"GÖZDE" ANCAK GÖZDEN UZAKTA....
Yaz tatiline gitmek için yıl boyu gün sayarız, gidince de bir an önce bitse de Kayseri’ye dönsek diye can atarız. Yalan mı?
Şimdi nereye gittiğimi söylemek istemiyorum ancak, tatilimi yine güneş, deniz ve her şey dahil tercihinden yana kullandım. Uzatmayalım. Tatilde bile rahat duramadım, orada da hacı hacıyı Mekke’de hoca hocayı tekkede bulur hesabından bir yazarla tanıştım.
Bir akşam yemeğinden sonra bir sahil gezintisine çıkmıştım. Bir Pazar yeri gördüm. Cıvıl cıvıl insanlar gezmekte, çocuklar bu gezintinin keyfini dondurmalarla çıkarmakta, deniz kenarında çay içenler ( tabii başka şeyler içenler de var ) velhasıl canlı heyecanlı bir kalabalık. Ben de daldım bu kalabalığa . ilk gözüme çarpan bir bayan bir masa kenarında oturmuş, masada kitaplar, bir elinde şimdi kapalı mekanlarda içilmesi yasaklanan bir nesne, keyif yerinde gördüm. Hemen arkasında yazan büyükçe bir ilan mı dersiniz afiş mi dersiniz göze batan bir şekilde “ bu stantta ismi şu olan yazar kitaplarını satmakta ve imzalamaktadır.” Yazıyor. Hemen yanına vardım. Merhaba dan sonra kitapları incelemeye başladım. Baktım ki Kayseri doğumlu yazıyor özgeçmişinde. Hemen merhabamı “nörüyonuz burda abba “ya dönüştürdüm. “Yavrum kitaplarımı satıyorum ve imzalıyorum” dedi.
“Essah mı kolay gelsin” dedim. Hemen benim de Kayserili olduğumu anladı. Bir başladı muhabbet ki sormayın. Hep Kayseri’den bahsetti, ben de onun merak ettiklerine cevap verdim. Yıllar önce bulunduğumuz beldeye yerleşmiş ve burada yazarlık hayatını sürdürüyor. Kitaplarını belediyenin kendisine tahsis ettiği bu mekânda ( Pazar yerinin güzel bir köşesi ) satıyor ve imzalıyor. Biz sohbet ederken de birçok kitap sattı. Ben de bir kitabını aldım ve imzalattım. Bir de pazarlık ettik satın alırken. Bu işe ikimiz de güldük tabii ki. “Kayseri’den geldiğin nasıl belli" dedi bana.
Şimdi pazar yeri deyince bizim aklımıza domates, patlıcan satılan pazar yeri gelmesin. Bir festival sokağı desek yeridir. Oranın yani Güzelçamlı Belediyesini içerimden tebrik ettim yazarına böyle bir imkanı sunduğu için. "Takdirittim " diyelim de biraz gülümseyelim.
Şair ve yazar Uğur Gözde EREN Kültür Bakanlığından ödüller de almış. Bir şiir kitabı, bir de öykü kitabı ödül almış. Kayserili olarak gurur duydum kendisiyle. Belki ben geç tanımış olabilirim. Aranızdan onu tanıyanlar mutlaka vardır. Her neyse,
Uğur Gözde EREN ‘in “Kayserili Hanımlar “isimli şiirinden bir bölümü sizinle paylaşmak istiyorum.
Bir zamanlar PEHLİ vardı, patlıcan etten
Onu yiyen kurtulurdu her dertten
Düğünlerde takım davet, servetten
Kayserili hanımlar yemeği güzel yapar!
...
Hele etli, sumaklı Kayseri mantısı
Kime nasip ise, toplanır horantası
Sarımsaklı yoğurdu da cabası
Kayserili hanımlar mantıyı güzel yapar! U.G.EREN
...
Ve yurt dışındayken yazdığı "VATANIMI ÖZLÜYORUM" isimli şiirinden bir bölümünü;
“Vatanımı özlüyorum
Doğduğum yer, Kayseri’nin Erciyesin karını da
Osmanlı’dan Atatürk’e bugünü de yarını da
Hisarcığın kirazını, Tekir’in de balını da
sonuçta ben Türk gurbetçi
vatanımı özlüyorum...
...
Ne yazarlar, ne sorarlar bilemezler nerdeyim
Her gece bin bir kabus, gelmeyen seherdeyim
Dilini, yolunu, kolunu yitirenlerle aynı yerdeyim
Son durakta bileti kes biletçi
Vatanımı özlüyorum..”. U.G.EREN
DENİZ DENGİZ ŞİMŞEK/ KUŞADASI HATIRASI....
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.