- 964 Okunma
- 1 Yorum
- 0 Beğeni
Sızıntı...
Yürekler vardır,
Gün ışığının sızıntılarında
Terli kabuslara adanmış....
Yürekler vardır,
Gecenin karartısında ışımaya adanmış.
Bir el vardır,
Her gördüğü kimsesizliğe uzanmış...
Sızıntılarımız...
Yüreğimiz sığmaz içimize bazen,
Çorak çöllerin vahası havasında yaşarız,
Avuçlarımızdan susuzluk giderir hayat.
Bazen karamsarlaşırız,
Tıpkı güneşi gölgeleyen bulut gibi,
Giyinikliliklere yağarız,
Donar dokunduğumuz bedenler.
Yaşam...
Sokaklarında sürüklendiğimiz
Nakış nakış ruhumuzu olgunlaştıran manzaraları ile
Çıkmazları ile
Çarpıklıkları ile...
Sızıntılarımız,
Elde var sıfırlı günlerimizde
Ya da etkisiz eleman çarpılışlarımızda
Yani ha varız ha yokuz
Ama insanız...
Kanarız bazen susuzluklarımıza
Bazen de kanarız kanadığımız içselliklerde
Sızarız bazen şiirsel güzelliklerde ayılmak üzere
En ayyaş yaşamların sarhoş dokunuşları ürpertir benliğimiz. Naralarımız dilin kemiği yok gibi sallarız.
Yakarız bazen tüm yürekleri...
Yani sızıntılarımızda gölleşir hayat,
Ta ki büyürüz okyanuslara inat...
Neresinde durdursan dur bu oyunun,
Aktörünü severiz, nefret ederiz bazen,
Bazen Ayşe kadın pişirilmiş bir mutfağın, nane kokusunda ayrışırız hayatla...
Yani ne desek boş,
İnsanız
Bazen anlaşılsak ta
Bazen dışlanırız
Çoğalır sızıntılarımız...
YORUMLAR
Yürek sısıntılarımız her zaman her şekilde var olacak galiba. Ve bizler bu sızılarımızı gerek şirlerimiz ile, gerek makalelerimizle, gerekse hikayelerimizle gidermeye çalışıyoruz ama ne kadar başarabiliyoruz bu tartışılır galiba.
Bizler için galiba yazılarımız bir terapi görevi görüyor ne dersiniz
Güzel bir konu. Saygılar