- 2041 Okunma
- 5 Yorum
- 0 Beğeni
BÜLBÜL İLE GÜL
Bir gün Delicesine seven ve bir türlü sevgisini sevdiğine sunmayan deli bir bülbül vardı;
Bu bülbül gülü zamanında o kadar o kadar üzmüş ki; artık güle seni seviyorum demekten korkmuş.
Bülbül bir gün bile olsun unutmadığı ve her anında onu yaşadığı gülü görmeye giderken;
bir başka bülbülün güle şarkı söylemeyi görünce deli olur...ama
güle gidip bu kimdir diye soramıyormuş. bir gün bülbül deli bülbüle gelip Ben gülü çok seviyorum
demiş deli bülbül on yıkılır ve ağlamamak kendini zor tutmuş.
Sırf diğer bülbülün gülü üzmemek için onla arkadaş olmaya karar verir.
Ne zaman deli bülbülün onların birlikte olmasını görünce o arkadaşı olan bülbüle yansıtmamış.
oysaki deli bülbülün bu birliktelikten yüzü gülsede kalbi kan ağlıyormuş.
Sırf gül mutlu olsun diye elinden geleninin daha fazlasını yapmış.
Bir gün deli bülbül bu birlikteliğe dayanamayıp defalarca kendini öldürmeği çalışmışsada; gülü yalnız bırakmak istememiş
Unutmaya çalışmış ama nafile gün geçtikçe gülün aşkı deli bülbülün kalbinde alevlenmeye devam etmiş.
Ve yüce allaha artık ömrünün kalan kısmını gülün mutluluğu için harcayacağına söz verir ve arkadaşlığa devam eder.
deli bülbül canı sıkılmaması için her akşam can dostunu yanına çağırır.
Bİrlikte her akşam beraber takılırlar bir gün bülbülle gül konuşurken deli bülbülün gözlerinden yaşlar aktığını gören candost:
ne oldu diye sorar.
Deli bülbülde yok bir şey der ve konuyu değiştirir. aradan biraz zaman geçer ve gül ile bülbül ayrılır.
bunu duyan deli bülbül sevinse mi üzülse mi bilmiyor.?
Deli bülbül bir gün can dostuna gider ve tüm derdini, gülü ne kadar çok sevdiğini, biran olsun bile onu unutmadığını anlatır.
Derdini dinleyen candostu elinden gelenini yapacağını ve gülle konuşacağına söz verir.
Ama deli bülbül zamanı değil deyip candosttan anlatmayacağına dair söz alır.
Oysa deli bülbülün nasıl her gece onun için ağladığını, nasıl acılar içinde kıvrandığını gülün haberi yoktu;
ama candostu bu acılar ve gözyaşlarına hergün şahit oluyor ve bu duruma çok üzülür.
Bir gün ansızın gülden deli bülbüle bir cvp gelir ama deli bülbül gülün yanına gitmeyi utanır deli bülbülün bu utangaç halini gören can dost
hayırdır yüzün kızardı.
Deli bülbülde konuyu anlatır. gülün mutlu olması için güle cevap yollayıp teklifi kabul eder.
O an deli bülbül o kadar çok sevinir ki; elinde olsa zamanı ileri alır.
Derken güle gitme zamanı gelir. Deli bülbül gidecek diye mutluluktan kalbi duracakmış gibi atıyor. Deli bülbül o kadar çok
mutlu ve bir o kadar heyecenlıdır ki; gittiği her adım kalp atışını daha çok artar bunu fark eden candost bilerek yolu uzatır,
tam şurası, burası derken deli bülbül karşısında gülü bulur. heyecandan ne yapacağını bilmeyen deli bülbül ansızın kendini
gülün ve o kadar zaman kokusuna hasret kalan gülü doya doya koklamak ister.
deli bülbül gülün yanında kalacaktı ama ansızın gelen başka bir haber deli bülbülün dünyasını yıkar. gözleri ağlamasada içi
kan ağlayarak; ağlaya ağlaya ordan uzaklaşır. Deli bülbül derdi o kadar çok ki; gene candosta gidip güle olan sevgisini anlatır.
Bir gün bu acıya dayanamayan deli bülbül güle her şeyi anlatmak için soluğu gülün yanında alır.Ve güle
tam onu çok sevdiğini, onu biran olsun bile unutmadığını her anını onu düşünerek geçtiğini anlaymak için gülün yanına gider;gidince güle seslenir
tam anlatacakken deli bülbülün sanki dili tutulur konuşamaz hale gelir.
O an deli bülbül anlar ki; o kadarda kolay değildir. ve tekrar göz yaşlarıyla ve boynu bükük gülün yanından ayrılır.
Gülün deli bülbülün ona o heyecenla seslenişini anlamış değildi. Bu acılara dayanamayan deli bülbül soluğu gene candostta bulur
ve başlar anlatmaya, gülün karşısına geçince nasıl dilinin dönmediğini ve tam anlatacakken heyecendan eli ayağının nasıl titrediğini
anlatır candosta; candostta deli bülbüle demmek ki zamanı değil değip deli bülbülü teselli eder.
Deli bülbülün bu kadar acı çekmesine dayanamayan candost gene gülle konuşma teklifinde bulunur ama deli bülbül
olumsuz bir cevap alır korkusuyla daha erken der.
Candost o an deli bülbüle sorar;
Maden çok seviyorsun neden bu kadar acıya dayanıp güle sevdiğini anlatmıyorsun. Deli bülbülde boş ver der ve konuyu değiştirir.
Oysa deli bülbülün korktuğu tek şey vardı. ya kabul etmeyip red ederse, deli bülbül onu uzaktan sevmeye ve bu acıları kabullenip
güle olan sevdasını anlatmamış.
Deli bülbül öyle bir hale gelir ki; güle olan aşkını artık kendine ve candostuna anlatırkende ışıl ışıl oluyordu. Çünkü o kadar
çok hayali bir mutlulukla anlatyor ki; mutluluktan havaya uçacakmış gibi bu mutluluğu candostunuda sevindirir.
Çünkü candostu hep ikisinin mutluluğu için yaşarmış.
Aradan zaman geçer ve deli bülbül candosta üzgün bir şekilde artık dayanamayacağını her geçen günün onun için daha çok zor olduğunu
anlatıp o diyardan ve gülden uzak bir yere gitmeye karar verir candost o an orda yıkılır. kalması için çok çabalar ama başaramaz.
Deli bülbül kararını vermişti. candost ne ettiyse onu bu kararından vaz geçiremimişti.Candostun aklına tek çare güle her şeyi anlatmak kalır.
ve candost güle güle gidip her şeyi anlatır. gül bunları duyunca çok üzülür ve deli bülbüle gider. gül deli bülbül için ne kadar acı çektiğini
onunda deli bülbülü çok sevdiğini anlatır bu duruma çok sevinen deli bülbül güle öyle bir sarılır ki; yıllarca güle hasret kalan
kokusunu doya doya alır. Ve bir daha ne olursa olsun onu bırakmayacağına söz verir......
DEĞERLİ DOSTLAR OKUMUŞ OLDUĞUNUZ ÖYKÜ GERCEK HAYATTAN ALINTIDIR SADECE İSİMLER DEĞİŞMİŞ GÜL İLE BÜLBÜL DYE ADLANDIRILMIŞ
YORUMLAR
Bülbül ile Gül
Anlatım güzel, hikaye güzel
Sadece gözüme takılan minik aksaklıkları sıralıyacağım.
''bir başka bülbülün güle şarkı söylemeyi görünce kahrolur...''
Bu cümle düzeltilmesi gerekiyor.
''Bİrlikte her akşam beraber takılırlar''
Bu cümlede düzeltilmesi gerekiyor.ayrıca takılırlar yerine başka bir kelime daha güzel olurdu.
Birde, '' konuyu saptırır.'' Yerine: konuyu değiştirir. Yazmak daha uygun olurdu diye düşündüm.
Kusura bakmayın, elimizde olmadan hepimizde hatalar olabiliyor. Gözüme çarpan bunlardı. Gönlünüze sağlık, saygılar