- 731 Okunma
- 1 Yorum
- 0 Beğeni
Dostumu Gördüm
Bir başkasıydı o akşam anlamsız ayakların anlam arayan anlamsızlıkların miski amber tozlarının içinde kaybolup kaldıgım akşam.Düşüncelerin firakına yetişemiyordum bir yanda rüzgarın ugultusu bir yanda kelepçelenmiş kalbimin hasret uykusu sokagın en başıydı yavaş adımlarla özgürlüge hasret adımlarımla, etrafa bakan özlemli gözlerimle aldırmadan yürüyordum ;yeşermeyi bekleyen bir filizin heyacanı sarmıştı masumsu yüregimi, nedendir bilmiyordum belkide bilmek istemek bilinmezligi getiriyordu.Ahşap konagı önüne yaklaştıkça bir şeylerden uzaklaştıgımı anlıyor çaresiz adımlarla inadına yaklaşıyordum,gölgesinin bile altında ezilib kaldıgım o konak kim bilir nezaman konmuşdu sokak başına kimilerine umut kimilerine yarın kimilerine bir yaren olamamışmıydı sıra bendeydi rüzgar kendini iyice hissettirmeden ruhuma kabul ettirip varmalıydım kapıya neler anlatmışlardı bana neler bir mesken için anlatılanlar ya gerçekse ya gerçekler gibi daglar yürürse ya o gün zindanlar aydınlanıb gülüstana dönerse ben ozaman mutlu olurmuydum derken ezan sesi kendini bana duyurdu,o anda daldıgımı hatırlıyorum ben bende degilken hatırlıyorum geçmişim geldi birden aklıma çocukluk yıllarım gerçekten masummca yaşadıgım hiç bir şüphe yeis olmayan tertemiz yıllar belki çocuk kalmak bir bahtiyarlıkdı çocuklar için düşlerle haşır neşir olurken aklıma geldi birden beni hiç bırakmayan ve bana yapdıklarını bırakan unutamadıgım dostum, dostum dedigime bakmayımn sakın gün geldi düşman yapmadı yaptıgını ama bir türlü ayıramadım kendimden onu anlatmakta bir çare degildi arife sordum tarif yok dediler dosta sordum gayrı ondan başka dost yok dediler düşündüm dostuma ayrılmam imkansızdı ben çocuksam oda çocuktu ben varsam oda benle beraber vardı en iyisi anlamalı anlatmalıydı ona ve hala benim dostumdur ;Ama artık oda yokdu sadece yoklugun pençesi vardı ve karşımda bana bakan bedenini yitirmiş ruhuyla inkişafa sürüklenen yadigar babadan kalma bir konak gönlümdeki yerini korumayı yıllardır başarabilmiş kendim kadar unutulmayan sevdaların yaşandıgı ama bir gömlek gibi çıkarılıp atılamayan yadigar konak ben geldim yıllar sonra soguk çehrende sıcak yüzünü hissetmeye geldim bir şeyler almıştın benden kopamadım senden iklimine koşdum geldim ,işde o an kapıyı açıp içeriye girdigimde birde ne göreyim hayallerim meskeninde bakar kalmıştım en zor korkuların bile hiçleştigi an ben eksiktim o ise benden eksikdi ezanın son cümlelerini hatırlar gibiyim bütün madde zahirligini yitirmiş bir halde vefa beklemekte hayattaki tek dostumu beni bekler halde görecegimi hiç ummazdım...