- 1326 Okunma
- 5 Yorum
- 0 Beğeni
Burası Vatan Toprağı
…küçüktüm dünyamın sıradan olduğunu düşünürdüm. Oynadığım oyunlardan anladım, her şeyiyle kahramanlık kokan özel bir millete mensup olduğumu. İlk zamanlarda Atatürk diyorlardı adına, beni yaratan kadar korkardım ondan, sonraları en yakın dostum oldu o benim, yaradan gibi… Hep yol gösterici, nerede başım sıkışsa, olumlu yanları hep içime dolmaya başladı… Lakin ben küçüktüm daha ve her şeyin sıradan olduğunu düşünüyordum. Ama bir şey var ki asla bitmiyor adı: sevgi bunun, adı: Atatürk, adı: vatan, adı: aile, adı Allah… Bitmiyor ki bunlar, sen neredeysen onlar her daim peşinde!
Bizim küçük bir köy okulumuz vardı, sadece iki derslikten oluşurdu. Birinci derslikte birinci, ikinci ve üçüncü sınıf ders görürdü, diğerinde ise dördüncü ve beşinci sınıflar… Fazla öğretmenimiz yoktu, öğrencide; ama bir Atatürk vardı, o hep bizimleydi. Kopya çektiğim sınavlarda bile bana yardım edercesine, mimik hareketleriyle öğretmenimin yaklaştığını anlatırdı, ya da bana öyle gelirdi. Ben onun, benim onun çok sevdiğimden daha fazla sevdiğini bilirdim, hissettirirdi o bunu. Onun yaşadığını sanırdım. Ta ki 10 Kasım günü onun aramızda olmayışını öğreninceye kadar, nasıl gözlerim yaşla dolmuştu, ağlamaktan farklı bir şeydi bu, adını şimdi bile koyamadığım… Hiç unutmadım o günü ve o günden sonra asla doğum günümü kutlayamadım. Çünkü ben 19 Kasım günü dünyaya gelmiştim ve atam yanımda değilken sevinemezdim. O güne kadar, atamın çok yardımsever biri olduğunu düşünürdüm, okulumuzun ona ait olduğunu, bizler iyi bir fert olalım diye öğretmenleri onun gönderdiğini düşünürdüm. Onu çok severken özlemek başka hiçbir şeye benzemiyor artık!
En alt sınıf biz olduğumuzdan andımızı okurken, avazımız çıktığı kadar bağırırdık. Şimdi çok iyi anlıyorum neden öyle bağırdığımızı çünkü bizler böyle bir vatanın çocukları olarak birliğimizi, beraberliğimizi hep bir bütün olarak haykırıyorduk. Bir seferde öğrendiğim istiklal marşından biliyorum bunu ve ilk yaptığım resimden: kırmızı renkli bir ay yıldız…
Hafta sonu yaklaşınca, Cuma günleri toplanır, istiklal marşımız okurduk ay yıldızlı şehit kanı renkli bayrağımıza bakar yine o bilindik sesle haykırırdık! Bayrağımızı göndere çekerken, okulumuzda hafta sonları ona emanet ederdik. Ara sıra Pazar günleri futbol oynamaya geldiğimizde onu orada görünce kendimi hep güvende hissederdim… Annem bilmediğin yerlere gitme, yabancılarla konuşma derdi, bense ”anneciğim al bayrağımın yanındayım, orda Atatürk’te var, merak etme sen…” babam bana bakar, gurur duyardı, annemin içi rahatlardı.
Benim adım: emre onbey… Küçük bir köy okulunda, ilkokuluma başladım ve bitirdim. Bizler belki küçüktük sayı olarak ama şimdilerdeki gibi vefasız, hain olmadık hiçbir zaman. Yalanlara, ucuz vaatlere kanmadık! Biz yüreğimize inandık, yüreğimizdekilere… Sevmekse bunun en güzeliyle, karşılıksız şekilde yaptık! Ben yaradana hep sığındım ve dua ettim. Böyle ülkede yaşama fırsatı verdiği için. Benim için bu ülkede yaşayan herkes Türk’tür! Ve vatanının nasıl kazanıldığını bilerek, hissederek yaşamak zorundadır. İhanet asla telafi edilemez ve bunun adaleti de öyle bir kurşunla ya da darağacıyla kolaylıkla verilemez. Hesap ahir zamana da kalır ki asıl azap orada başlar. Eğer ben böyle hainlerle bu ülkede yaşayacaksam Allah beni en acı azabıyla cezalandırsın ve asıl hesap ahir zamanda da olacaktır ki, beni onlarla aynı yere göndermesin! Asıl hainlik nedir biliyor musunuz? Göz göre göre, yapılan hainliğe sessiz kalmaktır. Elbette dünya ne gecesiz, ne de gündüzsüz olur. Ama şu da bilinsin ki Türkiye’de al bayraklı, Atatürksüz hiç olmaz! BURASI ÖYLE BİR TOPRAK DEĞİLDİR VE KADERİNE BIRAKILAMAZ! BURASI VATAN TOPRAĞIDIR…
Yalnız ben değil, herkes Atatürk’tür, herkes Türkiye’dir… Atatürk, Türkiye demektir. Ona uzatılan haince saygısızlıklar, vatana uzatılmıştır. Hem onun askerlerine sıkılan her kurşun öldüremez Mehmetçikleri. Onlar her kurşunla ölmezler; ölselerdi, Çanakkale’de, Gaziantep’te, İzmir’de, İstanbul’da olurdu bu.
Bizler Allah inancı olan, peygamberiyle yaşayan, ailesinin değerini bilen, vatanın her toprağının kıymetini kanıyla ödemeye hazır olan, Atatürk çocuklarıyız! Ne zaman, nerede isterseniz orada oluruz!
Ne Mutlu Türkiye’de, Türküm Diyene! Ne mutlu evinin en güzel köşesine al bayraklı Atatürk resmini koyabilene ve ne mutlu ki Allahın insana verdiği en güzel yere, yani yüreğine vatan sevgisini, insan sevgisini, Atatürk sevgisini, aile ve Hz. Muhammed (s.a.s) ve Allah sevgisini koyabilene…
Cennette görüşmek dileğiyle atam, sen rahat uyu! Daha küçük bir çocukken öğretmenim sorduğunda söz verdim ben, Atatürk olacağım diye… Belki senin gibi olamam ama fikrinle yaptıklarınla seni hep içimde yaşatacağım. Ben senin yolunda gidiyorum ya bu yeter bana!
Biliyorum burası vatan toprağı, onun için korkusuzca yaşıyorum ya… Türkiye’de her yol Atatürk”e çıkar, hadi beni yendiniz diyelim, onun karşısında ne yapacaksınız vatan hainleri…
Seni unutmayacağım atam; unutursam, ancak seni unutanı unuturum…
Emre onbey ( Atatürk)
YORUMLAR
Atatürk, Türk Milleti'nin ruhunda Türk Bayrağı gibi dalgalanan bir baştı.
Daily Telegraph
Çağımızda hiçbir isim Atatürk'ün adı kadar büyük saygı yaratmamıştır.
Observer
Mustafa Kemal Atatürk, kuşkusuz 20. yüzyılda dünya savaşından önce yetişen en büyük devlet adamlarından biri, hiçbir millete nasip olmayan cesur ve büyük bir inkılapçı olmuştur.
Ben Gurion
İsrail Başbakanı (1963)
Türkiye'yi bir arı kovanına ve bütün Türkleri de bal aramaya çıkmış çalışkan arılara benzetiyorum. Nasıl arılar beylerinin etrafında toplanıp çalışırlarsa bütün Türk Milleti bu gün büyük dahi Mustafa Kemal etrafında toplanmışlardır.
Prof.M.Zaajti Franes
Atatürk'ün dehası, tarihte Türk Milleti'nin taşıdığı ruhun faziletine en yüksek örneklerinden birini teşkil edecektir.
Branko Aczemovic (Elçi)
Atatürk öyle bir insandır ki, hayali değildir. İstediğini bilir, bildiğini yapar, yapamayacağı bir şeyi de istemez.
Avusturyalı Heykelci KRIPPEL
Savaşta Türkiye'yi kurtaran, Savaştan sonra da Türk Milletini yeniden dirilten Atatürk'ün ölümü, yalnız yurdu için değil, Avrupa için de büyük kayıptır. Her sınıf halkın O'nun ardından döktükleri içten gözyaşları bu büyük kahraman ve modern Türkiye'nin Ata'sına değer bir görünümden başka bir şey değildir.(1938)
Winston CHURCHILL
İngiltere Başbakanı