- 1194 Okunma
- 7 Yorum
- 0 Beğeni
HAYATTAN NOTLAR...HARAM VE İNSAN...
Kartal sahilinde yürürken, caddenin önü sıra dizilmiş esnaflardan birine girip, su almak istedim. Dışarıdan bakınca sıradan,normal,küçücük bir büfe görünümündeydi bu yer. Fakat, adımımı içeri atar atmaz, büyük bir şaşkınlık yaşayıp şok oldum bir anda.
Karşımda reyonları içki ile dolu uzun bir market duruyordu. Duvarın tam üsütündeyse, kocaman bir Besmele-i şerif-e asılıydı. İki beyefendi ayaküstü yüzüme tuhaf tuhaf bakarlarken,o anda şaşkınlıktan ne söyleyip, ne diyeceğimi bilemeden, pardon, diyerek, girdiğim gibi geri çıktım hemen.
Şimdi ne var bunda? diyenlerimiz olabilir....
Kimileri için hiç bir şey ifade etmeye bilir bu durum. Ama benim için, çok şey ifade ederdi. Dışarıdan bakınca çok masum görünen bu yere,bir uyarı olması adına "Efes" veya "Tuborg" levhası asılabilirdi. En azından bunların anlamını biliyoruz.
Rabbimiz Kur"anı Kerimde, "Şeytan, içkide ve kumarda aranıza düşmanlık ve kin düşürmek, sizi Allah’ı anmaktan ve namaz kılmaktan alıkoymak ister. Artık siz hepiniz vazgeçtiniz değil mi?" (Maide Sûresi, 91), diye buyurmaktadır.
Dinimizde zorlama olmadığı gibi, herkes kendi özgür iradesi ile istediği hayat tarzını seçip yaşama hakkına sahiptir. Bu yanlış bir yaşam dahi olsa, Allah"ın (cc) kullarına sunmuş olduğu büyük bir nimetidir.
Nankörlük et.! Ama aç kalma.! İsyan et.! Ama yinede iste.! Allah dilemiş olsaydı,ona isyan eden kullarına tek bir damla su dahi vermezdi. Ama o, affı ve merhameti sonsuz olan Rezzak-ı Kerimdi! O" rızkı sonsuz, keremi sonsuz, lütfu sonsuz, nimeti sonsuz, merhameti sonsuz olan Rahman"dı.
Buna karşılık içki satıpta, mekanına Besmele-i şerif-e asan bir insan, nasıl aklanabilir? biemiyorum doğrusu... Böyle bir davranış şekli,herşeyden öte insanın Allah"a olan saygızızlığının belgesi anlamını taşımaktadır.
Besmele,Kur’ân’da 114 defa nâzil olan bir âyettir. Bu âyette Allah üç ismiyle zikredilir. Müslümanlar bu âyeti dillerinden düşürmezler ve böylece her hayırlı işte Allah’ın adını anarak Allah’ın kudretine, inayetine ve merhametine sığınırlar.
Mânâsı, Rahman ve Rahim olan Allah’ın adıyla demektir.
Burada Bişr-i Hafi’nin, dillere destan, gönüllere ferman olan, örnek hayata geçmesine sebeb hâdisesini zikretmeden geçemeyeceğim.
Zengin bir ailenin çocuğu olan Bişr, her istediğini almakta, her arzusuna nâil olmaktadır. Bu sebeble mazbut bir hayat, muhafazakar bir anlayış pek yoktur günlük yaşayışında. Ne var ki, günün birinde yolda giderken gözüne çamur içine yuvarlanmış bir kâğıt görünür.
Üzerinde Allah ismi celîli yazılı olan bu kağıdın çamurlarda sürünüşü, ona ağır gelir. Hemen eğilir ve kağıdı alıp, çamur ve kirlerini silerek hürmete layık yüce bir yere koyar. İşte o günün gecesinde gördüğü rüyada, kendisine şöyle hitap edilir:
"Ey Bişr! Sen bizim ismimizi çamurdan kaldırıp yüce bir yere koydun, hürmete layık yerde muhafaza ettin. Bundan sonra biz de senin ismini öyle yapacak, hürmete layık hale getirerek, bütün mü’minlerin gönüllerinde yer almasını te’min edeceğiz."
Bu, Besmelenin manasındaki büyüklüğün, istisnasız anlaşılması için, çok açık bir örnektir insanlık adına.
Konuya birde Hz.Peygamberin (sav) yorumu ile bakalım. Büyurdularki "Muhakkak ki Allah, içkiye, onu yapana, yapılan yere, onu içene, içirene, taşıyana, taşıtana, satana, satın alana, onun bedelini ve kazancını yiyene lanet etmiştir." (Ebû Davud, Sünen, c. 2, s. 292)
Hüküm bu kadar açık ve netken, içki satmak,içki kullanmak ve ondan gelecek her menfaat açıkca yasaklanıp,bu işle uğraşanlara lanet edilmiştir. Şimdi hala ben içerim diyenler var ise,sizin işiniz Allah"a kalmış demekten başka bir söz,bulamayız yazıkki.
Yalnız şu noktanın çok açık ve net bilinmesi lazımki, Kur"anı kerimde ayet ile yasaklanmış bir haramın, yine aynı delalet içinde Allah"ın ismi şerif-i kullanılarak, dünyalık ticari menfaate ortak edilmesi,kabul edilemez bir durumdur. İşte bu gaflet insanı şirk buhranına sürükler, Allah muhafaza.
Allah"ın isminin içki alanında bulunması, haşa Allah"a hiç bir şey kaybettirmez. Ama bunu bile bile yapan o kul için, cehennemde çifte bir azap cezası hazırlanır.
Allah"a karşı gelmek,evlerini tahrip edip, şeytanları memnun etmeye çalışan insanların haline benzer.
Durum böyle olunca,Allahın yaratmış olduğu,görünen görünmeyen,maddi ve manevi,canlı-cansız yerde ve gökte mevcut olan yirmi dört bin varlık,Allah"ın (cc.) askeri olup, her an için, insanı bu askerlerinden biriyle mağlup etmeye kadir olan o yüce Allah"a karşı gelmeye nasıl cesaret edebilirsin,ey insan.!
Dünya eğlencelerine kapılma. Bu dünya hayatı bir eğlence ve oyun yeridir. Bir imtihan mektebidir. Ahiret alemi ebedi ve asil hayatın bir karagahıdır.
Şununda asla unutmamak lazımki, içki içen veya başka günahlara sürüklenmiş olan her insan için, tövbe kapıları her daim açıktır. İçki satıyorum diye namaz kılmamak olmaz. Günahkarım diye tövbem kabul edilmez olmaz. İnsan her halinde Allahın huzurunda hazır ve nazırdır zaten. İster haberli olsun, isterse habersiz olsun. Rabbi onu sürekli gözetlemektedir.
İnanç ve yaşam tarzı her ne olursa olsun. Her insan yaşadığı toplumdaki insani ve dini değerlere karşı saygı sınırını korumalı ve taşkınlıktan kaçınmalıdır.
Son olarak Mevlana"nın değimi ile,ister kafir, ister mecusi, ister puta tapan ol yine gel, bizim dergahımız, ümitsizlik dergahı değildir, yüz kere tövbeni bozmuş olsan da yine gel....
Günlükten notlar...zaman zaman paylaşmaya sevam edeceğiz inş...Duamla çook....
YORUMLAR
Gözüm...
Rabbim bizden, Öncelikle O'nun sınırlarına saygı, edeb, adab, ahlak ve takva bekliyor.. O büfeden çıkışın, Takva'nın eseridir... Sonra da,''ey, örtüsüne bürünen, kalk ve uyar'' ayeti celilesinin hükmünü üzerimize giyinmemizi emrediyor.. Ne dersin , bu yazdığın makaleyi, yazıcıdan çıktı alıp, o büfenin adresine postalasan nasıl olur :) Bakarsın imana gelirler..Ya besmele ordan kalkar, ya da içki :)
Öptüm gözlerinden azizim
Sevgimlesin :)
Buna karşılık içki satıpta, mekanına Besmele-i şerif-e asan bir insan, nasıl aklanabilir? biemiyorum doğrusu... Böyle bir davranış şekli,herşeyden öte insanın Allah"a olan saygızızlığının belgesi anlamını taşımaktadır....demişsiniz
...doğru olabilir ya da bir cehaletin ifadesidir ve bence de ordaki insanın o levhayı asmasının sebebi saygısızlıktan ziyade cehaletidir..çünkü bilen insan harama besmele ile başlanmayacağını bilir ,hayrın başı besmeledir, piyango parasıyla cami yaptırmak gibiidir içkiyi besmele ile satmak belki de daha ağır ...
Ancak burada şu unutulmamalıdır : İslam toplumunda olsak bile hem cehaletten hem de nefsimize ağır gelmesi yönünden çok eksikliklerimiz var..hepimiz çok kusurluyuz ve aciziz..düşününce ben, kendi halime bakınca ve günahlar içinde boğulduğumu görünce artık birilerin
alenen işlediği günahlara bile daha toleraslıyım..evet mümkünse gerçeği anlatmak gerek ve o anlattıklarımızı yaşamak ..ama kendimiz her kusuru barındırırken nasıl olacak da bir başkasının bize göre daha kusurlu görünen davranışını kınayacağız...
Mesela içki içmiyoruz, büyük günah ,diye iyi de alenen yalan söylüyoruz ve alenen gıybet ediyoruz..bunlar bize hiç de ağır gelmiyor..oysa kimbilir belki de bu iki günah içki içmek ve satmaktan kat kat daha fazla günahtır ,bilebilir miyiz...
Rabbim affetsin ve hidayet versin bizlere ..hakkı bilip yaşamayı ve davranışlarımızla örnek olmayı nasip etsin..yanlış yolda olan herkese de yanlışını farkedip hakka dönme kudreti ve basireti ihsan etsin...
Kul hatasız olmaz ,günahsız olmaz..Rabbim günah da ısrarcı kılmasın...
...Güzel anlatımınız için gönülden tebrikler...dua ile kalın...