Vatandaş Yetiştir,Rahat et
Bu memleket; kimi yeteneksiz, yetersiz, vizyondan yoksun siyasetçiler ve bürokratlar yüzünden olması gereken seviyeye gelemedi.12 Eylül öncesi memleket yaşanmaz hale gelmişti ,bir çok nedenin yanı sıra asıl sorun parlamentonun yetersizliğinden kaynaklanıyordu ,birkaç partiden oluşan parlamentomuzda kimin hangi hesabın peşinde olduğu bilinmeyen bir garip durum vardı ki, aylarca Reis-i Cumhur bir türlü seçilemiyordu,askeri müdahaleyi ister hale getirdiler,müdahale sonrası oluşturulan anayasa askeri konseyle idare edilen bir ülkede ancak bu kadar olur, üstelik hileyi şer’iye de olsa referanduma sundular,ancak vatandaşların kahir ekseriyeti neye evet neye hayır dediğini de bilmiyordu,derken kabul edildi.
Bu ana yasanın en önemli özelliği anacaklarla dolu olmasıdır,verilen hakların geri alınması ya da sınırlandırılması için daima bir neden yargıç tarafından buluna bilir.Bu yasanın en büyük handikabı Kürtçe yasağı ve siyasi partileri ablukaya alan, ancaklarla örülmüş olmasıdır.1982 anayasasının üzerinde 27 yıl geçti hala da istenilen düzeyde değişiklik olmadı, vekillerimiz ucuz kahramanlık peşinde yok efendim darbe yapanları sorgulayalım yargılayalım,şöyle yapalım böyle yapalım diye,aslında ondan çok bu 27 yıllık süre içinde TBMM’i neden misyonuna sahip çıkıp yasama görevini yapmamış ,bunu sorgulamak lazım.
Meclise giden parlamenterlerin kahir ekseriyeti Ankara uçtuktan sonra halktan kopuyor ne haber!Sivil inisiyatif ,var yok arasında; dernekler ,sendikalar, vakıflar,odalar dünya üçlülerinde işlevini yerine getirmiyor vekillerimizin ifadesini alabilecek ,onu gözlemleyecek bir kuruluş, oluşum yok ortada. Memlekette insan yetiştirme gibi bir derdimiz yok hala ,milletvekili nüfuz ve menfaat peşinde kompleksini üzerinden atamamış 5-10 milyar maaş alıp dokunulmazlık zırhını da giyince gel keyfim gel.Halbuki bu iki artı değerleri “yasama ve denetleme” işlevini görsün diye alıyor,bu konuda ihmali var ise aldığı maaş o oranda helal rızıktan yoksundur,belki bir az tuhaf oldu, helal haram kavramlarını karıştırdım ama aslında helal haram kavramı unutulduğu için iflah olamıyoruz.
Eğer vekil vekilliğini bilseydi ülkemin sorunları çoktan bir bir hal olmuştu,Anayasa da dünya ölçülerinde medeni bir düzeye ulaşmıştı,bunun paralelinde halkın ekonomik refahı ve mutluluğu da artmıştı yeter ki “Devlet, milletin huzur ve refahı için vardır” düsturunu ölçü alsaydık,devletin memuru konumunda olan askerler bir çok kere parlamentoyu tehdit eder tutum ve davranışlara sergilediler hala da biz de buradayız diyorlar halbuki savaşta da barışta da Mehmetçik ben ve seniz,bunu bir türlü vatandaşımıza anlatamadık. Ordumuz da ordumuz hoş güzel de TBMM’ne kim sahip çıkıyor? yaptığımız bir şey var vekillerimizin aleyhine atıp tutuyoruz, onlar da bizi takmıyor meydan da birilerine kalıyor maalesef.
Sivil toplum kuruluşları dönüp dolaşıp siyasetin değişik bir versiyonu haline geldiler çünkü sivil toplumun ne olduğunu bilemiyoruz hani her şey nüfuz ve menfaat ya; bu tür olmazsa olmaz kuruluşları da bu iki amaç için kullanıyoruz,üyelerimizin sayesinde ayaktayız üyeyi küçük görüyoruz ,demokratik düzenin ana unsurları olarak STK adına bir şeyler dile getirirken yanımızda kimseyi bulamıyoruz kendi kendimizi sorguladığımız yok, bir başkanlık elimize geçti mi dört elle orada kalmaya çalışıyoruz sanki bırakırsak işe yaramaz, yetersiz bir insan olacakmışız gibi bir endişemiz var yada işin içinde gerçekten menfaat var. Halbuki hangi kurum ve kuruluş bireysel menfaatlere araç edilirse ondan hayır gelmez, yöneticileriyle birlikte kan kayıp eder.
Meclis dahi vekillerle nitelik kazanır, Hükümet Bakanlarıyla hükümettir,biri hırsız biri arsız olan hükümetten kim hayır görmüş.
O zaman bütün mesele “beşeri sermaye” sorunudur,biz nitelikli bir toplum oluşturursak belki 300-500 milyon yada bir bilyar paramız gidecek ancak öyle bir toplum olacağız ki kimse bizi tutamaz! Bunu hep savunuyorum. Yıllardır yazar çizerlerimiz memleket sorunlarını dile getiriyorlar dinleyen yok çünkü halk onları anlamaktan yoksun yetiştirememişiz hala da,” bırakın halk bazı şeyleri de bilmesin” gibi bir hastalık var ülkemizde. Diyorlar ya, Bırakın filan kesi babasının kaç para olduğunu ben bilirim bilmem hangi annenin evladı vs.
Bu ülkede;
evrensel ölçülerde demokratik düzenin tesisi esas alınmadıkça ,
insan hakları önemsenmedikçe,
insanımıza birey gözüyle bakılmadıkça,
gelir dağılımının adil olmasına çalışılmadıkça, huzur bulmakta zorlanacağız
Bir yandan gerçekten çalışıp çabaladığı halde 20-30 binlik bir ev almakta zorlanan vatandaşımız varken,100binlik 140 metrekareyi beğenmeyip 130binlik 200metrekareye kaçan vatandaşımızın olması bizdeki zihniyeti gösteriyor bu yetiştirme tarzımızın çarpıklığını ,vurdum duymazlığı gösteriyor,halbuki ev aynı ev yarın sen öleceğin o dünyada kalacak halbuki yerinde kalıp 30bine başkasına ev alsan seninle ahrete gelecek,muhacirin ve ensar böyle kimselerdi.
Biz nitelikli bir toplum oluşturmadıkça sorunlarımız hep böyle sıra dışı olup dünya bize gülecek buyurun savaşın savaşabildiğiniz kadar Ademin çocukları öldürmekle bitmez sadece savaşın getirdiği maddi manevi sıkıntıları yaşayacaksınız, yaşa yaşaya bildiğin kadar
1993’te Meclis Başkanlığına Doğu Güney doğu sorunuyla ilgili bir yazı yazmıştım ondan bir dörtlük hafızamda kalmış,
Kürdün olmadığı bir Türkiye düşünülmez
Kürde hor bakıldıkça bu sorun çözülmez
Laz’ı Tatarı Çerkez’i ala vatandaştır amma
Kürtlerle aynı kefeye koymak abes
Hükümete de on sayfalık bir yazı yazmıştım üzerinde yılar geçti neyse ki AK Parti döneminde bir şeyler oluyor .Oluyor da köstek olanlar var
30 yıllık sorunun ,şamatanın çözümünü bulmak çok zor herkesin bu barış ve huzur reçetesinde katkısı beklenirken olmalıyken buna çomak sokanlar var,ülkemizin doğusunu batısını kaynaştıran tanıştıran kimseler az bu AÇILIM’ı geciktirenler su alan gemide olduğunu bilemiyorlar galiba
Ey Ülkemizin saygın insanları;
Özgürlükten yana olun,
Paylaşımcı olun,
Hoş görülü olun,
Kendi vatandaşına kucak açın,
Komşularını önemseyin,
İnsanınızı yetiştirin ve ona güvenin,
Okuyun, yazın, düşünün,
Dilinize,Dininize,Kültürünüze,sahip çıkın,
İnsanlığa katkıda bulunun,varlığınızla birlikte yaşayın,
Ben bu özellikleri taşımak için tüm yeteneklerimi sarf etmeye çalışıyorum,enerjim ve motivasyonum artıyor,Devletimiz dahi bu özellikleri taşıyan insan tipini oluşturmak için çaba harcamakla yükümlüdür,bu konuda ne kadar çaba harcarsa o oranda güçlü olur,büyüme kat sayısı artar.Çünkü bu memlekete ,dünya standartlarının üstünde Siyasetçi lazım,Bürokrat lazım,İşadamı lazım, en önemlisi de vatandaş lazım.
Selam ve sevgilerimle hoşça kalın.
e.kaya
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.