- 564 Okunma
- 1 Yorum
- 0 Beğeni
ZİHNİMİZ Mİ...
Zihnimiz mi mutsuzluğumuza neden…
Zihni; bilerek veya bilmeden ne ile doldurur ve meşgul edersek, günlük yaşamımız ve yaşamımızın tamamı da zihnimizdekilere göre olur. Zihnimiz bizi en çok ne ile meşgul ederse, yaşamımızın anlamı değeri veya iyiliği ve kötülüğü de, o meşgul ettiği uğraşla anlam kazanacaktır. Bir diğer deyişle, zihnimizin meşgul ettiği düşünce, diğer bütün düşüncelerimizin, bilgilerimizin önüne geçecektir. Baskın gelecektir, yoğunluğu ölçüsünde de, diğer bütün bildiklerimiz unutturacak ve yok edecektir.
Sürekli aynı şeyleri düşünmek, zihnimize farkında olmadan, yani irademizden izinsiz giren bütün bilgiler aynı zamanda diğer bilgilerimizi unutmamıza, yani unutkanlığa sebep olur. Okuduklarımızı, dinlediklerimizi, öğrendiklerimizi yeterince anlamamıza engel olur. İyi anlayamadığımız bilgi ve diğer konularda ise sağlıklı ve doğru kararlar alamayız, doğru davranışlar sergileyemeyiz.
Örneğin, bir dizi izliyoruz. Eğer kendimizi farkında olmadan kaptırarak izliyorsak, zihnimiz; o dizideki, bizi imrendiren, özendiren, kıskandıran, yalan yanlış ve gereksiz birçok konularla dolup duruyor. Dizi bittikten sonra kapatıp, gidip günlük yaşama döndüğümüzü sakın düşünmeyelim. Çünkü zihnimize dolan o dizideki, dizilerdeki, ve farkında olmadan algıladıklarımızla yerleşen, özendiğimiz her şey bizi yönlendirecektir. Bu algılamalarımızın her gün ve farkında olmadan olduğunu biliyor muyuz acaba?
Zihnimize her gün dolan, bu habersiz, irademizden izinsiz giren düşünceler, bilinçaltı isteklere dönüşecek ve zamanla şartlanmaya ve sadece o düşünceye veya düşüncelere odaklanmamıza sebep olacaktır. Bu yönlenme şartlanma ve odaklanma ise en başta kendi imkanlarımızı, elimizdekileri bize unutturacaktır. Bildiklerimizi unutturacaktır. Sorumluluklarımızı, kendimizi, ailemizi, evimizi ve hatta yavrularımızı unutturacak ve ihmal ettirecektir. Adeta hafıza kaybı gibi bir duruma düşülmesi kaçınılmazdır. Ve en büyük zararı, kişiyi; insanlardan, toplumdan ve hatta ailesinden soyutlamaya kadar götürmesidir. Hep, bir şey eksik diye düşündürecektir. Tamamlama çabası veya o eksik sanılan hayale ulaşmanın boş uğraşı, hep bizi meşgul edecektir. Herkesi unutturma pahasına da olsa…
Mutlaka mutsuz bir yaşam kaçınılmaz olmaz mı sizce de? Hayal ve ulaşılmaz veya gereksiz özentiler uğruna neleri feda ettiğimizi düşünebiliyor muyuz acaba?
Unutkanlığı yaşlılıkla ilintili olarak biliyorduk. Hala öyledir de, ama her yaşta ve bütün unutkanlıklar artık sadece yaşlanmayla ilgili değil. Beyindeki her hangi bir fiziksel nedenle de değil. Bugün çevremizden, kendimizden de görebiliriz. Her yaşta unutkanlık gittikçe daha çoğalıyor. İlkokulda başlıyor, her yaşta ve yaşlanıncaya kadar artarak devam ediyor. Gözlemleyelim isterseniz. En başta, en yakınlarımızla başlayalım. Ailemiz, eşimiz, yavrularımız annemiz, babamız, kardeşimiz ve hatta kendimiz ne kadar unutkanız veya unutkanlar.
Yaşlılıkta, sadece yaşlılığın getirdiği unutkanlık kalıyor. Çünkü olan olmuş, o yaşa kadar zihnimizi, kendimizi, ömrümüzü ve değerlerimizi ne boş hayaller uğruna harcamışız.
Artık boş hayal peşinde koşmak veya gereksiz bilgiler olmayacaktır. Sadece yaşlılığın getirdiği unutkanlık kalacaktır. Doğal olan unutkanlık yani…
Yazık oluyor veya yazık mı diyeceğiz, bunları bilmemize rağmen… Sanmıyorum. İlla biliyordur herkes, ama illa yaşayacaktır. Ya değilse hiç kimse, bir süre sonra veya biraz yaşlanınca ‘’Şimdiki aklım olsaydı’’demeyecekti veya demezdi…oysa akıl hep vardı, her yaşta ve her yanlışın önünde duran. Ama irade yoktu…
Akıl her şeyi üretir, zihin bilinçli veya bilinçsiz her şeyi depolar. Peki ya irade? En güçlü, en önemli özelliğimiz ne yapıyor.
Eminim, irade konusunda hepimizin söyleyeceği çok şey olacaktır. Kendimce de yazacağım…
Haluk KALKAY
Sevgiyle kalın (paylaşılanıyla, karşılıksız olanıyla)
YORUMLAR
Akıl her şeyi üretir, zihin bilinçli veya bilinçsiz her şeyi depolar. Peki ya irade? En güçlü, en önemli özelliğimiz ne yapıyor.
Bilgilendirdiğiniz için tşk.ler efendim...Bugünkü geçeim şartlarında gelde unutma...
İlerki bölümde "irade"nin işlevselliğini merak etmeye başladım...
saygılar...