- 524 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
HER GÜN... YENİDEN
Adamın biri dakikalardır köprünün trabzanlarından inmem için dil döküyor.
Ve ben dakikalardır tek bir kelime dahi etmeden O’nu izliyorum…
Otuzlu yaşlarının ortalarında. Kısa saçlı, top sakallı. Üzerinde gri bir takım elbise var, ama kravatı yok. Hani kafasının içini değil de cüzdanını doldurmayı amaç edinenlerden. Ve gördüğüm kadarıyla, ve buna bir başarı denirse eğer, amaçladığı şeyi başarmış da. O’nun gibi biriyle olabilmek için can atan onlarca kız tanıyorum. Acınası.
Konuşuyor.
Şu an sağlıklı düşünemiyorsun, diyor.
Böyle bir şey yapmak için daha gençsin, diyor.
İlerlemiş bir yaşta trabzanların tepesine çıkmış olsam bu durumu yadırgamayacak yani... Kaldı ki yirmi yedi yaşındayım ve bu benim için oldukça ilerlemiş bir yaş sayılır.
Konuşmaya devam ediyor.
Kendimi değilse de geride bıraktıklarımı düşünmeliymişim.
Dünya boktan bir yer olabilir ama yine de yaşamaya değermiş.
Korkmamalıymışım çünkü her şey yoluna girecekmiş…
Kendi hayatını gözden çıkarmış hangi insan bu sözlerle ikna olur ki? Hangi insan kendi hayatını gözden çıkarmış birini bu sözlerle ikna edebileceğini düşünür ki?.. Arkamdan yas tutacak birilerinin olduğunu sanmıyorum. Ve eğer bu “boktan” dünyanın yaşamaya değer olduğuna ve kötü giden şeylerin yoluna gireceğine dair bir inanç besleseydim içimde, zaten en başta burada olmazdım.
…Ama O bunların farkında değil. Yalnızca konuşuyor.
Erkeklerin büyük bir çoğunluğu, çaresiz durumda olan, daha doğrusu çaresiz durumda olduğunu düşündükleri kızlara yüksek bir merhamet duygusuyla yaklaşır. Sanki insanoğlunun bütün kudredi erkeklere bahşedilmiş… Tanrı’nın koca bir aleti olduğunu düşünür yine bir çoğu. Ama işin bu kısmı beni ilgilendirmiyor. Tanrı ismini taktıkları “varlığa” inanıyor değilim zaten.
Sonunda susuyor. Dağarcığındaki tüm kelimeleri tüketmiş olmalı. Boynunu kıtırdatıyor. Yüzünde pis bir gülümseme var. Bana doğru bir iki adım attıktan sonra;
- Daha fazla beklemeye niyetim yok. Benimle gelecek misin, gelmeyecek misin?
Bingo! Beklediğim cümleler tam olarak bunlardı. Şimdi her şey daha net… O, izlediği üçüncü sınıf Amerikan filmlerinden öğrendiği ucuz laflarla beni intihardan vazgeçirecek. Ve ben, teşekkür için geceyi O’nunla geçirmeyi kabul edeceğim. Ne de olsa tanımadığım bir adamın yatağına girip, tanımadığım bir adamın içime girmesi ölüme tercih edilecek bir şey!
“Siktir git!..”
Ağzımdan çıkan ilk ve son şey bu oluyor.
Öfkelendiği belli. Hızlı adımlarla ve küfürler savurarak arabasına doğru gidiyor. Ettiği küfürlerin, yarım saattir sarfettiği laflardan çok daha yaratıcı olduğunu kabul etmeliyim… Kontağı çeviriyor. Tozu toprağa kaldırarak defolup gidiyor.
* * *
İntihar mı?
Bir saniye, intihar etmekten bahseden kim?
Teşekkür ederim, ama ben her gün yeniden ölmeyi tercih ediyorum.
07.10.2009 / 23.44
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.