- 415 Okunma
- 7 Yorum
- 0 Beğeni
EY AŞK NEREDESİN? 13
Boşanmalarının ardından uzun bir süre kendine gelemedi Tarık. En çok da kızının durumuna üzülüyordu. En çok sevgisine ihtiyacı oluğu bir dönemde, o hatayı yaptığı için kendini cezalandırıyordu. Kendini bir müddet içkiye verdi. Bu dönemde, işyerinde sorunlarda başlamış, tıkırında giden ticari yaşamı da sekteye uğramaya başlamıştı.
Bu durum, Tarık’ in babasını üzüyor fakat müdahale ettiğinde ters tepki yaratacağını düşünerek, bir süre kendi haline bırakmayı uygun görmüştü. Düzelmediğini görünce, telefonla oğlunu aradı. Buluşma yerini söyledikten sonra oraya gitti.
Bir kahvehanede buluşacaklardı. En arkalardan bir masaya oturdu. Kapıdan içeriye oğlu girmişti. Gözlerinin altı uykusuzluk ve içkinin tesiriyle, mor halkalar oluşmuştu. Ruh hali ise yüzüne yansımıştı sanki.
Yüzünü buruşturdu Kamil Bey. Yüreği cız etmişti. Hiçbir zaman itiraf edememişti ona olan sevgisini. Hep içinden sevmişti onu. Onun çocukluğu aklına geldi birden. Çok küçük sayılabilecek bir yaşta annesinden ayrılmak zorunda kalmıştı oğlu. Üstelik yaşına çok ağır gelebilecek bir yükü, bir gizi yüklenmişti. Bu konuda onunla hiç konuşmamışlardı bile. O, anlatmamış, kendisi de bildiğini belli etmemişti.
Karısının neden evi terk etmek zorunda olduğunu biliyordu. Gidişinden sonra öğrenmişti gerçeği. Kuşkuları vardı fakat ispat edemiyordu. Çok sinirlendi. Çıldıracak gibi hissetti kendini. Aradı. Sonunda da buldu izini. Öldürmeyi düşündü. Sonra vazgeçti. Öldürmek, onu uzun yıllar yatacağı hapishaneye, çocuklarını da sefilliğe götürecekti. O, çocuklarını düşünmeliydi. Onların geleceğini düşünmek zorundaydı. Bir daha da bu fikri aklına getirmedi. Karısının da ne adını, ne de görüntüsünü getirmedi gözlerinin önüne.
Şimdi ise yıllar sonra bile o sarsıntının etkilerini oğlunda görebiliyordu. İçinden “ Belki de konuşmamakla hata ettim. Tarık, öfkesini bir şekilde atabilseydi içinden bu hale gelmeyecekti. Öfkesini tek başına yaşamayacaktı. Bu duruma da gelmeyecekti “ Diye geçirdiği çok olmuştu. Şimdi ise oğlunu bu halde görünce pişmanlığı daha da artmıştı.
Tarık, zoraki gülümseme ile babasının yanına geldi. Elinden öptü ve kucakladı. Oturduğu andan, kalkış anına kadar o konu da olmak üzere her şeyi konuştular. Kalktıklarında, sanki baba oğul gibi değil de arkadaş gibi davranmaya başlamışlardı.
Tarık’ ın zihni hafiflemişti. Onca yıldır taşıdığı ağır yük, tüy hafifliğiyle beyninden uçup gitmişti. Babasından ayrıldıktan sonra arabasına bindi. Sahile indi. Denizden esen rüzgâra yüzünü çevirdi. İyot ile sanayileşmiş bir kentin o ağır kokusuyla karışmış kokuyu çekti ciğerlerine.
Kendine bir yol çizmeliydi. O, artık bir babaydı. Ayrılmış olsalar da en azından kızına karşı sorumlulukları vardı. O, annesinin yaptığını yapmamalıydı. Kızı, sorunlu bir çocuk olmamalıydı. Bunun için elinden ne gerekiyorsa yapacaktı. Canan ile evlenmesi hata olmuştu. Gerçek aşkı bulana kadar evlenmemsi gerekiyordu. Hem kendi mutsuz olmuş, hem de Canan ‘ ı mutsuz etmişti. Sadece o evlilikten geriye ilk başta istemediği fakat şimdi çok sevdiği kızı Melike vardı. O, hayata bağlayacaktı kendisini. Bu düşüncelerinden sıyrıldı ve denize karşı olanca gücüyle bağırdı.
“ Ey aşk neredesin! Bir gün seni mutlaka bulacağım. Ve her nerede isen senin kıymetini bileceğim. Değişeceğim. Pozitif ve umut dolu bir insan olacağım. Zincirlerimi tamamen kıracağım. Mutlu olmak istiyorum. Mutlu etmek istiyorum artık. Dünya! İçinde artık mutluluğu gerçekten isteyen bir Tarık yaşıyor artık. “
Arabasına bindi ve hareket etti. Telefonla Canan’ ı aradı. Kızını görmek istediğini söyledi. Yaklaşık yarım saat sonra da eski eşinin kapısında beklemeye başladı.
Canan, kızını hazırlamış ve dışarıya getirmişti. Kısacık bir sohbetten sonra Melike’ yi arka koltuktaki yerine yerleştirerek hareket etti. O gün kızıyla, anlamasa da sohbet etti. İçindekileri anlattı. Parka götürdü. Uykusu geldiğini anlayınca da annesine teslim etti. Kuş gibi rahatlamıştı ruhu.
Son zamanlardaki ruh halinin etkisi ile işleri bozulmuş ve nakit sıkıntısı çekmeye başlamıştı. Epey bir araştırmadan sonra kredi çekerek çözüm bulma kararı aldı. Bankaların faiz oranlarını araştırdı.
Mesai saatinin başlamasından hemen sonra bankanın kapısındaydı. Aracını park etti. Kafası karışık bir vaziyette yürürken, karşısındaki merdivenlerden hızla inen birine çarptığını son anda fark edebildi.
Başını kaldırdığında O’ nu gördü. Yüz tanıdık geliyor fakat bir türlü nereden tanıdığını hatırlamakta güçlük çekiyordu. Bir anda bir şimşek çaktı. Evet! O araba ile yaptığı kazayı anımsadı. Tamamen unutmuştu. İsmini hatırlamaya çalıştı. Sonra o gün ona söylediği sözler aklına geldi. En sonunda da ismini hatırladı.
“ Özür dilerim Nihal Hanım. Bu sizinle ikinci kazamız. Beni hatırladınız mı? “
Nihal, aracında bıraktığı evrakını almak için hızlı hareket ederken ne oluğunu anlamadan bir çarpışmayla karşılaştı. Dikkatlice baktığında o da tanımıştı Tarık’ ı. O kazadan sonra sarf edilen sözlerden sonra geleceği yere kadar getiren bey olduğunu.
“ A Tarık Bey, ne büyük tesadüf. Hep kaza ile karşılaşıyoruz nedense. Önemli değil. Bu kez ben kusurluyum. Çok acelem vardı ve fark etmedim sizi. Hatırladım tabii ki. Nasılsınız? Bana mı geliyordunuz yoksa? Öyleyse eğer, lütfen biraz bekleyin. Ben, aracımdan bir evrak alıp geleceğim. “
Tarık, birden kendisine kartını verdiği aklına geldi. En iyisi hiçbir şey söylememek diye geçirdi içinden.
“Aslında hem sizi ziyaret etmek istemiştim. Hem de bir işim vardı bankada onun için gelmiştim. “
Nihal’ in dönüşüne kadar onu merdivenlerin başında bekledi. Beraber Nihal’ in odasına çıktılar.
Nihal, o kazadan sonra sinir olmuştu Tarık’ a. Onu etkileyen negatif bir elektrik hissetmişti. Zıt kutuplarda iki insan gibi hem birbirlerine çekmiş, hem de uzaklaştırmıştı onları. Şimdi ise
Karşısında oturan kişiye o duyguları hissetmiyordu. Sohbetleri uzadıkça, sohbetten zevk bile almaya başlamıştı. İlk defa sohbet ettiği bir insan gibi değildi sanki. Uzun yıllardır tanıyormuş gibi yakın hissettiğini fark etti.
Uzun sohbetin ardından, tekrar görüşmek dilekleriyle ayrıldı Tarık. Ayrılırken de gitmek zorunda kaldığı için üzüntü duyuyordu. Mutlaka en yakın zamanda görüşmeliyim Nihal ile dedi iç sesiyle.
DEVAM EDECEK !