- 1045 Okunma
- 19 Yorum
- 0 Beğeni
EDEBİYAT DEFTERİ KÖYÜ
Uzun zamandır kendime vakit ayıramıyordum. Günlük iş stresi ve yorgunluğumu çıkarmak için koltuğuma oturdum. Elime ,benimde köşemin olduğu kültür ve edebiyat dergisini alarak okumaya başladım. Yazar arkadaşlarımın yazıları ve röportajlarını okudum. Sıcağın ve yorgunluğun etkisiyle, vücudumun uyuştuğunu hissettim.
“Çok güzel yeşillikler içinde bir köydeyim şu anda. Mayıs papatyaları açmış. Kuşlar, yeni açmakta olan ağaç dallarının arasında, çiçekler ile güzel bir uyum sağlamış. Hünerlerini göstermeye çalışır gibi şarkılarını mırıldanıyorlar.
Güneş, pırıl pırıl parlıyor. Bir an için cennette olduğumu hissettiriyor o görüntü. Hemen köyün ortasından tertemiz bir dere akıyor. Dereye bakıyorum. Berrak mı berrak. Suyun içinde mercan balıklarını görüyorum.
Az daha gidiyorum. Beyaz badanalı bir okul. Öğrenciler neşe içinde koşuyor. Ana sınıfı öğrencileri, cicili bicili kıyafetleri ile “ Al satarım, bal satarım” Diyerek oyun oynuyor. Bir bakıyorum yanlarında Hazan 444. Onlara sevgiyle bakıyor. Her birini sevgiyle kucaklıyor. Öbür köşede, yağlıboya tuvalleri var. Öğrenciler boya çalışmasında. Başlarında yine bir öğretmen. Ama arkası dönük. Ayak seslerimi duyunca, yüzünü bana dönüyor ve gülümsüyor. Aaa Onur Bilge.Bir taraftan da onlara yardımcı oluyor. Resim tekniklerini öğretiyor. Biraz daha gidiyorum. Onurumsun, Fatma Biber ve diğer öğretmenlerim. O güzel havayı, öğrencilerine hissettirmek için okul bahçesine taşımışlar sınıfları. Onların gözlerinde de sevgi var. Onlara sevgiyle bakıyorum. Hepsi de eğitim görevlileri. Saygı ve sevgiyi fazlasıyla hak ediyorlar.
Az daha gidiyorum. Büyük bir tarla. Envai çeşit ürün yetiştirilmiş. Başında da iki kişi var. Özenle bakıyorlar ürettikleri ürünlerine. Bakmaya bile kıyamıyorlar. Bir bakıyorum, onlar da tanıdık. Ayhan Sarıkaya ve Hayrettin Yazıcı. El ele vermişler ve sevgi bahçesi adını verdikleri bahçeyi o hale getirmişler. Eğiliyorum. Çileği alıyorum ve ağzıma atıyorum. Mis gibi kokuyor.
Az daha gidiyorum. Bir sergi açılışı var. A orada Refika Ertekin. Bütün yıl öğrencileriyle uğraşarak, emek vererek ürettiği el emeği, göz nuru ürünleri sergiliyor. Yanında ortak dostlarımız. Canan ve diğer yazar dostlarım. Açılışı yapıyoruz. Oradan da ayrılıyorum.
Yolda ilerlemeye başlıyorum. Karşımdan bir bayan geliyor. Elinde bir sürü eşya. Zorlukla taşıyor elindekileri. Yakınlaşınca tanıyorum onu hemen. Aynur Engindeniz. Yardım ulaştırmaya çalışıyor ihtiyacı olanlara. Az daha gidiyorum. Bir topluluk var. Bütün şairler bir araya gelmiş, şiir dinletisi düzenlemişler. Yüreklerinden dökülen dizeleri paylaşıyorlar.
Az daha gidince burnuma mis gibi tereyağlı pilavın kokusu geliyor. Yanında tas kebabı. Kazanın başında da Emine 45. Daldırıyor kepçeyi kazana. Herkese yemek dağıtıyor hayrına. Karnımı güzelce doyuruyorum orada. Mirage1980, Uçuk,Polyanna kazanın başında. Tadına doyamamışlar pilavın. Karnım tok, sırtım pek. Devam ediyorum yoluma.
Bir bakıyorum ki bir dergi tabelası. EDEBİYATDEFTERİ DERGİSİ “ Heyecanlanıyorum. Baskı makinaları durmadan çalışıyor. Tek tek yazarların ismi sayılıyor. Gelen yazarın eline kitabı veriliyor. Her yazardan bir hikaye ve makale, şiir alınarak dergi çıkarılıyor.
Birden sevinçle ayağa fırlamışım. Oldu işte ! Artık benim de bir kitabım var oley !
Aynı odada oturan eşim, şaşkınlıkla bana bakıyor.
“ Hanım hayırdır. Kafayı mı yedin sen. O kadar çok yazıyorsun ki artık uykunda da kitaplarla ve yazılarla uğraşmaya başladın. Ne olacak bakalım bu halimiz. “
Haklı....yaz yaz, oku !Olsun. Okumayan bir akıllı olmaktan, okuyan bir deli olmayı tercih ederim.
YORUMLAR
Günaydın Nermin hanım.Okudum mükemmel ve duygu dolu yazınızı.Hem okudum,hem duygulandım.Emeklilikten sonra çocukları çok özledim doğrusu.Edebiyat defteri köyü çok güzeldi,umut ve mutluluk doluydu.Ben hiç gitmesem,hep orda kalsam.Minik yavrularımla ve siz değerli arkadaşlarımla.Yazınız baştan sona kadar çok duygulandırdı beni.Ayrıca,en sondaki ''Okumayan bir akıllı olmaktan, okuyan bir deli olmayı tercih ederim'' çok hoşuma gitti.Siz harikasınız.Yazan yüreğiniz dert görmesin.Çok güzel olur aslında EDEBİYAT DEFTERİ DERGİSİ.Yöneticilerimize önerebiliriz aslında.Teşekkür ederim,bu özel ve anlamlı yazıyı hazırlayıp yazdığınız için ve bizlere okuttuğunuz için.Tebrik ederim kalpten.Sevgi ve selamlarımla.
Ne kadar da sevecensin maşallah...Kalbin kadar temiz sayfanda bana da yer verdiğin için teşekkür ederim...hani eskiden hatıra defterlerine böyle yazarlardı ya...ama bir şey ekleyeyim. Eşyaları çok şükür ben taşımıyorum. araçlar sağolsun. bir de Ali abim :)
tebrik ederim arkadaşım...Güzel bir jestti...
yüreği güzel Nermin Hanımcığım,
sevgili dostlarım bahçenizi gül gülistan etmişler.yüreği güzel dostların ve sizin sayenizde bizim de ruhumuz doyuyor.ben edebiyat defterine girip yazıları okumaktan şiirleri dinlemekten ,okumaktan çok büyük keyif alıyorum.onlarla gülüyor,onlarla ağlıyorum.iyiki varsınız,sizleri çok seviyorum.nice güzelliklerde ve nice siz dostların yazılarında ,şiirlerinde buluşmak dileğiyle.sevgilerimi yolluyorum.esen kalınız.
Onurumsun, Fatma Biber ve diğer öğretmenlerim. O güzel havayı, öğrencilerine hissettirmek için okul bahçesine taşımışlar sınıfları. Onların gözlerinde de sevgi var. Onlara sevgiyle bakıyorum. Hepsi de eğitim görevlileri. Saygı ve sevgiyi fazlasıyla hak ediyorlar.
Bana ve Fatma hanıma vermiş olduğunuz görev bir başka onurlandırdı beni sevgili Dost.
Ben bu görevimi çok sevdim ve devretmeyi hiç düşünmüyorum bir başkasına.
Muhteşemdi yazınız ve finalde dediğiniz gibi. "Okumayan bir akıllı olmaktansa, okuyan bir deli olmayı yeğlerim" bende aynı düşüncedeyim canım.
Edebiyat defteri köyünde olmaktan dolayı ne kadar mutlu olduğumu eminim siz anlıyorsunuz.
Öpüyorum yüreğinizden.
NOT: Edebiyat defteri yöneticilerinin burada getirmiş olduğunu teklifi görmelerini diliyorum.
Bu kadar kalabalık bir aile içinde neden bir Edebiyat Defteri Dergisi çıkartmıyoruz ki. En azından aylık. Bunu yapabiliriz aslında. Sevgili Habip Beyin ve sevgili Nesrin Hanımın dikkatine sunulur bu yazı bence.
Tereyağlı pilavın ve tas kebabın tadı halen damağımda, eline sağlık Emine45...
İnsanın içi sevgi dolu olunca böyle hayaller görmesi kadar doğal ve güzel bir şey yok. Ama ben diyorum ki İnşallah bu hayal olmaktan çıkar da gerçeğe dönüşür....
Sevgilerimi bırakıyorum sayfana öpücüklerimle birlikte...
Sevgili Nerimank kardeşim için rahat olsun. Ben bayat malzeme kullanmam. Gönül rahatlığı ile yiyebilirsin:)))))
Valla ben de görevimi sevdim, ne kadar aç varsa gelsin, doyurmaya
hazırım.
Yine çok hoştu canım benim...
Kutluyorum...
Selam ve sevgimle...
EMİNE45 tarafından 10/14/2009 4:37:49 PM zamanında düzenlenmiştir.