- 992 Okunma
- 4 Yorum
- 0 Beğeni
DOMUZ GRİBİ BİR SENARYO OLMASIN?
“Kimseden korkmayan kişi, herkesi korkutan kişi kadar güçlüdür.”-Shiller-
Ülkemizi yönetenler gaf üstüne gaf yaparken dün bende sağlık bakanının “ domuz gribi” açıklamalarında, millete bulaştırdığı başka bir psikolojik hastalık daha var, diye düşündüm. Adı “çaresizlik ve şaşkınlık” adlı bu iki virüs hem çok tesirli ve hem de tedavisi çok zor. Beyindeki kuluçka süresi kısa sürüyor ve anında sinir sistemimize yayılıyor. Yan etkileri ise donup kalma, ve korkudur.
Aslında bu hastalık yayılması yeni değil. Korkular bulaştıkça bulaşıyor. Şişirilmiş balondan başka bir şey değil bu domuz gribi. Anımsarsanız, her sonbaharda ya “kuş gribi” ya da “sas gribi” dünyayı tehdit etmiştir. İlaç devlerinin küresel soygunundan başka bir şey olmadığını düşünmekteyim. 75 milyar doları daha şimdiden ceplerine indiren bu firmalar üçüncü dünya ülkelerini soyup soğana çevirmektedir. Onların umurunda mı insanlar ölmüş, sakat kalmış, aşı sonrası DAWN SENDROMUNA tutulmuş insanların çoğalmaların olacağı, sanki bilmiyorlar.
Daha önceden de yalanlar, safsatalar basın-yayın dünyasında günlerce pompalandıkça vatandaş panikledi. Bu korku filmlerindeki gibi, senaryolar her gün TV’lerde masaya yatırıldı. Bu safsatalar bizim ekonomimize de ket vuracaktır. Hani bizi teğet geçen ekonomimize…
Bu nedenle ülkemizde korkutmak yerine hiçbir bilimsel veriye dayanmayan bu hastalıkla “nasıl?” başa çıkabileceğimiz konusunda virologların açıklaması ve koruyucu önlemlerin alınması için sağlık eğitimleri vermesi gerekiyor. Felaket tellallığı yapacaklarına bilgi ve sağlık eğitimi kapılarını açsalar daha iyi olur.
Daha önce sars’ta ne olduysa domuz gribinde de o olacak. Aşı satmak için her yıl bu tür rezaletler nedense ülkemizde yaşanmaktadır. Geriye baktığımızda trilyonlarca liralık aşı tüketilmiştir.
Domuz gribi, keneler, sars, kuş gribi naylon üretilip üretilen aşıların tüketilmesi için arz talep ardışığı oluşmaktadır. Korkunun ecele faydası yok. Başa gelen çekilecek. Dünyada nice salgınlar olmuş eko sistem denge içinde korunmuştur. Korku kültürü ile eğitilen bizler boyun eğme ve tüketme sürecine girmeye alışmışız.
Korku, dedim de aklıma bir Hint masalı geldi.
“…Kedi korkusundan devamlı endişe içinde yaşayan bir fare vardır.
Büyücünün biri; fareye acır ve onu bir kediye dönüştürür.
Fare, kedi olmaktan son derece mutlu olacağı yerde bu kez de köpekten korkmaya başlar. Büyücü bu kez onu bir kaplana dönüştürür.
Kaplan olan fare, sevineceği yerde avcıdan korkmaya baslar.
Büyücü bakar ki, ne yaparsa yapsın farenin korkusunu yenmeye imkân yok.
Onu eski haline döndürür.
Ve der ki;
‘Sen cesaretsiz ve korkak birisin.
Sende sadece bir farenin yüreği var.
O yüzden ben sana yardım edemem.’…”
Bilmediğimiz bir şeyden korkar olduk, az bildiğimiz bir şeyden de kuşkulanmaz olduk zaman içinde ama kuşkularımız çoğaldıkça yanlış bilgiler de üretir olduk.
Türkiye’de yeni bir dönem başlıyor. Bizim üzerimize bir oyun oynanıyor. Bu senaryoyu yazan belli, oynayan belli, yöneten belli.
Kuzey Irak’ta koşullanmış 100 bin Amerikan askeri nedense yurdumuza geliyor, İncirlik’te çadır kentler kuruluyor…
PKK’lı teröristler nedense birden bire İmralı’daki canavarın emri ile ülkemize giriş yapılıyor ve havai fişeklerle karşılanıyor…
Domuz gribi, nedense bu aşamalarda ülkemize birden giriş yaptı…
Bütün bunlar bende kuşku oluşturdu…
Kuşkunun olduğu yerde güven yeşermez…
Bakalım yarınlarımız neler getirecek?
Ben yine de sarımsak ve soğanı bolca aldım. Duydum ki en iyi antioksidan ve her türlü viral hastalıklara karşı vücudumuzun bağışıklığını arttıran, sofralarımızın olmazsa olmazları…
Sevgi ve ışıkla…
Emine Pişiren/Akçay
27.10.2009
YORUMLAR
Aslında öyle ağır kelimeler yazmak gerek ki; ancak ne yazarsak yazalım bu insanlıktan çıkmış yaratıkların umurunda olmayacağından dolayı harfleri yormanın da bir anlamı yok diye düşünüyorum...
Zira; bir gazetede okuduğuma göre ABD'nin 7 Trilyon dolar borcu var...
Nasıl kapatılması lazım?..
Irak işgal edilmeli,petrolleri söğüşlenmeli..
Afganistan işgal edilmeli..Uyuşturucu trafiğine yön verilmeli...
Türkiye avuç içine alınmalı... Pekçok yeraltı kaynağına sahip olunmalı...
Dünyada nerede bir ekonomik kaynak varsa ele geçirilmeli...
Olmadı, çıkışmadı mı?... Laboratuvarlarda mikroplar, hastalıklar üretilmeli ve akabinde aşıları da üretilmeli...
Ülkelerin başına satılmış hükümetler peydahlanmalı...
Kısaca...
Bence; bu domuz gribi senaryosu da, tüm çirkeflikler gibi ABD ve onun maşası(artık ABD'mi İsrail'in maşası yoksa İsrail'mi ABD'nin bilemiyorum) İsrail denilen insanlık düşmanlarının bir oyunudur..
Umarım dönüp dolaşır ve kendi başlarına patlar bu oyun...
Metinkaya tarafından 10/28/2009 2:00:40 AM zamanında düzenlenmiştir.
sayın emine hanım ben sadece bildiğim konuda yorumumu yazacağım kuş gribi biliyorsunuz manyasta çıkmıştı ilk olarak bir çoban hindilerini çeltik tarlasına (pirinç tarlası)
sokmak kaydıyla başlıyor bu gelişmeler hayvanlar orada zehirleniyor ve korkusuna kimseye birşey diyemediği için
kuş gribi yaygarasını ortalığa yayıyor sonrası malumunuz üzere panik ve korku aslında bu entrikalara daha nice örnekler var vatandaş beyaz et tüketsin diye deli dana çıkardılar baktılar tuttu ku gribini hortlatıp kırmızı ete
yönlendirildi vsvs..yani çok afedersiniz koyun gibi nereye çekilirsek oraya gitmeye mahkum olmuş bir millet olduk
ben AB ye girdiğimizi düşünemiyorum mazallah adamlar yatak odamıza girip hey o öyle olmaz böyle olur demelerinden korkarım yani
saygı ve selamlarımı sunuyorum sizlere
Emine hanım ihanetlere öylesine alıştık ki,daha doğrusu alıştırdılar ki bu milleti,bizlerde koyun gibi, elinde kavalı olanların peşinden giden koyun sürüsü olmaktan kurtulamıyoruz.
Şimdilerde ise bir domuz gribidir aldı başını gidiyor, esas domuz gribi virüsü bu milleti kandıran domuzlardır.İnsanlarımız büyük bir belanın ortasında kalmış ne yapacağını bilemeyen spastik tavırlar sergiliyor.Çünkü tutunacak dalımız yok, sahibizimiz yok,kumsala vurmuş balık misali çırpınıp duruyoruz...
İnşallah akli selim insanlarımız aklını başına alırda bu çaresizliklere ışık olur halkı uyandırma görevine soyunurlar bu vatan elden gitmeden.Oynanan oyunları artık yüzlerine güz şamarı gibi vurmamızın vakti geldi de geçiyor.Haydin artık birlik olmanın zamanı bu gündür.Taşların altına koyalım ellerimizi güdülmekten kurtullalım,silkinip özümüze dönelim .Varolsun duyarlı yüreğiniz Allahım yar ve yardımcımız olsun.
Saygılarımla
Bahar
Kuzey Irak’ta koşullanmış 100 bin Amerikan askeri nedense yurdumuza geliyor, İncirlik’te çadır kentler kuruluyor…
PKK’lı teröristler nedense birden bire İmralı’daki canavarın emri ile ülkemize giriş yapılıyor ve havai fişeklerle karşılanıyor
...............
Ülkemiz içten ve dıştan tamamen kuşatılıyor... Dört yıl önce ege bölgesine 4 bin amerikan askerleri yerteştirildiğini belirtmiştim ve gerekli merciilerle yazışmalarım olmuştu...
İlgilenen olmamıştı...
sizinde belirttiğiniz 100 bin ne için geliyor oraya?
yazıklar olsun... Ülke teslim ediliyor...
bu millet uyudukça vatanımız elden gidecek, bunu bilin ey gaflet uykusunda yatanlar!
geçenlerde birisi domuz gribi ile ilgili yazısına yorum yazmış ve bunun aldatmaca, yalan odluğunu yazdığımızda bilimsel (!) değilmiş tesbitlerimiz :)))
velhasıl, kandırılanlar nedense milleti uyandıranlara saldırıyor...
yazık, çok yazık!
saygılar hocam...
direnis tarafından 10/28/2009 12:36:06 AM zamanında düzenlenmiştir.