- 741 Okunma
- 2 Yorum
- 0 Beğeni
DEVE DEVRAN VE KLAN
Tarih,uzun asırlar boyunca mal mübadelesi-değişiminin,deve kervanları aracılığı ile yapıldığına şahit oldu. Öncülüğü elbette ogünlerde de en güçlü olanlar taşırdı,imparatorluklar...En güçlü kervanlar ve en çok mal,imparatorluklardan çıkar ve dünyanın belirli bölgelerine ulaştırılırdı. Bu imparatorluk kervanlarının önü eşkıyalarca asla kesilmezdi. Her devir karşısında ki gücün farkındadır,eşkıya bile...Herşeyin kaderini bir tür güç tayin ederdi. Bu imparatorluklar çokta sınır tanımazlardı. Ta ki,kendilerini egale edecek yeni bir imparatorluk doğana dek...
Yakın devirde ve bugün,içeriği,gücü ve hızı farklı olsa da,yine bir tür imparatorluklarca bu mal değişimi - mübadele sürdürülmektedir. İlginç olan bugünün eşkıyası da bunlara ses çıkarmamakta ve çıkaramamaktadır. Fazladan işlerini kolaylaştıracak yardımlarda bulunabilmekteler.
Peki hayatını iddiasız ve tasasız olarak sürdürmek isteyen;devletler,ülkeler ve topluluklar ne yapacak,ne yapabilir? Akla il gelen buna bir tür,ya direnme gösterecekler,yahut gücün müsadesi oranında eklemlenecekler. Direnmek için elbette,birleşerek bir güç oluşturmanız gerekecektir,eklemlenmek içinse bir anlam ifade etmeniz gerekiyor. Genelde düşündüğümüzde;Avrupa Birliği,Arap Birliği gibi,oluşan ve oluşmakta olan birlikler,güçleri oranında bu direnmeyi temsil etmektedirler. Direnmeden elde ettikleri sonuç,varlıklarını korumakla sınırlıdır şu an. Biryandan da elbette eklemlenmeyi de sürdürmektedirler. Ezilmemek için ikisinin birrarada yürütülmesini akılıca buluyorlar. Dünya yeniden ve yeniden şekilleniyor ve sonucun ne olacağını,Barak OBAM’da dahil kimse bilmiyor. Biliyorum diyenlerin yüzüne kül serpin ki kocaman bir yalandır!...
Peki bu hengame ülkelere nasıl yansıdı? Birliklere entegre olma gereğini doğurdu bu doğru. Ülkemizinde içinde bulunduğu yarım asırlık çabalardan bunu anlıyoruz. Herkes gücüne göre konuştuğu için direnmek gibi bir şansımız olmadı. Madem direnemiyoruz,ohalde eklemlenelim kararına varıldığı anlaşılıyor.
Bir örnekleme şeması verecek olursak;bakkalların silinerek önce markete,marketler süper markete ve hiper marketlere dönüşerek bir yol almış görünüyorlar. Biz geç kalsakta tarımsal üretimde de bunun böyle olacağı biliniyor. Bankaların bir bir yabancı sermayenin eline geçmesi,arazi kullanımını ve tarımsal üretimi de derinden etkileyecek ve üretimide uluslararası holdinklere açarak,sermayeyle birlikte eklemlenecek. Kısaca size otomobil,buzdolabı üreten insanlar yakın gelecekte ancak büyük bir uluslararası holdingin distribütörü olabilecek. Sevgili çiftçilerimize de; "Ya hu! Anlamadınız mı,size köyü terkedin demiyoruz ama,artık bu maliyetlerle,bu küçük arazi parçalarıyla bu iş olmaz!" denilmekte ve denilecektir.
Eh,herşey anlaşılabilir işimize gelmese de. Güzelde herşey,küçük parçalarını birleştirerek,daha büyüyerek,kendini daha güvenli kılmak için bir gayret ve çabanın içine girerken. Siz,biz;mal mübadelesinde ve arazide bile yapmadığımız,yapamadığımız bölünme ve küçülmeyi,millet üzerinde neden ve nasıl deniyorsunuz? Bunu hangi akılla izah ediyor sunuz? "Çeşitliliğimiz zenginliğimiz gibi",Riya ve samimiyetsizlik içeren sözler,devleti küçülteceğiz diye,inşaat müteahhiti yapıp, bununla da fazladan övünme;ülke kavramına yabancı kalma,devleti idare ettiğiniz halde, yokmuş gibi davranarak,hangi sonucun alınacağını zannediyorsunuz?
Milleti,etnisitiye,bölgelere,aşiret ve klanlara bölerek,bu hengamenin neresinde yer alacaksınız? Eşyanın tabiyatı gereği,bölünerek çoğalmak mümkündür,ama,bölünerek büyümeği beklemek ciddi bir ahmaklıktır.
Toplum,bu teyakkuz durumunu uzun süre koruyamayabilir!...
Yıllar önce bir "İpek Yolu" dizisi vardı. Orada bir Kırgız çobanı dinledikten sonra,yakın çevreme dedim ki,sosyalizim çökecek ve Sovyet Rusya dağılacak...Bu elbet bir kahanet değildi. Çoban atmış yılda nerden nereye geldiğini anlatıyordu. Ben bu çıkarsamayı-öngörüğü,onun anlattıklarından yapmıştım.
Yetmişli yıllarda,böyle bir hevesin ülkemizde oluştuğunu,sosyalizmin bir kurtarma aracı olacağı düşünülüyordu. Ordu içinden de buna zımnen-kerhen de diyebiliriz,destekte varolduğunu sezinliyorduk. Böyle bir son olsaydı,seksenli yıllarda düşeceğimiz komikliği siz hayal edin.
Herkesin,yeniden düşüncesini selekte etmesini bir vatandaş olarak istiyorum.
Bütün amacımın,birlik,dirlik,güzellik için olduğunu da bilmenizi isterim.
Selam,saygı...
YORUMLAR
Eh,her şey anlaşılabilir işimize gelmese de. Güzel de her şey,küçük parçalarını birleştirerek,daha büyüyerek,
kendini daha güvenli kılmak için bir gayret ve çabanın içine girerken. Siz,biz;mal mübadelesinde ve arazide bile yapmadığımız,yapamadığımız bölünme ve küçülmeyi,millet üzerinde neden ve nasıl deniyorsunuz? Bunu hangi akılla izah ediyor sunuz? "Çeşitliliğimiz zenginliğimiz gibi",Riya ve samimiyetsizlik içeren sözler,devleti küçülteceğiz diye,inşaat müteahhiti yapıp, bununla da fazladan övünme;ülke kavramına yabancı kalma,devleti idare ettiğiniz halde, yokmuş gibi davranarak,hangi sonucun alınacağını zannediyorsunuz?
Milleti,etnisitiye,bölgelere,aşiret ve klanlara bölerek,bu hengamenin neresinde yer alacaksınız? Eşyanın tabiyatı gereği,bölünerek çoğalmak mümkündür,ama,bölünerek büyümeği beklemek ciddi bir ahmaklıktır.
Var olun Sayın Yazıcı,sözün bittiği yerdeyiz.Allah'a emanet olun.