BABA ÖZLEMİ 9
Kader hala Mehmet ile hasta adamı düşünüyor, onlar için çok üzülüyordu.
Bir gün ablası “ Hadi enişteni hastanesinde ziyarete gidelim” dedi.
Darülacezeye de doktorluk yapıyordu eniştesi. O da insana değer veren, onların acılarını paylaşan iyi biriydi ve işini hastalarını çok seviyordu. Bu fakir, kimsesiz insanlara yardım etmek onu mutlu kılıyordu.
Ablası ile darülacezeye geldiler. Eniştesi onları görünce çok sevindi “hoş geldiniz” dedi
Çay içip sohbet ettiler. Bir ara kader “hastalarını ziyaret edebilir miyim” dedi.
“Tabi” dedi eniştesi .
“Kader bak, burasını gez, seversen hemşire olarak alalım sen,i okulun bitiyor”
“Bakalım” diye odaları dolaşmaya başladılar. Yaşlı insanlar onları görünce çok mutlu oldular
Kader hepsi ile ayrı ayrı konuştu. Hatırlarını sordu ,herkesten ayrı dualar aldı. Çoğu sıhhati idi. Birkaç tane hasta olan vardı.
“enişte onları da görsem” dedi kader.
Koğuşları dolaşmaya başladılar. Eniştesi anlatıyordu hastalıklarını.
“Bir hastam var, vakti ile varlıklı, iyi bir ailesi varmış, durumları iyi imiş, insan ne olacağını bilemiyor. Şimdi hasta.
Bir oğlu var. Ara sıra geliyor. Çocuk okuyamamış, iş de bulamamış. Babasını ziyarete gelir, çoğunlukla da bunu yemek zamanı yapar, yemeği ikisi bir yer, babası daha çok oğluna yedirir”
Kader şok olmuştu “ Nerede bu hasta” dedi.
Eniştesi “bu ne heyecan, dur bakalım” dedi.
“Enişte, böyle bir hasta bizde de vardı ama ben onların izini kaybettim. Aylardır onları düşünüyorum. Zavallı
Mehmet nerde? kışı nasıl geçirdiler? Onları düşündükçe kahroluyorum. Hadi beni o hastaya götür. Belki onlardır” dedi.
Ablası, eniştesi üç kişilik bir odaya girdiler. İki hasta oturuyordu ama onlar değildi. Birisi yatıyordu, yüzünü göremedi. Belli çok zayıfça idi. Üstü örtük, bir kolu dışarıda idi. Kaderin içi sızladı.
“ Hastalığı ne” dedi
“Biraz ciğerleri rahatsız. Bize 10 gün oldu geleli ama iyi bakılır tedavi olursa iyileşir kanatın deyim”
Böyle konuşarak hastaya yaklaştılar.
Kader bağırmamak için ağzını kapattı, pijamadan tanımıştı, üzerinde kaderin götürdüğü pijama vardı. Biraz solmuş olsa da adamın yanına geldi, yüzüne baktı evet oydu, çok zayıflamıştı ama. Kader, onu hemen tanıdı. Ağlamaya başladı ne hikmettir ki bu adamı çok sevmişti. Görünmez bir bağ unu kendine çekiyordu. Yavaşça yatağa oturdu, eli ile saçlarını okşadı, yüzünü sevdi. Ablası, eniştesi şaşkındı. Bu kız ne yapıyordu. Kader, kendini tutmasa hıçkırıklarla ağlayacaktı. Hasta adam yüzünde gezen eli hissetmiş gözlerini açmıştı. Kaderi karşısında görünce şaşırdı, önce tanıyamadı, sonra dikkatli baktı
“Sen misin küçük hemşire? Sen nerden çıktın”
Doğrulmak istedi yattığı yerden.
Kader “ Rahatsız olma, ben ne zamandır sizi arıyorum, buldum şükür”
Hasta adam kaderin gözyaşlarını sildi.
“Benim melek kızım, ağlama ağlama beni de ağlatacaksın, zaten senin iyiliklerini hiç unutmadık, seni hep sevgi ile andık”
“Oğlun, o nerde” dedi Kader.
YORUMLAR
Ne kadar iyi insanlar var.Var aslında Ayşe hanım.Ender rastlasak bile var.Zaten dünya öyle iyi insanların yüzü suyu hürmetine duruyor.Merak ediyorum işte şimdi.Acaba hasta yatan adam Kaderin babası olabilir mi.İnanın ki merak ettim.Hatırlar mısınız bir zamanlar yıllar önce radyo tiyatrosu vardı trt 1 radyoda.Heniz lise çağındaydım.öss ya hazırlanırdım,o saatte uyumazdım ders çalışmak için.Fakat o radyo tiyatrosunu hiç kaçırmazdım.O zamanlar böyle çok kanallı tv ler yokdu.Sadece trt 1 vardı siyah beyz yeni yeni.80 yılı diyeyim.İşte şimdi de sizin bu eserinizi takibediyorum.Beni nerelere götürdünüz,gençlik dönemlerime.Çok başarılı bir eser.Tebrik ederim.Merakla bekliyorum.Sevgi ve selamlarımla.