ERGENLİK ÇAĞINDAKİ GENÇLE AİLELER ARASINDAKİ SORUNLAR
Merhaba sevgili anne ve babalar.Bugün yine çocuklarımızla ilgili bir konuyu ele almak istiyorum.Onların en sıkıntılı dönemleri ergenlik dönemleriyle alakalı sorunlar bizi bu dönemde çok endişelendirir.Bilgi ve yaşam deneyimlerime dayanarak gençlerin bu süreçlerini ele almak istiyorum.Kitaplardan okumak,bilgilenmek elbette büyük yararlar sağlıyor.Fakat bazı şeyleri yaşayarak öğrenince,bilgi ve birikimler pekişiyor.
Ergenlik çağının ilk evresi 13-14 yaşlarında başlar.18-20 yaşına kadar devam eder.Tabi buna genetik faktörler,iklim koşulları,beslenme,çocuğun gelişim hızına bağlı etkilere bağlı olarak değişiklikler gösterir.Ergenlik çağında çocuğun yaşayacağı sorunlar,yaşamını bir ömür boyunca etkiler.Çocuğunuzun bu dönemlerini başarılı olarak atlatması için,ona olan davranışlarımızın dozunu iyi ayarlamamzı gerekir.Aksi taktirde,gelecekte telafisi mümkün olmayan bir kişilik ortaya çıkar.Bu dönemde ailelere düşen görev çoktur.Her şeyden önce bilinçli olmaları gerekir.
Çocuklarınız ergenlik döneminde kimlik arayışı içine girer.Kimim,neyim,ne olacağım düşüncesiyle endişelere kapılır.Duygusal gel gitler yaşar.İç dünyası karmaşalarla doludur.Bazen içine kapanır,sus pus olur.Bazen onun hareketlerine yetişemezsiniz,ne yapıyor çocuğum,neden yerinde duramıyor diyerek siz bile şaşırabilirsiniz.Bazı duygusal değişiklikleri normaldir,fakat bazen de önlem almanız gerekir.Çocuğunuzun bu dönemi en hassas dönemidir.Sorunlarına asla duyarsız kalmayın,onunla ilgilendiğinizi belli edin.
Ergenlik döneminde çocuğunuzda söz dinlememe,asilik,hata bulma,kural dışı davranma gibi özellikler ortaya çıkar.Bu evrede ergen başkalarının kendisi hakkında vereceği kararlar konusunda çok duyarlıdır,tamamen karşı çıkar.Kimlik karmaşasına düşer.Çocukluktan,gençliğe geçiş dönemindedir çünkü.Ona baskılı ve otoriter davranmak yerine,sevgi ile yaklaşın,ona güvendiğinizi belli edin, önemsediğinizi anlasın.Kendisine güvenildiğini hisseden gencin,anne babayla olan diyaloğu daha kolay olur.Size yalan söylemez,her sorununu sizinle paylaşır.Kendisine güven duyulmaması onda kaygı yaratır.Çocuğunuzla diyaloğunuzu kopuk tutmayın,Çocukluk yıllarından itibaren iletişiminiz güçlü olsun.Bu tamamen sizin elinizdedir.
Çocuğunuzu dinleyin,onun görüş ve düşüncelerine önem verdiğinizi anlasın.Sen anlamazsın,yaşın kaç başın kaç gibisinden sözlerle,tavırlarla onu küçümsemeyin.Bu davranışınız çocuğunuzu çıkmaza sürükler.
Çocuğunuzu eleştirmeyin,başkalarının çocuklarıyla kıyaslamayın,onu küçük düşürmeyin.Bu hem onun kendine olan güvenini zedeler,hem kişiliğine onulmaz darbeler verir.Bir ömür boyu silinmeyecek izler bırakır.
Çocuğunuza karşı baskıcı ve yasaklayıcı kısıtlayıcı davranırsanız olumlu olması gereken bu dönemi,çatışmalarla dolu bir döneme dönüştürürsünüz.
Bu dönemde çocuğunuzun size olan bağımlılığı azalabilir.Hiç bir şeyden mutlu olamaz,sürekli şikayet eder,özgür olmak ister,eleştirilmeyi sevmez,fakat kendi başkalarını eleştirmek ister.Anne babalarını beğenmez.Onların düşüncelerini eskimiş bulur.Her şeyin en iyisini ben bilirim edalarındadır.Çocuğunuzun bu durumlarında sakin olun,sabırlı olun.Onu kendi haline de bırakmayın,baskıcı bir davranış içine de girmeyin.Çünkü ailelere çok görev düşer.Siz asabileştikçe,gencin isyanları artar.Onu anlamaya çalışın.Unutmayın ki siz de o evrelerden geçtiniz.Gerekirse onun dinlediği müziği dinleyin.Bu ne dinliyorsun,pata küte,kafam şişti diyerek eleştirmeyin.Siz de dinleyin zaman,zaman.Ben kendi çocuklarımla dinleye dinlete,yeni çıkan pop sanatçıların hepsini öğrenmiştim o dönemlerde.
Aileleriyle sürekli çatışma halinde olan genç için de,başıboş bırakılan genç için de bu dönem tehlikelidir.Çocuğunuzu yanlış arkadaş edinmesine,kötü alışkanlıklar kazanmasına,hatalar yapmasına yönlendirmiş olusunuz böylece.Onunla aranızda derin uçurumlar yaratmayın.Bir süre sonra aranızda çatışmaların olmadığını göreceksiniz.
Eğitim küçük yaştan itibaren başlar.Çocuğunuzun karakterinin temellerini küçük yaşta atarsınız.Siz onlar için bir modelsiniz.Çocuğunuza sevgiyi,,duyguları,sorumlulukları doğumdan itibaren vermeye başlayın.Minicik bebek demeyin.Çünkü çocuğunuz doğduktan sonra öğrenmeye başlar,gün geçtikçe duyuları,organları geliştikçe,öğrenmeleri hızlanır.Bu süreç içerisinde,çocuğunuz büyüdükçe sorumluluk duygusu verin.Küçük yaştan itibaren sorumluluk duygusunu tam olarak edinen çocuğa,bir süre sonra görevlerini,sorumluluklarını sizin hatırlatmanıza gerek kalmaz.O kendi sorumluluğunun bilincinde olacaktır zaten.
Ergenlik döneminde çocuğunuzun okul başarısında düşmeler görülebilir.Sert tepkiler vermek yerine,öğretmenleri ile iletişim içinde olun.Bu dönemde onun yeteneklerine göre,müzik,spor gibi etkinliklere yönlendirebilrsiniz.Bu onun için çok yararlı olacaktır.
Çocuğunuza karşı aşırı koruyucu bir aile olmayın,aynı zamanda baskıcı bir aile de olmayın.Kendi ayaklarının üzerinde durmasını öğrensin,kendine güven duygusu oluşsun.Başarıları karşısında onu taktir edin,fakat taktir ederken de aşırıya kaçmayın.Bu kez nasıl olsa ben başarılıyım,ben yaparım havalarına girebilir,derslerini ihmal etmeye başlayabilir.Başarısızlıkları karşısında ise yine aşırı tepkiler vermeyin.Ona destek olun,başarısızlığının nedenlerini araştırın,kim bilir belki hata sizdedir.
Değerli anne,babalar,çocuğunuzun yetişkinliğe geçiş döneminde profesyonel yardım alın.Bu konuda uzmanların verecekleri öneriler sizlere ışık tutacaktır.Okullarında rehber öğretmenlerle,diğer öğretmenleri ile iletişim içinde olun.Fakat her fırsatta çocuğunuz sizi okulda görmesin.Bunu çocuğa hissettirmeden de yapabilirsiniz.Her şeyi yerine ve konumuna göre ayarlayın.Öncelikle sizin bilinçli olmanız gerekir.
Çocuk yetiştirmek,sağlam bir karakter vermek için,çok emekler gerek.Çünkü geleceğe bir nesil yetiştirmenin sorumluluğunu siz almış oluyorsunuz onu dünyaya getirmekle.Sadece yedirmek,içirmek,ihtiyaçlarını karşılamakla olmuyor.Kendi haline bırakırsanız hata yapmış olursunuz.Her şeyden önce,çocuğum demelisiniz.Ben demeyi bırakmalısınız.Çünkü geleceğin mimarı siz olacaksınız.
Kendi bilgi ve birikimlerimin bazılarını, ana hatlarıyla nacizane aktarmaya çalıştım.Bu konularda profesyonel destek alarak daha fazla bilinçlenebilirsiniz.Hepinize saygı ve selamlarımla.
HAZAN
2009
YORUMLAR
"Çünkü geleceğin mimarı siz olacaksınız."
çook güzel önemli bir konuya değindiniz sizi kutlarım .
gerçekten çocuklarımız geleceğimiz ...okumak yerine ellerine sapanlarla sokaklara saldığımız evlendirdiğimiz /berdel /takas /başlık parsıyla yaktıklarımız...bizim çocuklarımız...
dediğiniz gibi keşke sadece evde verilen eksik eğitimle kalsaydık çok derin ve çoook önemli bir konu çocuklar ve aileler..ellerine duyarlı yüreğine sağlık kalemin kırılmazsın hep yaz değerli arkadaşım...
Çocuk yetiştirmek,sağlam bir karakter vermek için,çok emekler gerek.Çünkü geleceğe bir nesil yetiştirmenin sorumluluğunu siz almış oluyorsunuz onu dünyaya getirmekle.Sadece yedirmek,içirmek,ihtiyaçlarını karşılamakla olmuyor.Kendi haline bırakırsanız hata yapmış olursunuz.Her şeyden önce,çocuğum demelisiniz.Ben demeyi bırakmalısınız.Çünkü geleceğin mimarı siz olacaksınız.
Canım Benim. Ne kadar önemli bir konudur bu.
çok da güzel anlatmışsın.kalamini kutlarım.
NE GÜZEL BİR KONUYA DEĞİNMİŞİN
tOPLUMUMUZDA AİLELER YAVRULARINA GÜYA TERBİYE MAKSATI İLE O BİLGİYİ ANLATMAZLAR SORAN ÇOCUKLARIDA ANINDA SUSTURURLAR AYIP AYIP SÖZÜYLE
BİR ÇOCUGUN ERGENLİGE GİRİŞ YAŞLARINDA ANNE BABA ONUNLA ARKADAŞ OLMALI ONUN SORULARINA ASLA TERS YANIT VERMEMELİ
ZATEN TOPLUMUMUZDA YANLIŞ YAŞAMLARIN SEBEBİNDE BU YATMAKTA
CAHALETİ BİZ TERBİYE DEFTERİNE YAZMIŞIZ TOPLUM OLARAK NE YAZIK Kİ
BU GÜZEL YAZINDAN DOLAYI SENİ TAKTİR EDER VE KUTLARIM KALEMİN DAİM OLSUN
YUVAN HUZUR YARINLARIN MUTLULUK OLSUN