- 1058 Okunma
- 5 Yorum
- 0 Beğeni
CUNTA/ERGENEKON/MEHMETÇİK
Cunta iddialarıyla ülkemizin gündemi yine tozduman oldu.
Cunta belgesi olarak medyaya yansıyan belgeler ve detaylarında akla hayale gelmeyecek, korkunç şüphe ve ithamlara neden olacak iddialar var.
Ülkenin güvenliğini emanet ettiğimiz kurumlarımızın içerisinde yuvalanan gizli bir yapı, millete tuzak kurmayı planlıyor bu belgelere göre.
Geçtiğimiz aylarda hakkındaki - muhtemelen yine benzer yapıların kışkırtma ve provakasyonu neticesinde- açılan davalardan beraat eden bir dini cemaat liderine ve mensuplarına, yine milletin serbest iradesiyle seçtiği bir siyasi partiye karşı kurulacak bu tuzağa göre, vatandaşların evlerine işyerlerine silah ve patlayıcı konulacak, vatandaşta yakalanmış gibi işlem yapılacak ve "Bakın bu cemaat , bu insanlar artık silahlanmaya başlamışlar" şeklindeki kara propagandalarına zemin hazırlayacaklardı.
Geçmişte medyadaki birtakım iliştirilmiş yazarlarla, sahte belge üreticileriyle, provakatörlerle çok daha başka çalışmalar yapıldığı ve hatta uygulandığını düşündüren bu tuzaklar karşısında dehşete düşmemek mümkün değil.
Masum , olayları yeteri kadar takip edemeyen , saf insanlarımızın algılarının ırzına geçmeyi hedefleyen bu girişimlerin, mahkemeler beraat sonucu vermesine rağmen etkisini hala sürdürebildiği açıktır.
Benzer senaryolar Ergenekon Terör Örgütü olduğu iddia edilen suç örgütü davasında da gündeme gelmişti.
28 Şubat döneminde uyuşturucu tüccarından tarikat lideri, pavyon gülünden tarikat liderinin tacizine maruz kalmış gariban tesettürlü kız portresi çıkartılarak benzer ajitasyonların yapıldığını hepimiz biliyoruz artık geldiğimiz bu günlerde.
Yine gündeme düşen cunta belgelerine göre, dini cemaatlere sızdırılmış iki kişinin adı da verilerek, onlar eliyle benzer provakasyonlara hazırlandıklarını görüyoruz.Fatih çarşamba civarındaki cemaat liderlerinden birkaçının ismi veriliyor bu konuda cunta belgesinde.
Millet bu türden dini cemaatlerin yaptıklarını görüp, bunlardan, cemaatlerden, hatta dininden nefret ettirilecek, böylece hedeflenen algıya göre halkın tercihleri yönlendirilecek, daha rahat kontrol edilip dikte edilebilir bir iktidar işbaşına getirilebilecekti.
Cumhurbaşkanlığı seçimi sürecini, 367 tartışmalarını o dönemdeki ANAP DP gibi partilerin konumunu ve görevlerini dikkale izleyenler, aynı senaryonun birkaç koldan birlikte yürütüldüğünü hemen kavrayacaktır.
Cunta belgesine göre, "aleviler kışkırtılacak menuniyetsizlikleri kaşınacak" türünden çalışmalar da sözkonusuydu.
Ergenekon zanlılarında yakalanan suikast planlarına göre hatırlayalım Alevi önderlerinden ikisine suikast planları ele geçirilmişti.
Cunta çalışmasını doğrulayan bir gelişmeydi bu geçmişte.
Amacına ulaşamadan planlar ve krokilerle birlikte tetikçiler yakalanmıştı.
Geçmişteki Maraş, Çorum,Sivas provakasyonlarını bu gözle incelemekte yarar var.
Cunta belgesinin en ilginç ve belki de en iç acıtan bölümü bana göre Dağlıca ve Aktütünde yaşananlara ve Mehmetçiklerimizin şehit edilmelerine yönelik örtülü "cunta marifeti" iddialarıdır.
Her iki karakolumuz da çok kalabalık PKK guruplarıyla ağır silahlar da sınıra kadar taşınarak, günlerce hazırlık yapılarak göz göre göre basılmış, onlarca Mehmetçiğimiz şehit olmuştu.Hatta Dağlıcadan bazı Mehmetçiklerimizi de PKK eşkşyası beraberinde kaçıracak imkan ve lojistik desteği bulabilmişti.
Kıytırık bir çetenin nasıl olup da dev gibi bir ordunun bu kadar yakınına sızabilmesine, saldırabilmesine, askerlerimizi kaçıracak kadar becerikli olabilmesine hepimiz şaşırmış, baskın yiyen taraf olduğumuz için de kendi kendimize kahrederek üzüntülerimizi içimize atmıştık.
PKK nın cüretini bir kısmımız ABD ye Barzaniye vb. gibi dış kaynaklara da bağlamıştı.
Cunta belgesinde yazılanlar, bu baskınların da şayet cunta tezgahı olduğunu ima etmeye çalışıyorsa korkunç bir ihanet ile karşı karşıyayız demektir Türk milleti ve Türk ordusu olarak.
Terörün bitmesi, bitirilmesi işine gelmeyen çevreler cuntayı kullanmış olabilirler miydi?
Ya da bizat millete tuzak kurduğu iddia edilen cunta aynı zamanda "terör şiddetle sürüyor" dedirtmek için Mehmetçiğe de tuzak kurmuş olabilir miydi?
Halka tuzak kurmak gerçekse, Mehmetçiğe de tuzak kurmak gerçek olabilirdi.
Kahredici bu soruların cevabı, cunta belgesinin doğruluğu kesinleşirse daha kolay verilebilecektir sanıyorum.
25 yıldır bitirelemeyen terörü, ""dünyanın en büyük ordularından birisi" cümlesi ile yanyana getirdiğimizde ortaya tuhaf bir durum çıkmaktaydı.
Mehmetçiğe, vatansever subaylarımıza karşın, şayet varsa ve gerçekse bu cunta yapılanmasının terörün bitirilememesinde bir rolü olabilir miydi?
İçimi sızım sızım sızlatan, dağlarda patır patır şehit olan Mehmetçiklerimizi düşünürken, yüreklerimizi kanatan bu düşünceleri, cunta belgesinin doğru çıkması ihtimaline karşı aklımdan geçirdiğime ben bile şaşıyorum.,
Ama yaşadıklarımız o kadar da üstüste örtüşüyor ki.
Yalan olsun..!
Milletine tuzak kuran cunta belgesi,yapılanması çirkin bir iftira olsun.!
Yaşananlar, ergenekonu, cuntayı doğrulayan bütün gelişmeler sadece zalim birer tesadüf olarak üstüste gelebilmiş olsun.!
Ben düşündüklerim için kendimden utanmaya razıyım..
Yeter ki Mehmetçik kirli bir oyunun parçası olmamış olsun...
YORUMLAR
"İçimi sızım sızım sızlatan, dağlarda patır patır şehit olan Mehmetçiklerimizi düşünürken, yüreklerimizi kanatan bu düşünceleri, cunta belgesinin doğru çıkması ihtimaline karşı aklımdan geçirdiğime ben bile şaşıyorum.,"
Bunlar hepimizin aklından geçiyor... ne yazık ki
Bakalım sonu nereye varacak...
"Ben düşündüklerim için kendimden utanmaya razıyım..
Yeter ki Mehmetçik kirli bir oyunun parçası olmamış olsun... "
Ben de razıyım...
Saygımla
Sizinde bahseetiğiniz gibi malum belgede malum evlere silahlar koyarak "bakın bunlar devleti tehdit ediyor" gibisinden bi kamuoyu yaratılması istenmektedir.Böyle alçakça ve ucuz hareketler türk ordusuna yakışmaz.Ordumuzu bu hale getirenlerden sonuna kadar hesabı sorulmalı diye düşünüyorum.... saygılar.