Soru -cevaplar-3
---------------------------------------------
Muhterem Büyüğüm,
Cevabınız için çok teşekkür ederim.
Benim daha evvel nasiplendiğim bir meczup idi.Köylüleri ona deli derlerdi.Fakat benim için kerametlerini çok gördüğüm bir zat idi.Fakat kendi kendini yetiştirmiş biriydi.Kafa biraz gidik gibiydi.Ben ikinci İsa A.S. ım derdi.Onun ruhu bende derdi vs.
Fakat çok hastaları iyileştirmişti.Benim yeğenimin kalbi delik doğmuştu,doktorlarca ameliyat denilmişti,o ameliyatsız düzelir dedi ve onu bir sevdi,sonunda gerçekten düzelmişti.
Bu eğitmenim,beni ateizmden döndüren zattır.Çok bilgi edindim ondan.
Fakat 5 yıldır görüşmüyoruz.Manevi feyzini 2 yıla kadar hissediyordum ama şimdi arada bir oluyor.
Bir gün insan kılığında bir melaike gelecek seninle görüşecek bu iş o zaman bitecek.Bu oyunlar o zaman sona erecek, derdi.
Hocam o yazdığınız oyunların çok fazlasını misli denilecek kadar yaşadım.Yuvam dağılmadı ama zorrrr atlattım o günleri.Bu günlerde geçer yahu.
çİLELİ GÜNLERDİ AMA GÜZELLERİ DE VARDI.
MUTLU OLDUĞUM ZAMANLARDA ÇOK OLURDU.
KERAMETLİ OLAYLARI YAKINEN GÖRÜNCE İNSAN ÇOK MUTLU OLUYOR.
MUTEREM BÜYÜĞÜM O ZAT USTAM,
BANA DEMİŞTİ Kİ,
’’İLERİDE SEN TELEVİZYON GİBİ BİR YERDEN ÇOK ŞEY ÖĞRENECEKSİN.
SENİ UZAKTAN EĞİTECEKLER.’’
ŞİMDİ BU KERAMETİ DE ÇIKMIŞ OLDU.
HOCAM OLMAYI KABUL ETTİĞİNİZ İÇİN ÇOK TEŞEKKÜR EDERİM.
SELAM VE SEVGİLERİMLE...
Tarih:18 Nisan 2009 Cumartesi 02:34:07
RE:RE:RE:RE:RE:SELAM
Selam üzerinize olsun.
Nazarı tesirli biri ile karşılaşmadan anlattığınız şekilde bir dönüş gerçekleştirmeniz düşünülemezdi,zaten...O zatın söylediği sözden yola çıkarak; o sebebin belki de bu fakir olduğu ihtimalinden söz ediyorsunuz.Bunu sizin kalbiniz söyleyecek,onaylayacak...Eğer bizden aldıklarınız sizde zevke dönüşüyorsa amenna.
Bir pınar herhangi bir dağ yamacından,yol kenarından akar akar...Her gelen oradan susuzluğunu giderir...Kimi sıradan bir kanışla kanar geçer, gider,kimi dertlerinin iyileştiğini görür de yeniden yeniden içerek sağlığına kavuşur,.şifasını bulur.
Nasip oldu, size o ayeti vermek geldi içimizden...Doğru adresten gelmiş güvenli bir görev olarak algıladıysanız,kalbiniz ikna olduysa devam edin,neticeye bakın.
Ben rahmetli hocamdan 18 yıl yararlandım...Hem en derin aşk derecesinde bağlandım, hem ihtiyatlı olmaktan vazgeçmedim.Söylediklerini ve yaptıklarını,yaşayışını,hep kur’an ve bilim süzgecinden geçirmeye devam ettim.Mantık eleğinden eledim.
Yüzlerce kerametini gördüm...Allah o kerametleri bana ikram ediyordu...Hocama değil.Aynı olaydan öğrenci arkadaşlarım benim çıkardığım neticeleri çıkarmıyorlardı...
Söyleyene değil söyletene odaklanmıştım.Veren kadar alanın da fail olduğunu anlatmaya çalışıyorum.
Antenlerinizi açık tutun..Ben bende olanı talibine vermemek gibi bir lükse sahip değilim.’Talebena vecedena’,siz talep edersiniz biz veririz..hükmünce isteyene vermek farzıyla kayıtlıyızdır.
Biz size namazlarınızdan taviz vermemenizi önerir,vakitte kaymalara ertelemelere müsaade etmemenizi öneririz.Namaz vakitleri düzenli tealiye yönelik olarak düzenlenmiştir.
Bu düzenin müsaadesinin, vaktin namazını kılacak kadar süreli bir düzenleme olduğunu biliyoruz.On dakika geçirseniz zamanın karakteri değişebilir...Düzende aksamaya sebep olabilir.Bu aksamalar ise en tepelerden en aşağılara (Salikin) düşmesine,emeklerinin boşa gitmesine sebep olabilir.
Yedi gök teriminden kast edilen yedi zaman dilimidir.Bu zaman dilimleri gerçekten 60 dk aralıklarla değişir.Başlama noktası akşam ezanıdır. (alaturka saat )yıl içinde sürekli kaymaya neden olur.
Gece gündüze gündüz geceye kayar.Dolayısıyla bu saatlerde hergün uzar ya da kısalır şekilde ötelenir, berilenir.
Bu saatlerin cemal olanları 3 tane,celal olanları 3 tane ve kemal olanı bir tanedir.
Birinci saat cemal ise ardından geleni celal saatidir.Yani birbiri ardına bir cemal bir celal ,sonra tekrar cemal olarak devrederler.
Her saatin müekkel melekleri vardır.Yapılan işleri dosttan dosta devrederler.Siz cemal bir saatte kılmanız gereken bir namazı on onbeş dakika geç kılmakla celal saatinde kılarsınız,adres başka yere gider.
Sanırım sade anlatıyorum ve siz anlıyorsunuz ,demek istediğimi. Saatlerin cemal olanlarını büyük harfle nakıs olanlarını küçük harflerle göstersem A b C d E f X desem. kemal olanı x le göstersem biraz daha net anlaşılır sanırım.
A da yaptığınız bir duanın melekleri işi C ye devrederler. oradan da E ye devir edilir. E x se devir eder.
yani bir atlar.
X b ye,
b d ye,
d f ye,
f A ya devir eder.İş başa döner.Devir böylece devam eder gider.Yedi gün sonunda aynı yerden başlar.Hafta yedi evkatın her birine birer gün görevle adalet üzere tamamlanır..Yeniden başlar.
Allah’ın bir adı da DEVVAR dır.Herşey devridaim kuralına göre işler.
Her nesne döner.
Ay,güneş,dünya,planetler,galaksiler ve evren hep tavaf halinde hakkı zikreder.
Biz de döneriz...Ama nasıl döneriz..Sağa dönersek ne olur sola dönersek ne olur.
Hacılar kabeyi nasıl dönerler....Müslüman çocuklar oyunlarında nasıl döner,gayri müslimler nasıl..
Onları ve bunları kim öyle döndürür.Yedi gezegenin altısı aynı yönde dönerken birisi neden tam tersine döner.
Dünya kuzey kutbunu üst kabul ettiğimizde neden sol kolu üstüne döner.Güneşin etrafında da aynı dönüşle döner.neden.
’Külli şey’in sebeba.’her şeyin bir sebebi var.
Namaz vakitlerinin de..Vaktinde kılınması gerekir emrinin de.sebebi varken.Ne zaman ki kazaya bırakmayı uydurdular.Duaları da kazaya uğradı.Yenik düştüler....Her şeylerini kaybettiler.
Küffar karşısında zelil oldular.
Zillet içinde küfrün yönetimini doğrudan veya dolaylı kabul ettiler.
Bağımsız bir tek müslüman devlet gösterebilir misiniz.Hayır..Yoktur çünkü.
Namaz vakitleri bu dosttan dostuna devire göre ayarlanmışken siz bir vakti atlar veya geciktirme nedeniyle kaydırırsanız, önceki sıfatın zıddı yani ezdadı, yani düşmanı bir meleğe devir edersiniz ki işiniz görülmez.Duanız size değil küffara ,düşmanınıza fayda sağlar.Siz çalışırsınız başkası yer hesabı olur.
Zahmeti size, nimeti kafire olur.
Bu söylediklerimi bir yerlerle teyit etmeye kalkışırsanız eliniz boş dönersiniz...Sözüme inanmak durumundasınız veya reddeder yolunuza devam edersiniz.
Ya Ebu Bekir Sıddık gibi
-O söylediyse doğrudur dersiniz,yada saçma bulur işinize bakarsınız.
Çünkü bu ilim umuma kapalıdır...
Zamanla ibadetlerinizin tecellisiyle,başarılı olmanız veya başarısızlığınıza göre yolun doğruluğu hakkında bilgi sahibi olursunuz.Tecrübe ederek yaşar görürsünüz.
Buna tahkik denir.
Bu işin mantığını açıkladık ki namaz vakitlerinden asla taviz vermeyeceksiniz.Mümkünse gece namazlarına kalkacaksınız.
Kalkarsanız stabilize yoldan oto yola çıkmış gibi mesafe, enerji,zaman tasarrufu sağlarsınız...
Dünya işlerime zarar verir derseniz,herşey emek karşılığıdır,yol yordam gerektirir,ya dünya ya ahiret derim.Ya da rahatınızdan fedakarlık etmenizi öneririm.
Dünyayı düzene sokmak için de ibadet gerektiğinden size ileride huzur olarak geri almak üzere dünyadan birazcık fedakarlık etmenizi öneririm.
Bunu yaptığınız taktirde inşaallah faydamız dokunur.
Bunu kabul ettiğinize dair beyanınız gelince başka önerilerimizi de bildiririz inşaallah..
Cevap vermede acele etmeyin.Vereceğiniz sözü bize değil hakk tealaya vereceksiniz.Kendi kendinize vereceksiniz.
Yarım yamalak yapılacak işler değil bunlar.
Ruhun gönlünü yapmak isteyen,
Nefsini kurban etmek zorundadır.
Bir babanın ilk erkek çocuğu hikmette nefsidir.
İbrahim as. İsmail’i kurban ederken remzen nefsini kurban etmiştir.
Yani ‘’ölmeden önce ölmüştür’’.
Yoksa ateşe karşı nasıl galip gelebilir,firavuna nasıl dikleşebilirdi ki.
O çok zeki birisiydi.Yenebileceğini bilmeden savaşa kalkışacak ahmaklardan değildi.
İslam teslim kökünden gelir.
Bu teslimiyet ilmedir.
Doğruyadır.
Hakkadır..
Alemde her ne var ise haktır demiştik.
Hakk’ın sıfatlarının tecellisinden ibarettir.
Şeytanla savaşmaya kalkışan onu nasıl yeneceğinin ilmini öğrenir,uygular...
Ya yener ya yenilir ama körü körüne savaşmaz.
İlimsiz, kudret ve kuvvetsiz savaşa kalkışılmaz.
Öyle değil mi efendim.
Bir seferlik sohbet için hacim arttı.
Şimdilik yeterli sayalım....
selam en selame