soru-cevaplar-2
hay......( 4/15/2009 )
---------------------------------------------
Merhaba Hocam,
Ben yıllardır hep aynı oyunları yaşıyorum.Etrafımdaki bazı kötü insanlar ile bir olan iblis ve soyu(hepsinin görevi gereği)hep aynı oyunları oynuyor.,beni oyuna getirebilmek için.Sizce bu ne zaman biter? 20 yıl oldu.İlk zamanlar çok zorlandım.Ama şimdi kolaylaştı,fakat yine de zorlanıyorum.Bu durum ne kadar sürer hocam.Galip taraf belli olacak mı?Selam ve sevgimle...
Tarih:16 Nisan 2009 Perşembe 01:31:37
RE:SELAM
Bu dediğiniz süre boyunca Nefsin aynı makamındasınızdır,.
Zikrinizi artırır,nefsinizi bir üst makama tefi ettirirseniz oyunun türü ve oyuncuları hemen değişir.Şeytan size de o yeni makamın yeni sahnesinde, yeni oyundaki yeni rolüyle karşılık verir,şeytanın ve askerlerinin oyunları son nefese kadar bitmez.
Terfi ettiğiniz her makamda belli bir süre keşif yapar eğlenirsiniz.Oyalanıp kalmaz seyrinize,zikrinize devam ederseniz bir üst makama çıkarsınız... ve böylece sülukunuzu tamamlar,ömrünüz vefa ederse rabbinize bu dünyada iken kavuşursunuz..
Yani miracınız gerçekleşir.Nur-u tevhide mazhar olursunuz.
Geri iade edilirseniz, yeniden ümmeti Muhammet için,insanlığın gelişmesi adına, şeytanla ( Allah’ın celal sıfatıyla) savaşmaya yeniden başlar,devam edersiniz....
Dönüşünüzdeki (şeytanla-celalle) savaşınız başlangıcınızdan daha şiddetlidir.Ancak bu seferinizde tevhit (nur-u Muhammed’le) ve ilm-i ledün bilgisiyle mücehhez olduğunuzdan, her defasında şeytanı külli olarak yenilgilere uğratırsınız...
Bu başarılı velilerin hikayesidir.
Her gidip dönen başarılı olmamıştır...Bunun misali islam ülkelerinin içinde bulunduğu zillet,küffarın yaşadığı izzet halidir.
Bu demektir ki islam velileri,maalesef şeytanın oyununa gelmişler,islama hizmet ediyorum zannıyla nefislerinin etkisinde çoğunlukla küffara hizmet etmişlerdir.
Yani yaptıkları her dua,göklerde yanlış bazı kapıları açmış, o kapılardan gelen melekler doğaları gereği celale(küffara) yardım etmişlerdir.
Allah miraca çıkan kuluna mülkünde dilediği gibi tasarruf garantisi vermiştir.Saniğ kudret (Adetullah)ezelden böyle kurulmuştur.
Hangi sıfata hizmet edeceği kulun tabiatına,vicdanına,bilgisine ,iradesine göre değişir.Yani nur-u tevhide ulaşanlar tam muhtardırlar.Üstelik yaptıklarından ne dünyada ne ahirette sorumlu da değillerdir.Yani onlardan hesap soracak bir merci makam yoktur.Allah’ta fena fillah olmuşlardır.Okudukları esmaullah,yaptıkları efaller efalullahtır.
Nefsine yenik düşenler olduğu gibi, tevhidin yani miracın anlamını kavramayanlar da olmuş.Tevhitte yaşadıkları vahdeti reddetmişler,hayallerinin ilahını aramayı sürdürmüşlerdir.Yani şeytanın oyununa gelmişler,celalın oyuncağı olmuşlardır...
Dikkatli olmayanlar,yanıltıldıklarından dolayı,ya meleki hizmet(cemale) zannıyla şeytani hizmet edebilir, ya da şeytanın bir desisesi ile hayatlarından edilerek, bütün emekleri, murat alamadan,ümmeti Muhammed’e hizmet edemeden,vaktinden önce(kazaen)ahireti boylarlar.
Arkalarından yetişen görevi devralacak yeni kutuplar ise henüz hayrette olduklarından zaten hataya açıktırlar..
Yahya,İsa,Zekeriya as.lar gibi veya Nesimi,Hallac-ı Mansur,Sems-i Tebrizi gibi,hatalarını hayatlarıyla öderler.
Velhasıl azizim;
Şeytanla savaş bitmez.Savaşın şekli, mertebesi, makamı değişir.
Şeytan dediğimiz Cenabı hakkın celal sıfatıdır...Evreni var eden gücün,kontur gücü, antisidir.Saniğ kudretin yok edici sıfatlarıdır.Her şey var edici güç ile yok edici gücün dengesi içinde olup biter.
Bir sıfatın diğerini tümden yok etmesinin engellenmesine,savaşın belli bir sınır dahilinde devamına hayat diyoruz.
Bir sıfatın yokluğu onu yok eden sıfatında mahvını gerektirdiğinden bu savaş devam ettikçe hayat devam eder.
O halde şeytanın varlığına ihtiyaç vardır.
Ona verilen mühlet keyfi değil, ihtiyaçtandır.
Şeytana müstakil bir güç vehmetmek şirktir.Şeytanın gücü ve kudreti Allah’ın gücü ve kudretidir.Allah’ın Celal efal ve esmalarının tecellisinden ibarettir.
Şeytana özel bir muhtariyet,kudret ve kuvvet isnat edenler şirke bulaşırlar.
Arifler,’’rabbim senden sana sığınırız’’ diye dua ederler.’’Rabbim beni nefsimle başbaşa bırakma,’’derler.
Şeytan insanın da sıfatıdır..Kanımızda sürekli dolaşır…Hararettir.Hararetimizin azıcık düşmesi de birkaç derece artması da ölüm nedenimiz olur.O nedenle sırat-ı müstakim (orta yola) mecbur yaratıklarızdır.Bilimsellikten uzak sağa ve sola kaymalarımızın bedelini çok acı bir şekilde öderiz.
Nefsimiz, cehli ve (eksikli-cüzi) yaratılışı nedeniyle ruhumuzdan çok şeytana yakındır..
Onu eğittiğimiz taktirde kemale erdikçe ruha yoldaş olur.Marifetullah bilgisinden,kur’an ahlakından mahrum kalan her kul şeytanın askeri (oyuncağı) olmaktan kurtulamaz..
Şeytan onları akıllarından çeker götürür, istediği hatayı yaptırır.Gönülle desteklenmeyen,aydınlanmayan akıl,bilinmezler denizinde yüzer,sürekli beklemediği dalgalarla boğuşur,hata eder,bedel öder..
Gönlünü devreye sokamayanlar, aklın fulüğ ışımasını aydınlık sanırlar…
‘’Aşkın delice oku
Ehline dokunur ancak
Yanmamış ateşten ne anlayacak’’
İman nuruyla aydınlananlar,Allah’ın ENNUR ismini yeterince talim edenler, şeytanı ancak tanımaya ve kendilerine ulaşan sürekli meleki uyarılarla sakınmaya muktedir olabilirler.
Meleki bağlantıyı koparmamak,şeytana fırsat vermemek için de namazlarını düzenli kılarak, çok zikir yaparak Allah’tan yardım dilenirler,biteviye..
Sırra erenlerden biri buyuruyor ki;
Yıllardır beklediğim muradım kabul oldu
Bu fakr canım cananı nur-u tevhitte buldu
Önceleri sır idi o anda herşey nur oldu
İçim dışım nur,cümle varım nura gark oldu
Gördüğüm can / can idi aynadaki biçimde
Canım cananını buldu sıfatullah nur içinde
Görür görmez cananı besmeleyi zikrettim
Yok olunca kendimde birliğimi farkettim
zühre idi evkatım na mekandı mekanım
İçim dışım nur idi yeşil nur / nur içinde
Cananı sardı canım ’’ölmeden evvel öldüm’’
Mirat-ı Mücellada rabbimi güzel buldum
Cümle arifin bu sırra ilm-i ledün dediler
İşlenen sırrı efalleri Hikmetullah bildiler
Tecelli ahire zuhur eder adı hakikat olur
Yapılanlar devreder feleği gider yerini bulur
Mirac-ı Muhammet’ten tecelli şeriat oldu
Görülen nurun vahyen işareti kuran oldu
Nur-u tevhit sıfatullah vücudunu hıfz etti
Levh-i mahfuz ol nebinin nurdan vücudu oldu
Azizim sakın ola hayrette istifrak olma
Hakikat bil bu sırrı gayrinde ilah arama
Hikmetullah sırrı budur başka Allah arama
Nur-u tevhitten murat mümin’lere et yardımı
Efali cemali işle alemlere rahmet ol
Efal bilgin kamil olsun yenilmez pehlivan ol
Olmazsa marifetin sarpa sarar cümle yollar
Bu sırrı bilmeyenler ahireti erken boylar
Efal yapar esma okur aktap dualar eder
Tecellide o dualar insan fikrine gider
O esmanın sırları akılları ikna eder
Beynlerde hüküm süren sıfat-ı cebraildir
Vehminde doğan korku sıfat-ı Azraildir
Makbul olan cemalı, reddedilen celalidir
Tecelli ederse her iki sıfat kemalidir
Meleki kudret varı külliyen ihata eder
Umumi tecelliler zat efalinden olur
Attığı ok şaşmaz gider hedefini bulur
Devreder çarkı bir gün gelir eder zuhur
Tevhittesin sebat et çalış başka ilah yok
Bu sırrı ilahinin ismi kudretullah oldu
Tevhit olmak kolay değil ten sarardı hem soldu
Tevhit sırrında aktaplar hakk makamını buldu
Varılacak son makamdır bundan âlâ makam yok
Hafız Hüseyin Kemal (g.a.s.)hz.
******
Açıklamamız uzayınca bazı manalara zarar gelmedi umarım.
Yeniden, yeniden okumakla kaybedilenler kazanılabilir.Her şeye rağmen herkes gönlünün aydınlığı kadar nasiplenir..
YORUMLAR
Böylelikle,hz ismailin farklı bir anneden,hz ishak'ın bir diğer anneden doğması sağlanmıştır.Eğe başından sare'den evladı olsaydı hz İbrahi başka bir kadın almayacak İsmail doğmayacaktı.Kan bağındaki bu farklılık iki ayrı kavme neden oldu ve biri son dinin mensuplarının biri İsrail oğulları gibi bir milletin ataları oldular..
Not : Kuran'ı kerimde Hz. İbrahim Ve Hz. Sare'ye, Oğulları İhsak'ın müjdelenmesi şöyle anlatılr:
"And olsun ki, elçilerimiz ibrahim'e müjde ile gelip; "Selâm", dediler. O da "Selâm" dedi ve eglenmeden gidip kizartilmis bir buzagi getirdi. Onlarin ellerinin buna uzanmadigini görünce hoslanmadi ve kalbine bir korku geldi. Onlar "korkma biz lût kavmine gönderildik" dediler. ibrahim'in ayakta duran zevcesi güldü. Biz de ona ishak'i ardindan da torunu Yâkub'u müjdeledik. Kadin "vay, kendim koca bir kari, su zevcimde bir ihtiyar iken ben mi doguracakmisim? Bu dogrusu pek sasilacak bir is" dedi. Melekler "ey evin hanimi. Allah'in rahmeti ve bereketleri üzerinize olmusken, nasil Allah'in isine sasacaksin. O Hamid ve Meciddir" dediler (Hûd, 11 /73).
************
Hz. Sâre'nin çocugu olmadigi için kocasina cariyesi Hacer'i hediye etmistir. Hz. Hacer Hz. ismail'i dogurunca, Hz. Sâre üzülmüstür. Hz. ibrahim yüz yirmi yasinda Hz. Sâre doksan yasinda iken Allah'in bir lutfu ve mucizesi olarak ishâk (a.s) dogmustur (bk. Hâkim, Müstedrek, 11, 556).
Allahın rasulu muhammed mustafa sallallahü aleyhi ve sellem efendimize sormuşlar..
Sizin ŞEYTANINIZ yok mu ?
Olmaz mı demiş kainatın nadide insanı..
Olmaz mı...
Ama ben ŞEYTANIMI ALLAHIN İZNİYLE MÜSLÜMAN YAPTIM....
***
Bizim aklımızın almayacağı bir şey yok aslında..Her insana verilmiş bir potansiyel var, Ve her insana verilmiş bir Kullanma Klavuzu.../Kuran'ı azimüşşan !... Hani derler ya, baı şeyleri herkes anlayamaz.. Yanlış .... Anlayabilir !.. SADECE BUNU GERÇEKTEN İSTERSE...
İsteyene vereceğim buyurmuş Allahü Teala..
Yeter ki Hz. İbrahim gibi, bütün vucudun tepeden tırnağa istemek kesilsin...Ve Hem eşi, hem de kendisi elden ayaktan kesilmiş oldukları halde, ishak ve ismail'i kendilerine evlat olarak verir...Hayretle NASIL OLUR YA RAB.. der Hz. ibrahim...Mustafa islamoğlu , Alemlerin Rabbi Allah isimli kitabında bu olayı değerlendirirken; İbrahim demişti.. Aşkla istedi.. İmkansızlıgını bile bile istedi, Ama nasıl olur diye sorması , Hayret makamından sorması idi...
İşte bu dahi delildir..
Selam olsun O'nun cc. yolunda DİK DURMAYA ÇALIŞANLARA...
Yazıya katkılarınızdan dolayı teşekkür ederim.
Bilmeyenler neyi bilmiş,bilenlere selam olsun'u hatırlattınız.Yunus veliye rahmet diledik.
Bir önceki yazımızın altında muhterem bir kardeşimiz ne anladım ne de mantıklı buldum demişti.
tereddüde düşmedim değil.Böylesi yazılardan vaz mı geçsem demiştim.
ama siz cesaret verdiniz.
teşekkür ederim.
selam en selame
Evet .Dip notta dediğiniz gibi döne döne okumak daha anlaşılır bir hale getiriyor muhteşem yazınızı.Belli bir birikimi olanlar daha az okumayla anlayabilir.çok güzel bir yazı.İbretle okudum.
''Bu demektir ki islam velileri,maalesef şeytanın oyununa gelmişler,islama hizmet ediyorum zannıyla nefislerinin etkisinde çoğunlukla küffara hizmet etmişlerdir.''
Genelde hep düşünülür ya %99 'u müslüman olan bir ülkeye bu reva mıdır? diye.Neden (Haşa, haşa) Allah bunlara yardım etmiyor diye sorgularız ya? işte bu cümlede nedeni gayet açık.
Yaptığımız ibadetler bizim zaten yapmamız gerekenler.İhtiyaçlarımız.Nefsimizin kötülüklerinden ve şeytanın şerrinden kurtulabilmemiz ve Allah'ın razılığını alabilmemiz için.Oysa bunu sanki koz olarak kullanırız.Ve şöyle düşünülebiliyor.İşte ben ibadetlerimi yapıyorum ama (haşa)Allah istediklerimi vermiyor!..Oysa bizim Allah ile aramızda bir anlaşmamı var ibadet edince verecek ibadet etmeyince vermeyecek diye?Elbette ibadetlerimizi yapacağız.Yaratıcımız takdir buyurursa verir yoksa vermez.Bu sorgulanamaz bile.
Ömrün her safhasında şeytan ile mücadele var.Ölene kadar yani.Dualarımızda söyleriz ya...Yarabbi deriz.Son nefesimizde iman Kur'an nasip eyle diye.Kelime-i şahadetle son nefesimizi vermemizi nasip eyle diye.Demek ki yaşamın son halkası bile hala muallakda.Burda da şeytan devrede.
Nice alimler vardır 70 yıllık ibadetlerinde edindikleri sevaplara aşırı güvenip Allah'a şirk koşma gafletinde bulundukları için rüyalarında bir yudum su uğruna bütün bu ibadet kazanımlarını vererek uykudan korku içinde uyanıp tevbeye gelmişlerdir.
Hayata ibretle bakmak lazım.Allah'ın kudreti akıllara sığmaz bu nedenle küçücük beyinlerimizle sorgulamadan daha da ileri safhasını öğrenmemiz lazım.Bu öğrenmenin de bir sonu yoktur zaten.Çünkü irademizin cüz'i olduğu gibi öğrenmemiz de sadece bir cüz'i dir.
Yazınızdan büyük bir tad aldım üstadım.Yüreğiniz daim çağlasın efendim.Saygılarımla.Allah (cc.)razı olsun.
Allah cümlemizin sonunu hayr eylesin.Saygılarımla.
neneh. tarafından 10/10/2009 12:24:03 PM zamanında düzenlenmiştir.