- 446 Okunma
- 2 Yorum
- 0 Beğeni
Sırnaşmadan Evvel Oku Yazıtı
tavlamak bir sanat değildir, kepaze bir tatminsizliktir; tavlanmak da ahmaklık...
biri birinden bir şeyi kumpasla aldığında alan aldığından ve alınandan bir an önce kurtulmaya çalışır.
tavlanandan çabuk bezmek, yalan dolanla elde ettiğini elinde tutamamak, hara güre savurmak, kıymetsizleştirmek hep bundandır.
peşinde pervane olduğunda biri, seni sende olmayanla şişirmeye başladığında bu, hoşuna gidiyor ya, tekmeyi bastığında canın yanıp zırlamaya başlama. böyleysen zaten sen bir alıksın. reva sana ne diyeyim.
senin için ölüyorum!
hadi ya.
sen olmazsan yaşayamam!
ciddi mi?
o var ya o, seni alamazsa seni öldüresiye senden nefret edecektir, biliyorsun değil mi? bu format hep böyledir. bu nefretle de bazen senin canına ve huzuruna kast edecek ve bazen de özgürlüğüne...
bunu bil de, böylesine öyle sırnaş....
mailis nalars
YORUMLAR
Teşekkür ederim IRIZA,
ve devamında bu yazının şunlar da olmalı:
işin tuhafi şu: biri var mesela ve zeki değil. biri ona sen zekisin dediğinde bu onu ona çekiyorsa; ya da o aslında kıyısına yaklaşamayacak biriyken, sırf onu beğenmezmiş gibi göründü ve ona ilgisiz diye ona ilgi duymaya başlıyorsa o ve sonra hop onun kucağına atlıyorsa burda yaşanan eziyetler sonrasında yanan can insanın kütür kütür vicdanını söküyor ve sonra ortalıkta adam gibi gezilmiyor yaralıların yaralarından akan irinlere basmamak mümkün olmuyor. vıcık vıcık dert. o beni aldattı, o beni kandırdı, o beni o beni... oh etmiş o sana.
gözlemler bunlar. çok dinlediğim ve gördüğüm yaşamlar. aşağı yukarı hep böyle. yaş cinsiyet fark etmiyor. şehveti aşk sananlar genelde aldananlar oluyor. yaşamı pratikte kolaylaştırmak için şehvet ve aşk kavramlarının ayrı ayrı kabulu gerekiyor bence ve kavramlara yaşam alanı tesisi için birbirine bulaştırmadan kabullenmek ve daha doğrusu kavramak en doğrusu. aynı kişide ikisinin yaşam alanı bulması da çok zor. bir biçimde mutasyon bir şey ortaya çıkıyor aşka şehvet bulaştığında. aşk elde edememenin bir sonucu daha çok. ulaşamama, varamama, kendinden çok üstte görmenin, bir tarz kendinden menkul kompleksin darallarından kıvılcım alıyor. şehvet ise evrensel bir labirent. hayvanız neticede. tüm canlıların çoğalmasına özel bir kurgu. genelde üremek için; ama insan ve bazı hayvan cinslerinde eğlence için de olabilen... aşık olduğu kişide şehvetini tatmin edenler bir biçimde ilgilerini kaybediyorlar. bu yoğun gözlemim. arada bazen duyarsınız 'elli yıldır aşk yaşıyorlar' 'otuz yıldır hiç kavga etmediler' bunlar da aşktan daha çok yaşama alışkanlıkları ile izah edilesi durumlar kanaatimce. bu yazıda, tavlamak kavramının hayvani güdümüzün eseri olduğunu ve her hayvan gibi insanın da tavlayanının tavladığından bir biçimde geçeceğini ve bunun anormal olmadığını vurgulamak istedim. anormal olan şehvete aşk kılıfı giydirmek sonra höyküre höyküre bunalım çağlayanlarında dökülmek...
Gerçekleri öyle dile getiriyorsun ki, düşünmemek elde değil...Hem ders hem de zevk alarak okuduğum, usta bir kalemsin..İnsanımızın yaşadığı bu Yeşilçam dünyasını sarsıyorsun..Bu yüzden senin de, bizim de işimiz zor,sevgili Mailis..Senin gibi kalemler bir gün bu zorluğu elbette yıkacaktır...Bizlere kuvvet veriyor, senin gibi kalemler..SAYGILARIMLA...