazsın hep...Tebrikler...Selam ve sevgiler güzel insan...
Etrafında, kendi gibi bir sürü çocuk cıvıl, cıvıl oyunlarını oynarken,dondurmalarını çikolatalarını tüketirken ''o'' içinden isyan etsede belli etmiyordu.Dik duruyor ve bir kaç kuruş kazanabilmek için sesinin titrekliğine bakmadan bağırıyordu
evet ,her gün üzüntüyle karşılaştığımız manzaralar maalesef..ama olsun ne varsa işte o çocukta var..adam olacak olan ve hem kendıne hemde memlekete faydalı birey olmaya dek adaylar işte bu çocuklardır..o kendını beyenmiş ailelerin züppe çocuklarından bir hayır gelmez.ne kendılerıne ne de başkalarına...
küçüklükten ezilen çocuklar hayat kazanında kaynayarak öyle bir kıvama geliyorlar ki hiçbir şey o sağlam karakterı bozamaz..asla...
yazınız çok güzel,anlamlı ve bir o kadar üzücüydü..duyarlı yüreğinizi kutlarım gulden hanım..sevgilerimle ve tam puanımla....
Onların o küçücük bedenleri
Kafamız inen birer taş gibi
Ama gaflet ama dalalet ve hatta hıyanet içinde
İktidar sahipleri
Bir yanda evlenmeyen bir sürü çocuğu evlat edinen Atatürk
Bir yanda kedi köpek besliyen zenginler
Ve bir yanda çocuk bedenleriyle sokak çocukları..
Boyacılar,simitçiler kaportacılar..
Ve en kötüsü
Tinerciler,sübyan koğuşlarında cinsel istismarlar.....
Subay Ve Centimen tarafından 7/27/2007 10:50:43 AM zamanında düzenlenmiştir.