- 1709 Okunma
- 5 Yorum
- 0 Beğeni
VEFA BORCU
Küçük ayaklarıyla yere çok sağlam basıyordu.Bu desteği babasından alıyor ve küçük yaşta büyük işler başaracağını belli ediyordu.Aylin 6 yaşına gelmiş ve babasının müzisyen olması onu çok etkilemişti.Babası Yaşar piyano çalıyor,Aylin ise babasını hayranlıkla dinliyordu.Zamanla Aylin’in piyanoya olan ilgisi arttı ve bu babasının gözünden kaçmamıştı.
Aylin’i kendi gibi iyi bir piyanist yapma isteği içinde belirdi ve Aylin piyano çalmaya başladı.
Aylin’in elleri piyanonun tuşlarında kıvrılıyor,büyüyor ve adeta ben ’Müzik için yaratıldım’
diyordu.
Aylin 7 yaşına geldiğinde aile acı bir haber ile yıkıldı.Babası kalp krizi geçirmiş ve acile kaldırılmıştı.
Annesi ve ağabeyleri bu gerçeği Aylin’den saklamak istediler ama saklamak ne mümkün.O yaşına rağmen babasına kötü bir şey olduğunu anlamıştı.Çünkü artık eskisi gibi piyano çalmıyorlar ve de babası ortalıkta gözükmüyordu.Her gün ev kalabalıkla dolup taşıyor ama
bir şey de anlayamıyordu.Ne yazık ki bu kalabalık derin bir üzüntünün,acı bir kaybın habercisiydi.Aylin hayatta en değer verdiği insanı babasını kaybetmişti.Babasına o kadar bağlıydı ki annesini bile gözü görmüyordu.Babasının ölümü onun hayatla bağlantısını koparmış,içindeki müzik sevgisinin üstünü örtmüş ama bir tek babasını unutamamıştı.Bir
yıl sürecek uzun bir sessizliğe bürünmekteydi Aylin.Odasından çıkmıyor,annesiyle konuşmuyor,yemek yemeği reddediyordu.Piyanosuna bile dokunmuyor,babasının parmak izlerinin silinmesinden korkuyordu.Aylin 8 yaşına geldiğinde uzman kişilerin yardımıyla
konuşturulmaya çalıştırıldı ve tekrar piyanoya ilgi duyması sağlandı.Aylin’den zoru başarması isteniyordu ve bunu başardı da...Uzun çalışmalar sonunda Aylin konuşmaya,
hatta piyano çalmaya başladı.Eskisinden daha da hırslıydı artık.Aynı zamanda okuluna da devam ediyordu.Babasının yakın arkadaşı ve bir müzisyen olan Tunahan Bölükoğlu,onu
konserine çıkartmak ve yeteneklerini herkese göstermek istiyordu.Bu onun yaşında birisi için oldukça iyi bir adımdı.Ya annesi bu durum için ne diyordu?Kızının iyi işler yapacağından ve babası gibi ünlü olacağından hiç kuşkusu yoktu.Ona destek verdi.Ve sonunda büyük gün geldi.Konser günü Aylin sahnede bütün yüreği ile piyano çaldı.
Sahneden indiğinde alkışlar bitmiyordu.Sanki küçük Aylin gitmiş yerine büyük ve cesur kız gelmişti.Gururluydu Aylin.Başarmıştı...Böylece Aylin müzik hayatına 8 yaşında başlamış oldu.Bu onu zafere götüren bir yolun başlangıcıydı.Yıllar geçti ve Aylin de büyüdü.İçinde her zaman bulunan başarma isteği daha da artmıştı.Konservatuar eğitimi almış,
kazanılması zor olan iki üniversite bitirmiş,bir çok yardım kuruluşunda da gönüllü olarak
yer almış ve yardımlar yapmıştı.Aylinler yetiştirmek istiyordu.Sanat hayatının zirvesinde,33 yaşındaydı.Yapmak istediği o kadar çok sey vardı ki...Fakat en çok yapmak istediği şeyi yapamayacağını biliyordu.Bir cuma gecesi katıldığı gençlere yönelik programda gelen bir soru üzerine gözleri yaşlarla doldu ama ağlamadı Aylin,direndi.Çünkü ağlarsa babasına ihanet edeceğini düşünüyordu.’Sizi zirveye ulaştıran insanla ne yapmak istediğiniz?’sorusu onu çok garip duygulara itti.Verdiği cevap herkesin gözlerini doldurmaya yetmişti.Aylin hiç bir zaman özel hayatıyla gündeme gelmemiş ve hiç kimse de onu asıl zirveye taşıyan kişinin kim olduğunu bilmemişti.Bir insan en güzel duygularını babasına saklayabilir miydi ki?Hiç bir zaman anlatmadığı hayatını bir kaç cümleyle özetledi;Benim Aylin Olcay olmamı sağlayan,beni zirveye taşıyan insanla tek bir şey yapmak isterdim...’Şu an karşınızda piyano çalmak,yani babamla ortak bir şey yapmak’
isterdim.Ama ne yazık ki bu imkansız.Benim ufak yaşta piyano çalmaya başlamam,7 yaşında kaybettiğim babam sayesindedir.Yıllar geçti ünlü bir piyanist oldum,bir çok şeye
ulaştım ama bir tek babama ulaşamadım,ulaşamayacağım da...Benim bu günlere gelmemi sağlayan o insana,ulaşamayacağım...Tunahan abim bana yardımcı olarak babama vefa borcunu ödedi ama ben borcumu ödeyemedim.İnsanın birisine borçlu kalması ne zor.Hele de bu,seni burada bırakıp çok uzaklara gitmiş babasıysa...
Nuray Dülgar
YORUMLAR
Hani derler ya "Dünya terzi dükkanı ölçüyü veren gider!" vefanın sadece bir boza veya istanbul un semti olmadığını bilmek gerekiyor. Hele bu ailenizse...Yeni yılda mutluluklar diliyorum.