hastayım-2
tanrıyla aramızda bir anlaşmazlık var son zamanlarda. ona olan isyanıma karşılık beni, bedenime gönderdiği sinyallerle cezalandırıyor sanki.
evet hep hastalıklı biriydim ama bu son dönemler... hele ki şimdi yaşadığım durum; yatağa bağımlılık. su içmek için bile annenin yardım etmesi... dün gece ilaçlarımı alıp uyumaya çalıştığımda ne anneme ne babama duyuramadığımda sesimi; inleyerek bir yakarış halinde zikrettim adını. //"allah ım dayanamıyorum, yardım et!" //
ilaçlardan fayda alamadığımı düşünmekte olan annemin yatağın başına her gelişinde elini başıma koyup dua etmesi ayrı bir olay...
"ey sevgili kul özlem; işte özüne dönüyorsun"
Bölük pörçük birbirinden bağımsız ve adına kabus diyebileceğim rüyalar görüyorum. beynimin içinde kurulu bir çocuk bahçesi var sanki. ne gözlerimi açıp rüyalarımdan kaçabiliyorum, ne de tüm çocukların leşlerini toprağa gömebiliyorum. karabasanlarımdan kurtulmamın tek yolu dua etmekti küçükken. şimdi onlarla pazarlık ediyorum; //"kabussun ve az sonra geçeceksin; dua ettirme bana, çünkü bu saçma olur; ayrıca Allah ın kabul edeceğini sanmıyorum".// bir kaç titreme nöbeti, ve gürültüsü olmayan çığlıklardan sonra uyanıyordum. bu günlerde nedense olmuyor, titreme nöbetlerine, boğazımı tıkayan bir el, gözlerimin üstüne çöreklenmiş milyon çocuk gürültüsü eşlik ediyor.// "allah ım lütfen geçsin, allah ım lütfen geçsin,allah ım lütfen geçsin" //sonra alışılagelmiş olandan farklı bir huzur ve rahatlamayla gözlerimi açıp, yastığın soğuk yüzünü çevirip uyumaya devam ediyorum. şimdi hastalığım... aylardır bitmek bilmeyen uyuşukluk ve kırıklıktan sonra - belki sadece depresyondu- dengemi iyice altüst eden ve bana kendimi "hiç" hisssettiren ilaç bağımlılığı.
dün gittiğim hastanede normal bir muayenenin ötesinde verem testine işi vardırmaları, kollarımı mosmor yapmış sayısız kan alımı, bedenim yerinde değilmiş ve sanki uzay boşluğundaymışım gibi gelen hissizlik, boğazıma yapışıp kalmış ve bir şey yemeyi geçtim nefes almamı engelleyen acı, her öksürdüğümde kasıklarımdan göğüs kafesime doğru yayılan ; içimde büyüyen bir canavar varmış da çıkmak istercesine iç organlarımı tekmeliyormuş gibi gelen ve çatlayayım da geçsin artık dedirten ağrı...
Allah bu sefer kötü sınadı beni, sanki buna ihtiyacı varmışcasına.
//"düş kırıklıklarınla gelmedin bana, kabuslarından uyandığında titrek ellerinle dua etmek yerine sevdiğin adamı tuşlamakla kurtulmaya çalıştın telefonunda, ailene öfkeni yenmek ve sabır dilemek yerine kapılarını kilitleyerek kaçtın olaylardan ve sevilmemenin ızdırabı düştükçe içine mum kokusunda aydınlatılmış bir oda da şişelerin dibini görerek içini daha da yaktın" "ey kul ben buradayım, terinle ıslattığın yastığının kenarında, her gün bindiğin dolmuşta, akşam karanlığında, içine öfke dolduğunda" "sana emanetime iyi bakmadığın ve bir an önce ondan kurtulmak istediğin içindir sana kendimi böylesi hissettirmem"//
başka bir dünyada yaşıyormuşum gibi şimdi, soğuk bir gecede üstümde yorganım olmadan uyumaya çalışıyormuşum gibi; ölüler dolu bitmez bir rüyadaymışım gibi.!!
27,04,07/konya
YORUMLAR
hayat yolu rumuzlu arkadaş haklı. yüce Rabbimize tanrı diye seslenmek biraz yanlış olur düşüncesindeyim ben de. ona yakışan diğer isimler varken ne için hala kullanılıyor bilemem. çünkü o kelime çok tanrılı zamanlardan kalmış bir söylemdir.bence o konuda biraz daha duyarlı olsan iyi edersin. yazdıklarına gelince anlatımın güzeldi. inşallah gerçekten hasta değilsindir. biraz imla hatalarına da dikkat edersen iyi olur düşüncesindeyim. başarılar dilerim kardeşim.
Aslında içinizdeki iman o kadar kuvvetli ki.
neden bu red.
neden bu isyan.
neden bu kaçış.
Merhaba Dost,
Nisan ayında yazdığınız bir yazı.Siz,önce tanrı'mı Allah'mı? Ona karar verin...Allah,,,putlardan,tanrılaradan uzak,ismi ALLAH olan O yüce bir varlıktır.Sonsuz,sınırsız tek'tir O.SADECE O VARDIR...Diğer var gibi görünrn herşey,makro dan mikro ya kadar herşey, hayal dir.O zatın,esma mertebeleridir,bize ve herşeye yansıyan. Allah,zatı anlaşılmazdır.O, herşeye kendi özünden vermiştir.Herşey kendi kader programı doğrultusunda oluşur,gelişir ve değişir.Tekamülünü tamamlar.Sevgili dost.Öyle, ötelerde bir yerde,gökte oturmuş bir tanrı yok.Ulak postacı peygamberi ve kanatlı melekleri yok.Bu anlayış şirk tir.Yani,bilincindeki bir kir.Muhammet a.s ın bize bildirdiği ismi Allah olan ve yeri ve sonsuz sınırsız,anlaşılamıyan bir varlık var.Muhamt a.s. İyi anlamalıyız.Mesela, muhammet a.s.Yağmur damlası iki melekle yeryüzüne iner” diyen Rasûlullah’ın işaretini anlayamazsın ilmin olmazsa, saçma bulursun. Yağmur damlası denen suyun, Hidrojen ve Oksijen olarak adını koyduğumuz iki kuvveden (melekten) meydana geldiğini bilmiyorsan!.
Gökte bir tanrı var sanarsın ve ona kızarsın.Dostum,bir şeyler naklettim.İçindeki Allah'ı bul.İlim,ilim bilmektir. demiş koca yunus.Hz. Mevlana.Ne arar isen içende ar buyurmuş.Bende,Sana özünden veren Allah,sana ve herşeye şah damarlarından daha yakın.Diyerek size sevgi ve saygılar sunuyorum...