HAYATIN İÇİNDEN-4-
Hayırdır, deyip telefonu açtı Mustafa bey..
Mustafa beyin yüzünde hafif bir şaşkınlık,yerini kızgın ne yapıcağını bilemez bir hal almıştı.
Bir anda yığılacak gibi oldu...
Elif su getirdi kolonya falan ,sürdüler eline yüzüne bir parçada olsa kendine geldi , Mustafa bey...Ne oldu diye sordular ..
Karakoldan aramışlar ..Mehmet bir soyguna karışmış ,o yüzden ailesine haber vermişler..
-Hemen çıkmam gerekiyor dedi...Elif
- Bekle baba bende geliyorum bu şekilde seni yalnız yollayamam dedi...
Annesinede, merak etmeyin ben arar size haber veririm dedi..
Hemen bir tanıdık avukat,la beraber , karakola geldiler..Karakola geldiklerinde durum pek,de iç açıcı değildi ..
Polisler sorgudaydı ve hiç bişey belli değildi..2 saat sonra ,sorgulamalar bimiş ve Mehmet,in bu olayla ilgili hiç bir bilgisi olmadığına karar verilmişti. .. Mehmet,in hiç bir suçu olmadığı anlaşılmıştı ama geceyi nezarette kalmaktan kurtulamamıştı.. ..Yinede avukatın araya girmesiyle ,tutanak tutulmadan serbest kalmıştı, Mehmet ...Yoksa okul hayatı için kara bir leke olacaktı..
Sağa sola koşturmanın neticesinde ,bayağı yorulmuşlardı..Mehmet,in anlattığına göre ,olay şöyle gelişmiş..Mehmet ,kısa zaman önce tanıştığı bu kişilerle arkadaş olmuş ,güya bir alıcak varmış ,Mehmet,te gözcülük yapacakmış..Eğer gelen olursa hemen bize tel aç demişler.Doğru dürüst tanımadığı kişilerin tuzağına düştüğünü anlayamamış...Mehmet,te sapa biryerde beklemeye başlamış,
Bir zaman sonra devriye gezen polisler,Mehmet,i görmüşler.Burda ne yaptığını ,bu saatte ne aradığını sormuşlar.Oda çok heyecanlanmış ,paniklemeye başlamış .Bunun üzerine polis,ler şüphelenmişler ve Mehmet,i polis arabasına almışlar...Sonra,da dükkana düzenledikleri baskında suçluları kıskıvrak yakalayıvermişler..
Mehmet çok pişman olmuş, yapmadığı birşey için bu derece suçlanmak ağrına gitmiş...
-Ama benim hiç bir suçum yok, bilmiyordum böyle bir şeye karıştıklarını bilsem onların yanından ayrılmazmıydım...diye ağlamaya başladı...Bunun böyle olacağını ,Mustafa bey biliyordu..Mehmeti kaç kere uyarmıştı
Oğlum onlar pek tekin birilerine benzemiyor...Onlardan uzak dur demişti ama ..Demek böyle bir olayın olması gerekiyormuş Mehmet,in aklının başına gelebilmesi için...Yinede Mustafa bey teselli ediyordu ,Mehmeti ...
-Oğlum sen hiç tasa etme ,ama bundan kendine pay çıkar..Ya bu akşam orda , polis devriye gezmeseydi ve senin halinden şüphelenip ,bu kişiler yakalanmamış olsaydı ne olurdu...Düşünebiliyormusun..Belki de bunlar seni daha başka olaylar,da da kullanacaklardı ve hatta ve hatta belkide elini kana bulayacaktın...Yinede hepsi rahat bir nefes aldılar.Bunada şükür,dü...Allah beterinden saklamıştı..Ama sıkı sıkıya tembihlerinide yapmayı ihmal etmiyordu...Bu olay Mehmet,e büyük bir ders olmuştu..Yorgundu herkes,gece bayağı ilerlemişti...
Şehriban ,Melteme çok alışmıştı ..Beraber yatıyorlardı .Eskiden arkadaşı ,Büşra ile olduğu gibi...Çocuklukları beraber geçmişti..Okul da evde her yerde beraberlerdi..Lisede son da sınavlardan sonra sınıfça toplanıp ,adalara gezmeye gittiler...Gezdiler eğlendiler,yenildi içildi ...Büşra pek yüzmeyi bilmediği için ,denize girmek istemiyordu...Ama Şehriban..
-Fazla uzaklaşmayız ,lutfen beni kırma demiş ve beraber denize açılmışlardı...Deniz,in bu tarafı fazla derin değildi ..Şehriban ,Büşra,nın içini rahat ettirmekiçin,can simidi almak üzere sahile yüzmeye başladı .....Birden gelen dalgayla beraber ,Büşra dengesini kaybetti..Büşra iyice , paniklemeye başlamış kendini bırakmıştı...çığlık atıyor ..
Çırpındıkça batıyordu...Şehriban ve diğer arkadaşları, öğretmenleri neye uğradıklarını şaşırmış vaziyette ,yüzerek yanına gelmişler, çekip kenara götürmüşlerdi ama ne yazıkki ,nefesin kesildiği bir beden vardı sadece....Şehriban şoke olmuştu.
Gözlerine inanamıyordu....En sevdiği kardeşi gibi gördüğü,bir tanesi, menekşe gözlüm dediği, Büşra,sı artık orda boş bir çarşafa ,sarılmış bedeniyle sadece yatıyordu...Ne gülümsüyor ne konuşuyor nede ,nede hiç birşeyyyy...Bir süre durduktan sonra sarıldı ,menekşe gözlüsüne,kalk nolur kalk ,Allah aşkına kalk, kalk yalvarırım ,beni yapayalnız koyup, nerelere gidiyorsun diye haykırdı ..
Ama Büşra,nın sadece son bir sıcaklığıda ,ellerinin arasında üşüyordu...Aradan 3 yıl geçmesine rağmen, Şehriban hep kendini suçladı .Eğer ben ona ısrar etmeseydim böyle olmayacaktı..Benim suçum demiş ve kendini dünyadan soyutlamıştı..Bir suçlu varsa oda kendisiydi...Aksini iddia edene öfke kusuyor. ağlıyordu hüzün duvarları.
Şimdi ise Meltem,de görüyordu onu...Büşra,nın yattığı yastığı ona vermişti .Hiç koklamalara kıyamadığı yastıkta şimdi ,Meltem yatıyordu...Oda yakında memleket,e gidecekti...Ama bu sefer izin vermeyecekti..Meltem,i bırakmayacaktı...Yine gönül çeşmesi ağladı..
Kalemide ağlıyordu....
EVET ,EVET MENEKŞE GÖZLÜM SENİ ÇOK ÇOK AMA ÇOK SEVİYORUM
ELLERİMDEN KAYIP GİTSENDE SEVİYORUM
RESMİNE BAKIP AĞLIYORUM
BENDEN UZAKTAYKEN YAZDIĞIN MEKTUPLARA
BAKIP DAĞLIYORUM YÜREĞİMİ
DALGALAR GÖZYAŞLARIMA KARIŞSADA
BİL VE UNUTMA Kİ BEN SENİ ÇOK SEVİYORUM
VE HEP SEVECEĞİM .UNUTMA SAKIN..
GÜZEL YÜREKLİ ARKADAŞIMM