- 698 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
ANADOLU KARTALI TATBİKATI
ANADOLU KARTALI TATBİKATI
ve İSRAİL
“…Biz halkın sesini dinledik, hakkın ve halkın sesi olmak istedik…”
Recep Tayip ERDOĞAN
Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı
(Tatbikatın iptal edilmesiyle ilgili açıklamasında)
ve
“Yedi aydır Gazze’’den tek bir füze atılmadığı halde Filistinli çocukların okullarına gidemeyişlerine kayıtsız kalabilir miyiz? Oysa ben her gün çocuklarımı rahatlık içinde okullarına gönderiyorum. Bundan kendimizi sorumlu hissediyoruz.”?
Ahmet DAVUTOĞLU
Dış İşleri Bakanı
(Bu yazıyı bitirmiş pişmesini bekliyordum. “AZİZ bir DOST” yazıyı okumak için istedi gönderdim. Okur okumaz aradı;
“1–2 gün beklersen daha iyi bir şeyler çıkabilir” dedi. Ne de olsa “AZİZ bir DOST”, dedik bekledik. Sonra sayın başbakanın bu açıklaması gelince aradı “AZİZ DOST”:
Hocam yazı yayımlanmaya hazır mı? diye;
Ben de “eyvallah” deyip yazıya son rötuşları verdim. En son Sayın DAVUTOĞLU basın toplantısında “sorumluluğumuzu" da dile getirince tamam dedik.
Parantez içinden çıkıp bu kısa ek girişten sonra gelelim asıl konumuza)
Dış siyaseti bilmem ama meraklıyımdır. Ülkem kimlerle yakın ve dolayısıyla hangi ülkelerle uzak; bu yakınlık-uzaklık ne getirir götürür çok merak ederim. Bundandır ki dış politikada rol alanlardan öğrenmek istediğim çok şey olmuştur. Doğrusu casusum falan olmadı; bilgi yollarım tamamen legal. Artık herkesin bildiğini yazıyorum. Özel bir bilgi değil gün yüzüne çıkmış olan ilişkiler, tavırlar…
Uzatmayayım Türkiye tarafı İsrail’in de yıllarca katıldığı ANADOLU KARTALI adlı hava kuvvetleri ağırlıklı ortak tatbikatın bu yıl yapılmayacağını açıklayınca İsrail’i bir telaş ve tedirginlik sardı. İsrail tarafı Türkiye’nin bu tatbikatı İsrail’in katılıyor olmasından dolayı iptal ettiğini beyan ederek akıllara cevap bekleyen nice sorular bıraktı.
Öncelikle Sayın Başbakanın bu konuda açıklama yapması halkın beklentisidir. Bir an önce bu “bilinmeyen iptal sebebi” en yetkili ağızdan açıklanmalıdır. Çünkü kamuoyu ciddi bir merak içindedir.
Neden?
Daha önce tatbikat yapılınca olmayan hangi sorun ortaya çıktı ki böyle bir karara varıldı?
Türk hükümeti bu kararı –İsrail’in anlattığı gerekçeyle iptal etmiş ise neden daha önce tatbikat yapılıyordu ve neden şimdi iptal edildi?
Yani İsrail hangi söz, eylem, politika vs. ile buna sebebiyet verdi? Soruları cevap beklemektedir.
Bilindiği gibi İsrail’in en büyük açmazı Filistin topraklarını, sonradan kurulan Filistin Devletini ve halkın seçtiği meşru hükümetini kabul etmeyişidir. Her ne kadar İsrail Filistin Devletini kâğıt üzerinde kabul etmiş ise de defacto durum bunu yalanlamaktadır. Zira kurulan bir devletin uluslar arası bir hukuku, dış müdahalelerde devletlerarası “savaş” hukuku geçerli olmalıdır. Ya BM’ce İsrail bundan muaf bırakılmıştır ya da ifade ettiğimiz gibi Filistin Devleti İsrail için “yok” konumundadır. Yoksa böyle istediği zaman iç işlerine müdahaleden tutun ta içlerine kadar hesapsız kitapsız -kendi vilayetine bile giremeyecek rahatlıkta girip her türlü askeri müdahalede (aslında katliam demeliydim) bulunabiliyor.
Acaba Başbakan “daha da gelmem Davos’a” derken İsrail’e de bu güne kadar süregelen ilişkiler için “yol” mu göstermişti?
Acaba İsrail’in “orantısız güç kullanmasında” Türkiye’nin İsrail’e sağladığı askeri olanaklardan da kaynaklandığını mı düşünmüştür hükümet?
Ve acaba Türkiye İsrail’in bombardımanlarında şehit olan Filistin halkının kanında kendine düşen vebali mi hissetti? Aslında acabaları çoğaltabiliriz. Ancak son bir acaba ile soruları bitirelim;
Acaba kimsenin bilmediği MOSSAD’ın Türkiye’deki faaliyetleri mi etkili olmuştur?
Ya da hepsi mi?
İşte acil cevap bekleyen sorular…
Barış görüşmelerini yürüten bir ülkeye (Türkiye) Gazze operasyonuyla avf edilmez yanlış yapan İsrail’i bu sebeple (de) Türkiye’nin “cezalandırma” yoluna gitmesi ile beraber ben son soruyu sormada ısrarlı davranmaktan yanayım. Demiştim ya;
Bir şey bildiğimden değil merak sadece!
Merak sizi hakikate götüren en önemli araçlardandır. Merek edeceksiniz ki o konuya açıklık kazandırabilesiniz. Merakınız törpülenmiş ise en doğruya ulaşmanız da imkânsızlaşmıştır. O yüzden merakımı hoş görmenizi talep ediyorum.
Evet,
İsrail MOSSAD üzerinden uluslar arası operasyonlarıyla sorunlu olduğu ülkeye bazı şartlarını dayatmak istemiştir. Türkiye için de benzeri durumlar zamanında gündemdeki yerini muhafaza etmişti. Hafızamızı yenilersek organize ve uzun süreli terör faaliyetlerinden tutun Abdi İPEKÇİ, Gün SAZAK, Bahriye ÜÇOK, İranlı eski askerler, bazı Kürt ileri gelenleri… vs. öldürülmelerinde MOSSAD’ın parmağı olabilir kuşkuları olagelmişti. Daha sonra nedense olay MOSSAD’dan arı duru hale getirilerek kapatılmaya çalışıldı.
Aslında başka ülkelerin servisleri de sorunlu ilişki içinde olduğu ülkelerde benzeri operasyonlarla durumu lehlerine çevirmeyi amaçlamışlardır. Hakkını teslim etmek gerekirse bu konuda maalesef başarılı da olmuşlardı. Ancak siz ülkenizi yumuşak karınlardan temizlerseniz bu tür servis oyunlarını minimalize edebilirsiniz. Yani onların ülkenizde cirit atmalarını zorlaştırır hatta imkânsızlaştırabilirsiniz.
İşte can alıcı soru:
İsrail hangi operasyon(lar)da suçüstü yakalanmıştır?
Yaptığı ve/veya yapmayı planladığı hangi eylemleri deşifre olmuştur?
MİT veya hükümet bu konuda hangi bilgilere ulaşmıştır?
Gelin merak etmeyin bakalım nasıl merak etmezsiniz…
Doğrusu bunu öğrenmek bana büyük bir mutluluk verir. Ama bunların hiç olmaması daha büyük bir mutluluk verir elbet.
Sanırım MOSSAD bundan böyle Türkiye’de bir eyleme hazırlanırken daha dikkatli davranacaktır. Zira artık operasyonel anlayışı bu ülkede sökmez.
Bu böyle biline,
Bilmem anlatabildim mi?
[email protected]
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.