- 836 Okunma
- 7 Yorum
- 0 Beğeni
HATÇE’DEN SEVGİLİSİNE MEKTUP…
Rüstem,bi denem,bağa yollamış olduğun altın gadar gıymatlı mektuplarını aldım.Ne gadar sevindim biliyon mu?...Bizim köyün tarlaları gadar mı desem yosamaleyin dünyalar gadar mı desem,bilemiyom.Ahlıma süslü kelimeler gelmiyo ki..Ben köyümüzün tütün tarlalarından başka bir yer görmedim ki sağa diyem.Deniz nedir,okyanus nedir heç bilmem.Varsa yo sa köyümde köyüm…
Bi denem,çatık gaşlı yavuklum benim.Mektuplarını,benim ilkokul ikiye giden gardaşım var ya Ayhan.İşte oğa ohuduyom.Onunda var ya gönünü almak bi zor ki.
”Abla eğer bağa şeker almazsan mektubu ohumadığım gibi aynen anama , bubama seni derim demez mi?”
Vay sıpa vay…Resmen bacak gadar çocuk benimle oynadı be.Gönünü almak için
gücük gardaşım Ayhan’a bi yalvardım ki sorma getsin.Valla anımın derisi çatladı ya.İşte o zaman anadım;ohumamak,cahallık çoh zormuş,Rüstemim…Neyse benim gücük sıpaya bizim köyün bakkalından küflenmiş delikli boyalı şekerlerden fazlasıyla alıp her iki cebine doldurdum da yazdıklarından gözel haberlerini almış oldum,bi denem,gıymatlım…
Gıymatlım,sevgilim.bundan sona gendi mektublarımı gendim yazacam,senin gönderdiklerini de gendim ohuyacam.Nasıl mı?Bu hafta bizim köyde ohuma yazama gursları açılacah.Hemi de bedava…Gönüllü olarak gidenlere öğredeceklermiş her bir şeyi…
Bu sefer,bubamı dinemedim.Kayıdımı yaptırdım.İlk zamanlar esgisi gibi yine garşı çıhmış:
“-Gız gıs mı okuyup da ne olcak lan.Sevgilisine mektup mu yazacak yosa..” dese de,Hatçen heç dahar mı artık;anayı bubayı… İlk zamanlar çocuhduh,anamıyoduh heç bi şeyden.Emme şimci örendik neyin ne olduğunu…
Rüstem sevgilim,sen diyon ki :
“-Buralarda yerin dibinde çalışıyom.”
Valla yüreğim hop hop ediyo.Benim için taa yerin dibine girdin ha.Heç mi senin gafan çalışmıyo.Yerin üstünde simit bile satsan yine de ona razıydım.Fareler gibi yerin dibine gaçıyon…Neyse gafanı garıştırmayam.Gazandığın paraları sıkı sıkı dut emi?Yerin dibindeki pavyonlarda garılarla neyin yersin var ya o zaman taa oralara gelir,senin ümiğini sıharım valla…
Rüstemim şu sahipsiz karabaşa sahiplendiğinize de çoh sevindim ha…Başlık parasını gazanıp da buraya dönecen zaman onu da getirmeyi unutma eyi mi?Köyümüzün havası eyidir,haycancağıza yavrularıyla birlikte baharız bütün köylü olarahdan…Bizler,şeherli
ler gadar merhametsiz olmah.Hayvanı bebeklikten bahtım mıyı ölene gadar ondan vaz geçmek…Onlar gibi sahte yürek daşımah.
Neyse Rüstemim,goçum,bi denem benim,beni soracah olursan;bu aralar tütün gırma işleri bitti gibi bi şey.Yarından tezi yoh bağ bozumlarına başlıyoh…Sağa var ya yaptığımız betmezin en iyisinden sahlayacam…Orada gaybettiğin enerjiyi çabucak toplayıp beni sırtında aslan gibi daşıman için…Ben öyle pısırıh erkeklerden heç hoşlanmam…Bıyıhlarını da sakın kesmeyesin ha.Bıyıhların şöyle suratıma dohununca garşımda erkek olduğunu anamalyım…
Rüstemim ,şincilik bu kadar aklıma geliyo.Sağa ilerde daha çok gendi ellerimle yazacam ha…
Sağa hasretle sarılıyom ve utanarak öpüyom…Allah’a emanet ol…
Yavuhlun Hatçe….
Not:Tokat şivesiyle yazılmıştır.
YORUMLAR
Hadi bakalım, Haççe'ye başarılar. Önce okumayı öğrensin.
Mektuptan başyalacak, sonra daha neler yapacak neler. Demek ki bir işi başarmaya karar vermek, o konuda çareskalmakla başlıyormuş. Bu mektuptan ben bunu anladım...
Kutluyorum, güzel bir mektuptu...
Selam ve saygılar...