Soru-cevaplar-4 / Hiç kimse sizi allahtan daha fazla sevemez.
4/18/2009 8:41:08 PM
Okuduğum gerçekten ibretlik bir hikaye de anlamıyorum, bu konuda neden ünv.ilk yılı suçlanıyor.Acaba normalde kızlarımızı gereğinden çok sıkıyoruz da birden nasıl davranacaklarını mı bilmiyorlar.aldıkları terbiye yada verdiğimiz ahlak bilinci ne.biz ebeveynler nerede yanlış yapıyoruz.bence önce biz kendimizi sorgulamalıyız öncelikle.
tabiiki anlıyorum .seviyor seviliyor.kız yada erkek farketmez.ama bir yerde dur demesini bilmeli.bakın tekrar ediyorum sadece kızlarımıza yüklemek bunu doğru değil.erkek de eğer doğru ahlak bilgisi aldıysa karşısındaki sevdiği kıza nasıl bir yanlış yaptığını bilir ve dur der kendi duygularına.cinsel ihtiyaçlarını karşılayacağı pek çok ortam bulabilir.
lütfen doğru ahlak bilinci,doğru eğitim verelim kız ve erkeklerimize.sonrada ayırd ediyorlar bunlar gezip tozulacak bunlar evlenilecek kız diye.peki ya o kendilerince gezip eğlenilecek diye düşündükleri kızlardan biri de kız kardeşleri olabilir mi bir düşünmeleri gerek.
tamam diyelim ki böyle bir olay yaşandı.duygularına kapılıp birlikte oldular.bunu bir yaşam şekli olarak devam ettirmek
evliymiş gibi sadece imam nikahı ile resmi nikah yapmadan
birlikte yaşamak ne kadar doğru.yanlışın neresinden dönerseniz kardır diye düşünürüm.yalnış üstüne yanlış yapmamak gerek diye düşünürüm.
herşeye rağmen hayat devam eder edecektir de
yoluna devam edip bu andan sonra doğru ne ise öyle davranmalı.
özür dilerim esefle okudum yazıyı.belki akıl verir gibi oldu ama yine çok özür dilerim bu sadece benim naçizane düşüncem
sevgi ve saygılarımla
hacı ali
4/18/2009 9:43:42 PM
Hanımefendi;Yorumunuza katılıyorum...Katkılarınız için teşekkür ediyorum.
Namus yalnız kadınlara has değildir.Zina her iki cins için aynı derecede kötüdür, suçtur.Ama sonunda en çok kadınlar ceremesini çekiyor...Yalnız bizde değil.En gelişmiş ülkelerde de kadınlar daha çok bedel ödüyor.
Ve kadın,annemiz,eşimiz ,bacımız ,kızımız demektir.’’Bana dokunmayan yılan bin yaşasın’’ demek olamaz.
Ruhsal dengesi bozulmuş,kendine güveni sarsılmış,yıpranmış kadınlardan oluşan toplumların geleceği olamaz.yetiştirdiği çocuklarla ideal toplum oluşamaz.
mektuplarımızı takip etmenizi öneririm.
selam ve saygılar.
hacı ali ( 4/18/2009 )
---------------------------------------------
Yorumunuz için teşekkürler.
Çevrenizde içinde bulunduğu halden çıkmak isteyipte nasıl çıkacağını bilemeyenler varsa safiye ye mektupları,Esra’ya mektupları önerebilirsiniz.Onlar için verilen reçeteler herkes için geçerlidir.Dilerlerse Allahın yardımını isteyebilirler.
Anne babalara önerebilirsiniz.Yazılanların tamamı gerçeklerden oluşuyor.
En kötü durumdan bile en geç kırk günde çıkmak mümkün.
İnsanımız rehberlerden mahrum da o yüzden böyle.
Depresyondan değişik sağlık sorunlarından,aile problemlerinden,velhasıl her problemden dua ile seri olarak çıkmak mümkündür.
Dua müminin silahıdır.
selam ve saygılarımla.
Allahın rahmeti ve merhameti; selamı üzerinize olsun.
kırmızıkar ( 4/18/2009 )
---------------------------------------------
Teşekkür ederim mutlaka önereceğim tabii ki...
Her türlü kötü durumdan kırk günde çıkmak mümkün diyorsunuz...
Ne güzel… Dua dediğiniz gibi müminin silahı...
Peki hocam dilek dilemek için özel bir dua var mı...
Yada yapmam gereken herhangi birşey...
Duadan sonra yaratandan elbet isteklerimizi sıralıyor ondan medet bekliyoruz... Peki yapmamız gereken başka şeylerde var mı, O’na sesimizi duyurmak için...
Sağlıcakla kalın başınızı ağrıttıysam affola...
selam ve dua ile...
Tarih:18 Nisan 2009 Cumartesi 22:06:57
RE:RE:selam
Hayırlı akşamlar kırmızıkar,
Dua her şey için her zaman yapıp durmamız gereken,aslında yapıp durduğumuz bir fiildir.Allah aklımızdan geçenleri de bildiğine göre, hakkımızda hayırlı olanları, içtenlikle dilediğimiz anda kabul etmekte ki o dileklerimizi yapabiliyoruz.,
Annemi ziyaret etmem lazım derken,hemen koşullar oluşuyor,herşey hizmetinize sunuluyor ve gidebiliyorsunuz.Tesadüfen mi oluyor sanıyoruz.
Allah varlığın ruhudur..Aslında aynı zamanda nefsidir de..
Zahir odur batın odur.
Hal odur, evvel odur,ahir odur.
Her gördüğünde onu görmeyen, kendini körlerden saysa yeridir..
O halde bir şeyi yeterince dilersek ve gereğini yerine getirirsek neden olmasın....Allah vermeyi sever, kul almayı...
Ancak kedinin vitrindeki kuzu ciğerine heves etmesi, onu alacağı anlamına gelmez..
Gerçi o da olacak, kedi de istediği ciğeri yiyecek ama, kasap verdiği zaman..
Yani isteklerimiz imkan dahilinde olması gerektiği gibi,ön şartlarını da yerine getirmek gerekir.
Hangi ihtiyaca hangi dua,hangi şekilde yapılırsa mutlaka kabul olur,başlı başına bir ilimdir.Kuranı kerim bize rehber olur.
Kuran okumayı adet haline getiren kişi düzenli olarak Allah’la sohbet ediyor,eğitim alıyor demektir.
Kurandan uzak kalanlar da şeytanın öğrencileri,askerleri durumundadır.
Biri Allah’ın cennetine talip,diğeri cehennemine dir..
Her iki halde de Allah’la olduğumuzdan dileyene dilediği kolaylaştırılır.İsteyen cehenneme gitmekte serbesttir.
Ama ’’hem şeyim şeyde hem canım cennette’’ olsun dedik mi olmaz.Her iki yerin nimeti farklı.
Temizler temizlere,pislikler pislere eştirler.
Günah işleyen anında vicdan ateşiyle yanmaya başlar,
hayır işleyenin kalbi hemen cennetine revan olup sevinmeye,mutluluğuna kavuşur.
Her işin karşılığı kendine göre tam eşit ağırlıklıdır..Allah adildir.
Ne isterseniz <dünyam ve ahiretim için hayırlısını ver rabbim> demeli,
olursa şükretmeli,
olmazsa şükretmelisiniz.
Hiç kimse sizi allahtan daha fazla sevemez.
Anneniz bile.
selam en selame..
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.