- 869 Okunma
- 2 Yorum
- 0 Beğeni
RTÜK NE YAPIYOR?
RTÜK NE YAPIYOR?
Radyo ve Televizyon Üst Kurulu (RTÜK) yeni tasarı hazırlamış. RTÜK yeni yayın ilkelerini belirlerken kıstaslarını yerli ve milli kültüre, kimliğe göre mi bazı kişi, kurum ve merkezlerin istek ve arzularına göre mi düzenliyor?
Radyo ve Televizyon Üst Kurulu (RTÜK), Başbakanlığa gönderilmesi beklenen yeni RTÜK tasarısında, programlarda alkol ve sigara kullanımını özendiren görüntülere yer verilmesi yasaklanıyor. Bu tebrik ve takdire değer icraat…
Şimdiye kadar ’Tütün Yasası’ kapsamında sadece sigaralar televizyonlarda buzlanarak gösteriliyordu. Artık alkollü içecekler de buzlanarak verilecek. Türk toplumu ve ailenin, çocukların korunması bakımından sevindirici bir gelişme.
Ancak gelin görün ki yeni tasarıda radyo ve televizyonların ihlal etmemeleri gereken ’yayın ilkeleri’nden "Türk millî eğitiminin genel amaçları, temel ilkeleri ve millî kültürün geliştirilmesi" ile ilgili madde tamamen kaldırıldı. Buna göre televizyon ve radyoların, Türk kültürü, dili, milli eğitimini geliştirmesi gibi yükümlülükleri ve Türk halk ve Türk sanat müziği yayınlama zorunluluğu olmayacak.
Böylece televizyon kanallarının Türk milli eğitimini geliştirmek adına program yayınlamak zorunluluğu kalkarken, bu maddeye uyulmadığı için kanallara müeyyide de uygulanamayacak. Yayıncı kuruluşlardan, sadece Türkçeyi kurallarına uygun olarak ve kaba olmadan kullanmaları istenecek. Türkçenin eğitim ve bilim dili haline getirilmesi için yayın yapılması yükümlülüğü de aranmayacak.
Radyo ve televizyon kuruluşlarının yayınlarının belli oran ve saatlerde Türk halk ve Türk sanat müziği programlarına yer vermelerini içeren 31. madde de taslakta yeniden düzenlendi. Müzik yayını yapan kanal ve radyoları ilgilendiren yeni düzenlemeyle, kuruluşların sanat ve halk müziğine belirli oranlarda yer vermeleri zorunluluğuna da son verilecek.
Yukarıdaki değişiklikleri okuduğumuzda; ne oldu da bu gibi değişikliğe ihtiyaç duyuldu, açıklanmalıdır. Şimdiye kadarki uygulamalar tam yerine getirilmese de bir caydırıcılık özellikleri vardı. Şimdi ise tamamen yayıncı kuruluşların istek, düşünce ve arzularına göre yayın ilkeleri belirlenerek yayın yapılmış olacak. Bu milletin ortak değerleri korunacak mı, korunmayacak mı? Bu değerler devlet eliyle korunmayıp şahıslara mı bırakılacak? Böyle düşünüldüğünde bu millete ve değerlere bir haksızlıktır. Bu uygulamalar, gaflet ve ihanet boyutuna ulaşmamalıdır…
Bir toplumu oluşturan, yaşatan, geliştiren maddi ve manevi değerleridir, kültürüdür. Bu değerlerin yaşanması ve yaşatılmasında Medyaya büyük görev ve sorumluluklar düşüyor.
Yayıncı kuruluşların yayınlarını belli kural ve ilkelere bağlayan RTÜK da büyük sorumluluk altındadır. RTÜK kime, neye hizmet ettiğini bilmelidir. Bu konuda başbakanlığa büyük görevler düşüyor. RTÜK görevini milletin değerlerine bağlı kalarak ve milletin geleceğini düşünerek yapmalıdır.
Bilerek ya da bilmeyerek bir yerlere değil de bu millete hizmet etme gayretinde olmalıyız. Yüksek hedeflerimiz, kültürümüz için olmalıdır. Bu değerler yolunda çalışmalıyız ki, o zaman toplumumuzda kendiliğinden birçok şeylerin düzeleceğini görelim. Gündelik siyaset, çıkar grupları, dışardan güdümlü gizli veya açık hesap ve senaryolardan uzak durmalıyız. Türk toplumunun şerefi, refahı, itibarı, bağımsızlığı ve geleceği için kimliğimizi, Türk dilini, Türk tarih ve kültür bilincini kaybetmeden korumalı, yaşatmalıyız.
Üst Kurul olarak görev yapan Radyo ve Televizyon Üst Kurulunu, ilişkili olduğu bakanlığı, ya da başbakanlığı yeni RTÜK tasarısını gözden geçirmeye, bir kez daha değerlendirmeye ve düşünmeye davet ediyorum.
YORUMLAR
Bu ülkede RTÜK saçmalık bence....Düşünce insanın beyninde...Beyinler çalışmıyorsa düşünemiyorsa RTÜK' e ne ihtiyaç var ki....
her yasak tatlı gelir insana....
İnanç olduğu müddetçe bizim müslüman Türk toplulumuzda; zaten içki, sigara gibi ahlakı bozan ve yeren diğer unsurları da seyretmez....ve de Seyr eylemez...
Katılıyorum ve Kutluyorum. Sınırsız özgürlük, tüm değerlerin yerle bir edilmesine zemin hazırlayabilir. Belli odakların güdümünde, başka belli odaklara anlamsız ve sınırsız özgürlük anlayışıyla sonun başlangıcına geçit verilmemesi düşüncesindeyim.
Ancak Yüce Meclis'in de, milli, manevi duygularımızı dikkate alarak, en hassas ve olumlu şekilde karar vereceğine inanıyorum yada inanmak istiyorum veya öyle olmalı. Olmak zorunda. Saygılar.