AŞK, Bir Facebook Uygulaması Değildir
“AŞK, kimine göre yaşamayanın anlatamadığı, yaşayanın anlatmaya dermanın yetmediği bir olgu kimine göre de gereksizlik ve yalancılıkla suçlanan masum bir duygu. Öyle ki AŞK, bir insanın dünyasını değiştiren, ona yeni bir iklim var eden ve Aşığı pervane eden ne bir duygu ne de bir olgudur. AŞK, AŞK’tır 1.”
Baktığımızda her yerde ve her şey de ondan bir iz buluruz. Hayat, zıddını söyleyenlerin aksine onun etrafında şekillenir. Filmlerde, reklamlarda, sokaklarda, köşe başlarında, okul sıralarında, el açıp yakarışlarda, hayatın her safhasında o vardır. O kadar içi boşaltılmıştır ki sadece harflerin oluşturduğu bir kelime olarak çıkar bu gün karşımıza. AŞK, ne olursa olsun herkese nasip olmayan bir devrim.
Hepimizin kullandığı, son zamanların bir eğilimi olan, yaşam şeklimize yön veren, paylaş(ma)’yı ondan öğrendiğimiz bir oluşum, “Facebook”. O kadar çok paylaşmayı seven bir insanlık varmış ki bu dünya da, gördüğü ve duyduğu her şeyi paylaşıyor bu facebook diyarında. Yeni yeni uygulamalar geliştiriyor sevgi adına, dostluk adına, muziplik adına…
Bir de testleri var bu facebook beyimizin. Ne kadar Âşıksınız? Tarihte hangi padişahsın? Hangi bilmem ne dizisinin bilmem hangi oyuncususun?… Testler testler ve testler…
Hangi test AŞK’a yüzde vermeye cesaret edebilir ki? Hangi paylaşma yürekte hissedilen o ulvi duyguyu aktarabilir ki? Hangi beğenme arzulamaktan daha kuvvetli olabilir ki? Sanal ortamların popüler uygulamalarını hayatımıza katarak, aslında özlemini duyduğumuz, paylaşmaya cesaret edemediğimiz, söylemekten gururumuzun incineceğini düşündüğümüz, ürkekliğimizi erkekliğe döktüğümüz, AŞK’ları, nefretleri, samimiyetsizlikleri, coşkuları, sevgileri ve daha nice duyguyu tek bir tıkla aktardığımızı zannediyoruz. Yaşanmayan duygular yalnızca tarihe kazınmış söz öbeklerinden öteye geçemez.
Bir serzenişin kelimelerle anlatabildiğim halini bu kısa yazıda aktarmaya çalıştım. Bu duyguyu yaşarken, konuşursam gözyaşlarım beni boğacak gibi hissediyordum. Malumunuz gözyaşlarımı aktaramıyorum kâğıdıma. AŞK’ı yaşıyorum, hem de tüm saflığıyla. Facebook ve onun gibi diğer bütün sanal ortamlarda, yaşadığım AŞK’ı anlatmaya çalışıyorum. Basit bir mouse hareketi ile yön vermiyorum AŞK’a kimileri gibi. Testlerden aldığım sonuçlarla AŞK’ımın sadakatini veya sadakatsizliğini ölçmüyorum bazıları gibi. Ne kadar yüzeyselleştirilmiş olsa da bu değer, sonuçları bize gerçekliğini gösteriyor. Bu gerçeklik kimilerini göre bir sevgili, kimilerine göre bir duygu, kimilerine göre de bir tatmin olma yetisi kazandırıyor.
“AŞK, bilimsel makaledir kanıt ister 2” der bir arkadaşım. Belki de söylediklerimi ifade eden en güzel söz bu olsa gerek.
AŞK o kadar ulvi bir duygu ki anlatmak sınırlarını belirlemek anlamına gelir. Bu durumda AŞK’ı en çok yaşayan, bilir ve anlar.
İşte bu yüzden AŞK, bir Facebook uygulaması değildir ve olamaz.
Fatih Mehmet Mirza
1- FM Mirza, “AŞK’la Karışık AŞK Tarifi”, VERA, 2009
2- Fatih Kayabaşı