- 646 Okunma
- 1 Yorum
- 0 Beğeni
MUCİZE
Marhaba dostlar, merhaba güzel dünyam. Açıyorum gözümü yeni bir güne, gece boyu penceremi döven yağmurlar eşliğinde. Biraz ürkek birazda buruk gidiyorum perdenin gerisine. Harketlerimi kontrol edemiyorum, niye ordayım neden ilerliyorum bilemiyorum. Kalkar kalkmaz ellerimi perdeyi çekerken buluyorum. Gözlerim yarı kapalı, birden irkiliyorum ama ne rüyadayım bu sefer ne de kabusta, soğuk bir sonbahar sabahında, ruhum gerçekliğin tam ortasında.
Açılan sadece perdeler değil aslında, yeni bir ufukta açılıyor ruhuma. Aralıyorum penceremi, dikiyorum gözlerimi dünyaya sanki bu gün doğmuşçasına. Ufkumda oluşan bu yeni düşünceler, yaşadığım dünyayı farklı gösteriyor bu gün bana. Yağmur sonrası açan güneşe bakıyorum, yine aynı saatinde merhaba diyor bana. Akşam gideceği saatte belli bu arada. Hep aynı zamanlarda üşütüyor dostlar, arkasından içimizi ısıtıyor belirli zamanlarda. Çok büyük bir sorumluluğu var bu mucizenin dostlar. Mucize diyorum çünkü ; bizim korkup kaçtığımız küçük sorumluluklara bakarsak, güneşin binlerce yıl aynı zamanda doğduğunu düşünürsek nasıl bir sorumlulukla uyandığımızı anlayıp, farkına varırız bu mucizenin aslında. Kim bilir kime doğmuştu bu gün, belki bana belkide sana dost belkide bir başkasına. Ama yeni ufuklara açılıp, gerçekliği hayal edersek inanıyorum bir gün bize doğacak bu mucize dost sakın ama sakın unutma.
Biliyorum dsotlar yorgunuz biliyorum bitkinizde ama soyut olan hayallerimizi soyut olan gayelerimizi bırakmamalıyız. Biliyorum dostlar bizi bu soyut beklentilerimiz ve gayelerimiz yoruyor. Eğer bir araba hayal etseydik, ona ulaşmanın binbir yolu vardı. Eğer evler, villalar hayat gayemiz olsaydı ne yapar ne eder ona ulaşırdık. Belkide aşksız bir evlilik olsaydı hedefimiz, çoktan mutsuz meyvelerimiz bile yetişmişti bu dünyada. Bunların hepsine ulaşabiliriz aslında ama biz hayatın gerçek anlamlarını seçtik, yol olarak ruhumuza. Dostluğa gönül verdik, savaşa değil barışa sarıldık. Aşkı, sevgiyi ruhumuzun ilacı ilan ettik. Onsuz yaşadığımız her günü yaşanmamış olarak devam ettik, edeceğizde bundan sonra. Bırakın hayat sersin tüm somut günleri yolumuza, biz onun verdiğini değil kendi istediğimiz soyut anlamları barındıran günlerin peşine düşelim, her sabah uyandığımızda. Penceremizden o mucizeye bakıp, en temiz kalple kendi günümüzü bekleyelim, büyük bir sabırla. Bu gayelerimize savaşarak, çalışarak ulaşacak olsak. Barış mesala ; yerin yedi kat altında olsada tırnaklarımla kazırım, onu çıkarmak için bu dünyaya. Aşk, dünyanın diğer ucunda olsa, hiç beklemeden yürümeye başlarım, büyük bir kararlılıkla.
Ama biz istersek vakit tamam olacak bu dünyada. Hiç çıkarsız, tertemiz bir kalble beklersek doğacak bu mucizeyi, verecektir dünya tıpkı bir yıldız tıpkı ay tıpkı yağan kar gibi bağışlayacaktır güzel günleri ruhumuza. Yaşadığımız bu güzel günlerin farkına vardığımızda, kötü zamanlar bırakacaktır yerini mucizevi zamanlara. O gün tüm çocuklar gülecektir ruhumuza. Tüm dostların elleri omuzlarımızda. Kardeşlik türküleri söylenecek, tüm ırkları bir koroda. Ve dünyadaki en büyük mucize düşecek ruhumuza, ordan kalbimize. Tüm hücrelerimizi esir alacak aşk, mutluluğun en güzel çiçekleri açacak o gün yollarımızda. Hadi uyanın ama, hadi açın artık perdelerinizi aralayın pencerelerinizi. Farkına varın hayatın ve gerçek anlamlarının. Bırakın ister hayal ister masal olsun hayat isterse bir mucize ben inadına bekliyorum dostlar, başım dik gösümü gere gere. Hadi sizde inanın, inandırın bir gün size doğacak bu mucize.....