MA-TE-MA-TİK=)
Küçükken hep büyümek isterdik, kocaman olmak! Büyüdük... Kocaman olduk hatta. Hatta, ne yapsak sığmıyoruz dünyaya, sığdıramıyoruz hiçbir şeyi dünyamıza...En çok da matematik yordu bizi... Hayatımızı toplamaktan, kötü insanları her türlü fitne ficurluklarına rağmen hayatımızdan çıkaramamaktan ve çarpıp bölmemiz gerekenlerden bıktık usandık!
En iyisi sıfırla çarpıp yok edelim dedik. Yani sil baştan yaşayalım hayatı.. O da olmadı. Yine hain insan ve türevleri çıktı karşımıza.
Mantıkla yola devam edelim dedik, fakat bu hayatın fonksiyonları yine farklı ve akıl erdiremediğim insanları karşımıza çıkarmaktan usanmadı...
Bu iş bir polinomdur dedik, x’in yerine kendimizi koyduk. Karşıdakinin yerine kendimizi, bir nevi empati yani. Bu kez buzlar biraz çözülmeye başlamıştı ama bu hayatın diskiriminant’ı sıfırdan büyük çıkınca iki yol ayırdı bize. X1 mi X2 mi? Kalmak mı gitmek mi??...
Yine bilemedik, yine bilinmeyenlere geldik. Bilinmeyenler denilince bir de bu insanların bilinmeyen kısmı var tabi. Onlara hiç mi hiç akıl erdiremiyorum zaten.
Bu yolda devam ederken hayat çarpanlarına ayırdı bizi. Yani ayrıldık, dağıldık her yana hepimiz. Bizim EBOB’umuz hayattı, en çok o bölmüştü bizi.
Toparlanalım dedik. Hayatın karşısında dimdik duralım. E tabi bir kere sıfırla çarptık, geride toplanacak bir şey kalmamıştı. Her birimiz eksik yönlerimizle mutlak değer halini aldık. Kabuğumuzdan bir çıkabilsek her şey düzelecekti aslında… Yine yapamadık!
Her yönlü sayılar bir araya toplandı. Yani birbirine yakın olan her insan iyi anlaşan bir grup oluşturdu kendince. Bir nevi sadeleştirme işlemi yani. İyi veya kötü kendince gruplandı.Bilinenler ve bilinmeyenler, aslında hepsi sıfıra eşitti. Bilinenler bir tarafa bilinmeyenler bir tarafa toplandı sonra. Hepsi, bu hayat denilen denklemi çözmek içindi oysa…
Peki bu insanların hepsi mi böyle? Elbette ki değil. Her bencil insan gibi işin kötü yanından başladım anlatmaya ...Neyse, gelelim kümelere. İnsan türünü çeşit çeşit kümelere ayırıyoruz.Bazıları boş küme =), bazıları ise tam benim dünyam!
Aslında bu hayat tamamen matematik. Al bak karmaşık sayılara döndük geldik. Yaşasın reel sayılar, yaşasın boş kümeler, yaşasın ahmak insanlar ve türevleri...
Yaşasın! Bana matematiği inatla öğretmek isteyen Mehmet Sami Ağca!!...
Mehmet Sami Ağca, çok değer verdiğim matematik öğretmenimdir. Bende hakkı çoktur, helal etsin... Okuyan arkadaşlarıma teşekkür ediyorum. Saygı ve sevgilerimle..
YORUMLAR
Koordinatlari da unutmamak gerek. Kimisi origo/baslangic noktasindan baslamak zorunda kaliyor hayata(elde var 0 misalinden) Kimisi ise fark atmanin keyfini yasarken, onlarca bazen yüzlerce y basamagi üstünden el salliyorlar, nispet yaparcasina.. : )) Bide bu insanlar, hem enine hem boyuna dediklerimizden..Kim bilir x kaclarda hüküm sürüyorlar..Bazilar herseye ragmen (0,0) olduklari icin sükrediyorlar. Cünki bunun eksisi, ani düsüsleri de var :=))
Bir de bir noktada birlesme olayi var koordinat sisteminin. Buna biz mahalle dilinde ask diyoruz, kara sevda diyoruz. Istemedigin noktada birlesmek senin icin bir izdiraba dönüsebiliyor..ve istediginin/istedigin noktaya ulasabilmek icin...kimi zaman hem enine hem de boyuna alcalman, kimi zaman da yükselmen gerekiyor.
ALCALMAK NEYSE NE AMA YÜKSELMEK COGUMUZA ZOR GELIYOR.. ;)
Sevgiler
meLenq
Kutlarım.Düşündüren bir yazı.
Korkutmasın bizi kışın soğuğu ayazı.
Arkasından gelir baharı yazı.