Para
Havaya atılmış olan madeni para,yerçekiminin cazibesi sayesinde yere düştü..
Tura geldi..
En başta kendi çevresi olmak üzere,tanıdığı ve tanımadığı herkesi çok sevmeye başladı.Sevgisinin belirtisini ortaya koymak adına,şekilci olmaya karar verdi.Şekiller hakkında okul sıralarında öğrendiklerinin dışında,hayatın kendisine öğretmiş ve göstermiş olduğu şekilleri de öğrendi.En çok hoşuna giden şekil ise yamuk oldu…
Havaya atılmış olan madeni para,yerçekiminin cazibesi sayesinde yere düştü..
Yazı geldi..
Kendi yazgısına inanmakta zorluk çektiğinden,başkalarının yazgıları hakkında ahkam kesmeye başladı.Görmediği halde görüyormuş,bilmediği halde biliyormuş gibi yaptı.Kem gözlerinden korunma bahanesiyle,saklanıp durdu.Saklandığı zamanlarda ise kendisinin görmek istemediği gerçeklerini de yanında bulundurdu..
Havaya atılmış olan madeni para,yerçekimin cazibesi sayesinde yere düştü..
Ne tura geldi,ne de yazı..
Bir daha denemek istedi.Tam o sırada bir ses duydu..
-Kendini neden paralıyorsun ?
Duyduğu karşısında yorumsuz kaldı.Her nedense,aklına bir söz geldi.Yüzüne tebessüm kondururken,aklına gelen söz gitmeye karar vermeden,hafızasında canlanıverdi…
“Parasız adam,gereksiz adam.”
Yüzüne tebessüm kondurmanın ve kendisini daha fazla paralamamasının mantıklı olduğuna karar vererek,yoluna devam etti…
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.