- 525 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
Mido ve anası
…..Çok öncelerden zamanın birinde, Trabzon ilimiz civarlarındaki köylerin birinde Türklerden başka bazı Rum aileler de, yaşamaktadır.
…..Burada yaşayan Rum ailelerinden birinin oğlunun ismi Mido imiş, köylerinde herkes ona bu isimle hitabeler bu isimle çağırırlarmış.
…..İşte bu Mido bir gün üşütme sonucu hastalanır ve ateşli bir hastalığa yakalanır. Ayakta duramayacak hale gelince bizim Rum oğlu Mido yataklara düşer, yatak yorgan evlerinde ateşler içinde kıvranarak yatmaya başlardır.
…..Mido hasta yatağında yatarken mutfakta kendisine çorba yapmaya çalışan yaşlı annesine seslenir. Ve seslendiği annesine bağırarak şöyle der.
…..Anooo sen nerelerdesin koş gel yetiş koş. Vakit geldi bak ben öl ürem ana zamanım kalmadı öl ürem ana öl ürem ben diye bağırmaya başlardır.
….Mido’ nun bağırarak, ısrarla yanına çağırdığı mutfaktaki anası, onun bu çığlığı karşısında sessiz kalmaz, ve çok sevdiği oğlunun hastalığı için üzülürken, ona yemek yapmakta olduğu çorba pişirmekte olduğu mutfaktan bağırarak şöyle karşılık verirdir.
….Midooom, senin için ölüm daha çok erken, sakın sen bu genç yaşında ölme’ de, senin yerine ben öl ürem oğlum demeye başlardır.
….Mido anasının mutfaktan yapıp getirdiği sıcak çorbasını içer ve birkaç gün geçince hastalığını biraz atlatır, ateşi düşer .Daha sonra tam olarak ayağa kalkmadığı hala yatakta yatmakta olduğu bir günde hasta yattığı yatağından bazı şeytanlıklar düşünmeye başlardır. Kafasında bazı planlar kurar.
…..Bir gün gözleri iyice açılınca, Mido annesinin evde olmadığı bir anda hasta yatağından gizlice kalkar gider, evlerinin yan tarafındaki kümeslerinden bir tavuk tutar onu canlı, canlı annesinden gizli bir tenhada tüylerini yolar ve sonra da, bu yolduğu tavuğunu annesinin görebileceği bir yerdeki bir selenin altına canlı, canlı bu tüyleri yolunmuş hala ölmemiş olan bu tavuğu saklardır. Daha sonra geçer gider, annesi dışarıdan gittiği Pazar yerinden gelmeden tekrar hasta yatağına yatardır.
….Sonra tekrar gidip yatağa yatınca annesinin dışarıdan gelmesine yakın, hasta yatağında inlemeye ahlamaya puflamaya başlardır.
….Anası çarşı Pazar işini tamamlamış olarak, gözleri biraz olsun açılmış olan hasta oğlunun bulunduğu evine ellerinde aldığı eşyalarla yiyeceklerle döner gelir. ve ellerindeki çarşı pazardan aldıklarını mutfağa girer onları bırakır, daha sonra da doğruca tekrar hasta yatağında hala yatan iyice iyileşmediğini düşündüğü oğlunun odasına girer ve ona nasıl olduğunu artık ayağa kalıp kalkamayacağını sorar.
….Oğlunun yanına yaklaşır ve eliyle hala ateşi olup olmadığına bakar. Sonra ateşine baktığı oğluna yatağının başında şöyle der. Oğlum senin daha iyi olman için pazardan sana neler, aldım neler, söyle bakalım oğlum bana bakalım Mido sana ne oldu, hani ben çarşıya gitmeden önce, senin biraz gözlerin açılmıştı ve seninm ateşin de neredeyse bitmek üzereydi azalmıştı tam ayağa kalkacak hale gelmiştin şimdi görüyorum ki, ben gider gitmez sen kalkacağın yerde yine yatıyorsun, ayağa kalkmamışsın yoksa sen ben yokken yine mi hastalandın der oğlunun başını okşayarak.
…..Hasta olmadığı halde iyileştiği halde hala yatağında yatan, kendisini annesine hala hasta olarak gösteren ve hasta numarası yapan Mido ahlayıp sızlanarak baş ucunda kendisiyle konuşan anasına orada şöyle cevap verirdir.
…..Anooo, anooo yok, yok, benim artık işim bitti. Bu defa işim temam bitti anoo, sanırım Azrail evimize geldi beni götürmek için bir yerlerde beni bekler bunu hissediyorum demeye başlar.
…..Oğlunun baktığı zaman ateşinin bile olmadığını gören düşünen baş ucundaki anası onun bu acıklı ve hala çok hastaymış gibi, durmadan derin nefesler alıp inlemeleri karşısında şaşırır oğluna ne Azrail’i oğlum, ne Azrail’ i senin ateşin bile kalmamış, sen nereden çıkarıyorsun bunları sen bunları, hani neredeee senin dediğin şu Azrail demeye başlar biraz da kızarak.
…..Mido karşıdaki altında tüylerini yolup koyduğu tavuğun olduğu seleyi gösterir.
…..Anooo,anoo sen yokken gördüm bak Azrail geldi şu karşıdaki selenin altına saklandı orada beni bekliyiy anaa demeye başlar. Öyle deyince anası oğlunun yanından kalkar gider ve o gösterdiği seleyi yerinden kaldırır.
…..Sele yerinden kalkar, ve o sele daha yerinden kalkar kalkmaz, altındaki başı kesilmemiş tüyleri yolunmuş canlı tavuk can havliyle selenin altından dışarı fırlar ve evin içinde oraya buraya bağırarak sıçramaya başlardır.
….Anası oradaki can havliyle oraya buraya odanın içinde durmadan sıçrayıp duran tüyleri yolunmuş tavuğu görünce gerçekten onu tavuk kılığına girmiş Azrail olarak kabul eder, oğlunun yaptığı hainliği anlar ve hemen yatağında yatan oğlu Mido ’ yu, ona göstererek korku içinde imiş gibi arkası arkasına bağırmaya başlar. ve anası bağırırken de der ki, Azrail, Azrail hasta olan ben değilim hasta olan yatakta yatan oğlum demeye başlar.
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.