GARİP ile PIRTIK
Ağustos ayının ortalarıydı yanılmıyorsam.Seferihisar ilçesi Orhanlı köyündeki evimizin terasında sabah kahvaltısına oturmuş, o bol oksijenli havayı kahvaltı ile birlikte içimize yerleştirmeye çalışıyorduk.Ara sıra bir inleme ve yakarış sesi geliyordu ama yönü belli değildi. Biraz daha dikkat ettikki evimize ikiyüz elli veyşa üçyüz metre kadar uzaklıktan geliyordu bu ses.
Oğlum hemen sesin geldiği yöne doğru koşarak gitti, dikenli çalı topluluğunun yanında durdu,epeyce bir uğraşıdan sonra eline bembeyaz bir topaç aldığını gördüm.
Gelen o inleme ve yakarış birden kesilivermişti.Bulunduğumuz yere geldiğinde elindekinin bir köpek yavrusu olduğunu anladım,her tarafı çizik ve küçük küçük yaralar içersinde idi.Öyle de güzel bakışları vardıki sormayın.Hemen banyoya aldık ve güzelce bir yıkadıktan sonra sarıp sarmaladık,karnını sütle doyurduk, al sana nefis bir bebek evin içersinde.Daha bir veya birbuçuk aylık görünüyordu,hemen isim aramaya başladık ve benim aklıma ilk gelen Garip oluvermişti.Gerçekten garip bir halde bulunmuştu,adını oy birliği ile garip koymuştuk.Daha garip bize yeni yeni ısınmakta iken bu kezde diğer oğlum İzmirden bir süprizle yanımıza geldi.Küçücük,şaşkın,şeşi bakan güzel bir kedi yavrusuydu bu.Tabiiki hemen bunuda banyoya aldık ve dalin bebek şampuanı ile bir güzelde onu temizledik ve evde hiç yoktan iki tane bebeğimiz oluvermişti.Kedi yavrusunada hemencecik PIRTIK ismini yakıştırıverdik.İlk anlarda birbirlerini hiç haz etmediler.
İki üç gün içersinde yemeklerini ve sularını aynı kaba vererek bu iki garip yavrunun kaynaşmasını sağladık,her hafta ikisinin üç litre süt hakkı vardı,öyle güzel semizleştilerki sormayın.İkiside birer alımlı genç erkek ve kız oluvermişti.Bahçemizin etrafı tel örgü ile çevrili olduğundan,istedikleri ve diledikleri gibi gezip dolaşıyorlardı.
Tatilimiz bitip İzmir’e dönme vaktimiz gelmişti, yiyeceklerini haftalık olarak hazırlayıp kendi imkanlarımız ile yaptığımız yuvalarına bırakıyorduk,beş gün boyunca onlara yetiyordu.
Geçen hafta gittiğimizde Garipte bir tuhaflık gördüm,durgun gibiydi, önceden bizi gördüğünde oynar zıplardı,bunda sadece düz bir yürüyüşle bize doğru gelmeye başladı,yanında pırtık yoktu,sesledik,bahçede aramadık yer bırakmadık,en sonunda komşumuz bizi gördü ve yanımıza geldi, Pırtık’ı bir taksinin ezerek gittiğini söyledi,arta kalanınıda köylünün birisinin toplayıp bir poşetle toprağa gömdüğünü söyledi.Garip’in günlerdir tel örgüden kedinin ezildiği yere baktığını, Pırtık’tan sonra Garip’te bir değişiklik olduğunu anlattı.
Garip şimdi gerçekten garip kaldı,ama yanında biz hep olacağız,çünkü biz onu çok, çok seviyoruz.Pırtık senide çok, inan çok sevmiştik ve halada seviyoruz Küçüğüm.
22/10/2009
Vural Atak ÇAMLIGİL
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.