- 3175 Okunma
- 6 Yorum
- 0 Beğeni
Ben şehit torunuyum (düz yazı)
Şehitlerimiz!
Benim büyük dedeme ait bir anım var.Savaş çıkmış, dedem haydi. askere diye
Yedeğine atlarını, kardeşini alarak savaşa ve vatanı korumaya gitmiş.
Vatanı savunmaya gitmiş, hazırlık için de iken eşine ve annesine şöyle demiş.
Babamın hacıdan getirdiği kefenimizi koy anam bohçamıza, bugün onu giyme zamanı işte.
Vatan elden gidiyor diyerek atlarına binip yola koyulmuşlar, ben bunu büyük annemden dinlemiştim.
Sanmıştım ki o zaman masal yada hikaye.
O dönemde hacca gidenler elbise getirirlermiş,
yani anladığım kadarı ile entari ve zemzem suyuna batırılmış
Hazırda tutarlarmış.
Savaş çıktığında gaz yağı varmış,
tenekelerde ambarlarda buğdaylar unlar büyük babam eşine şöyle demiş, önce orduya erzak sonra bize.
Bugün yükleyelim de komutana ulaştıralım, bu gün kaç tane çarık dike bilirsen, gelinleri kızları topla ve hazır edin sabaha kadar demiş.
Ve çamaşır beyaz uzun içlikler diktik. Sabah kadar çuvallar dolusu çarık ve çamaşır, ambarlarda kilerde ne varsa sığırlar kesilmiş,etleri kavurma yapmışlar ve arabalarla yola çıkmışlar, günlerce nerede oldukları belli değil, giderken şunları demiş.anasına ve eşine. Ordu neredeyse nerede ihtiyaç varsa, biz oraya gidiyoruz.
Buranın ve çoluk çocukların namusunuzun bekçisi sizsiniz, bizde vatını korumaya ve savunmaya gidiyoruz. Bir avuç toprağı almak isteyene.
Koca deryada boğmaya gidiyoruz, derler ve helallık almışlar çıkmışlar yola derdi, büyük annem. Aylar yıllar çoluk çocuk yiyecek tükendi.
Gaz yok haber yok, havada uçan kuşlar yoğun bir şekilde uçuyorlarsa günü ona göre belirlerdim, o tarafta çatışma var silah sesinden ürkmüşler der, yakınlık ve uzak mesafeleri kendimce belirlemeye çalışırdım. Sari kamış nere ki derdim ta Sarıkamış kim bilir kaç ayda kaç yılda gidilir, nere ki derdim. çoluk çocuk sorunca da iple ölçerek tam bu kadar mesafedeler derdim. düşmanla savaşıyorlar derdim, günlerden bir gün hava çok karanlık ve soğuk sobaya birkaç tezek yada odun atıyım diye dışarı çıktığımda, atlıların gürültüyle uzaklaştığını gördüm. Peşlerinden bir zaman koştum ama ne ben onlara ulaşa bildim, nede onlar beni duydu diyor.
İçeri girdiğimde kayın validem odun mu ekip biçtin gelin demiş, ana atlılar gördüm haber var mı ki demeye koştum dedim..gülümsedi ve şunu dedi bana diyor.
O gördüğün atlılar melik gazi hazretleri ve diğer şehitler, yakındır savaşın bitmesi yakındır demiş, iki gün sonra gece çok karanlık ev soğuk, hepimiz perişanız ne giden geri geliyor, ne haber ne mektup nede huzur var.
Yatsı namazına durduk anamla diyor ve evin içi öyle bir aydınlandı ki yem yeşil bir ışık göründü ve hepimizi sanki okşuyor ve omuzlarımıza konuyor, uyuyan çocuklara gidiyor her yer aydınlandı anam hemen selam verdi hangisi acaba yavrumun biri şehit düştü der demez, ben feryat ettim, sus dedi eli ile ağzımı kapattı.
Neden gittiler vatanı korumak için, can feda olsun vatana dedi otur dedi. Şefaat dile, şefaat ine nail eylesin bizi diye dua etti,. diyor.
Bu şekilde bir hafta sürdü, o ışıkla yaşadık. Sonra görnmez oldu, ben tarih bilmem ki diyor ve bundan birkaç gün sonra kayın validem öldü.
Sonra birileri gelmeye başladı ve savaş bitti dediler. Bizden giden iki kardeşten hiç haber yok, bir gün bir adam çıka geldi ve bize olan biteni anlattı. o bize ışığın geldiği ve atlıları gördüğüm zamana rastlıyor sanırım,, gece nöbetteyken bana şunu dedi, arkadaşım. sen benim yerimi biraz kolla, demin biraz uyukladım sanki sıra bende demiş, gök yüzü açılmış ben bir ışık gördüm, zamanıdır ben bir abdest alayım şunu da giyeyim,. bu benim kefenim. Kabe den gelmiş bununla gömün demiş ve abdest alıp gelmiş.
Çok kısa zamanda vızıldayarak gelen şarapnel parçaladı, ben yaralıydım, Diğer kardeşten haber yok. O başka bir cephede, yıllar sonra oda aynı şekilde şehit olmuş, ama o daha önce öldüğü için, olsun kardeşim benim adıma da savaşır. Gözüm arkada değil, vatan kurtulacak son sözü buymuş.
İşte benim büyük annemden dinlediğim hikaye bu. Yıllarca bunları kendime hayal arkadaşı ettim, tekrarladım unutmayım diye.
Bugün bunu sizinle paylaşmak istedim...
burada yazdıklarım gerçek bire bir büyük annemden ben çok ufakken dinlediğim ve aklımda yer edenler bu ülke nasıl kazanılmış şimdi neler oluyor nasıl korunuyor neden parçalanmak isteniyor hepimiz bu vatanın evlatlarıyız onca kanın bedeli bumu olmalıydı onca şehit kanı döküldü bedeli bumu olmalıydı paylaşmak istedim..
Gurbet Meleği
YORUMLAR
canım gözyaşları içinde okudum bu değerli bire bir tarihinizi ve tarihimizi...
o kadar çok söylenecek söz var ama ne desek boş şimdi artık birşeyler yapmak lazım kendimize gelmemiz lazım...
hepimizin dedelierinin tarihi benzer şeyler yaşamış ve biz bunca rahatın içinde sahip çıkamıyoruz yaa ne demelii
Allah sizden razı olsun...htırlamak lazım hatırlatmak lazım
sevgiler yüreğine
sevgili Gurbet meleği. Burada da paylaşmıştım şimdi anlıyrum başlıklı yazımda. Ve onun söylediği sözleri burada da paylaşmak istiyorum sizinle
Şimdi Anlıyorum
....................
Benim babamın babaannesi 112 yaşında vefat etti. Kurtuluş savaşını ve bu ülkenin topraklarının nasıl alındığını bire bir yaşamış, yaşayan bir tarihti. Hacca gitti. 1983 yılında son nefesini verirken bizlere tek bir söz söyledi. " Çocuklar Cumhuriyet’ten ve onun sizlere sağladığı kazanımlardan asla vazgeçmeyin. Çünkü Cumhuriyet ve laiklik sizlerin var olabilmeniz için gereken tek yönetim şeklidir. Bana söz verin ne olursa olsun mücadele edeceğinize" demişti.
O zaman ninemim neden böyle bir söz söylemeye gerek duyduğunu anlamamıştık, Cumhuriyet ve laiklik güvence altında idi. Ama şimdi ne demek istediğini artık çok daha iyi anlıyorum.
Hayatının son aşamalarında o bile bu günlere geleceğimizi anlamıştı. Ama bizler hala anlayabilmiş değiliz.
Bunlar anlatılmalı ve yeni gelen nesillerin beyninin içine kazınmalıdır. Teşkeüür ederim güzel paylaşımınız için. Sevgiler yüreğinize