HALT ETMİŞ
Kim demiş her sabah doğan güneşe öpücükler yolladığımı ve sırf bu yüzden güneşin doğduğunu anlatmışım güya! Mübalağa ama kulağa hoş gelmiyor da değil! Olsun. Sonra saksıda çiçekler koparıp saçlarına taktığımı güneşin. Güneş bir kız adı değil aman, yanlış anlamayın sakın!
Kim demiş her gün bütün insanlara avuçlarımın içine üfleyip sevgi sözcükleri yolladığımı… Sonra utanmadan her bir insanın; sarı, zenci, melez, beyaz; Yahudi, Hıristiyan, Müslüman, Budist; güzel, çirkin, kadın, erkek vesaire ez cümle her insanın ellerinden tutup oyunlar oynadığımı çocukça! Sevgiden utanılmaz ama değil mi?
Kim demiş her mevsimden sonra yemyeşil bir baharı özlediğimi, sonra tablolar yapıp bütün duvarlara -haddime düşmeden- astığımı her sokağa… Kıştan sonra bahar, bahardan sonra bahar, yazdan sonra bahar, güzden sonra bahar… Ne yana baksam bahar ama en sevdiğim yemek karnıbahar değil!
Kim demiş her güneş batışında sevinç çığlıkları eşliğinde sevgilinin kapısında – sözde-naralara attığımı… Kime ne? Sevgilim varsa zaten naralar onun uğrunadır, kabul buyurur bunu... Balkon serenadı olur, ya da kapı resitali. Sevgili yoksa ya da yok sayıyorsa beni o zaman bana ne? Zaten benim değil ki? Naralarımda ona değildir zaten.
Kim demişse halt etmiş bunca şeyi…
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.