- 889 Okunma
- 11 Yorum
- 0 Beğeni
183 - YASAKLAR
Onur BİLGE
Gezici başöğretmenlik hayatı boyunca babamın gezmediği köy kalmamış olduğu için Antalya il ve ilçelerinde tanımadığı yoktur. Kimi talebesidir, kimi talebesinin kardeşi, anası babası, dedesi ninesi, hısım akrabası... Bir de seçimlere girince, ciple dağ bayır dolaştı, tanımadığı ve tanımayan kalmadı. Arabaların çıkamadığı yerlere ciple tırmandılar, Torosları fethettiler, dağ köylerine kadar ulaştılar. Binlerce kişiyle tanıştılar. Annem de ilçe kadınlar kolu başkanı olarak onun sağ kolu, en yakın yardımcısıydı. Propagandalarda, parti faaliyetlerinde, her yerde beraber ve omuz omuza idiler.
Her çarşamba, ilçe kadın kollarının toplantısı vardı. Diğer günlerde de diğer toplantılar... Pikniğe, sinemaya, parka, toplantıya; her yere giderken farklı şeyler giyiliyordu. Gardırobunda,
1001 GECE ÖYKÜLERİ - 7
TIRNAK - LİMAN YAYINLARI
KİTAP TEMİN ADRESİ: M. Şerikan KARA : 0 536 275 90 15
YORUMLAR
Gardırobunda, nereye gidecekse, her an giyip çıkıvereceği her tür giysisi temiz ve ütülü olarak hazırdı.
cok önemli bir sey bu evet.
Her şeye yasak koymuştu. Her yere inzibat gibi onunla ya da annemle gidebiliyordum. Arkadaşlarım sinemaya gidiyordu. Ben de onlarla gitmek istiyordum. Kendi aramızda eğleneceğiz. Babam:
_ “Hangi sinemaya gitmek istiyorsan söyle, oradan loca ayırttırayım, hep beraber gidelim!” diyordu.
babalar böyle yapiyor.
koruduguna inaniyor kiz evladi oldugu icin.
Yasaklar... Yasaklara itirazlar, isyanlar... Yasakların bittiği yerde sular duruldu.
cok fazla yassak koymayi ben yalnis buluyorum.
ileriki yillarda insanin icine dert olur belki cocuklugumu gencligimi yasayamadim diye.
güzeldi yüregine saglik.
sevgiler.
Yasaklar her zaman çekici olmuş ve insanlar yasakların hep delinmek için konduğunu düşünmüştür yaşamı boyunca. Balki yasaklar olmasaydı ya da bir başkaları tarafından konmasaydı insnalar belki daha farklı davranırlardı.
Yine bizi çocukluğumuza götürdünüz ve yine kendimizi buldurdunuz yazınızda.
Sevgiler yüreğinize
Yıllar önce lafının bir yerinde"Yasak arzu doğurur." demişti Bostancı İstasyon'unda Haydarpaşa banliyösünü beklerken yaşlıca bir bey, onunla ayak üstü sohbetimizde. Bu söze o gün orada mim koymuştum. Ziya Gökalp'e ait olan bu özdeyişin ana fikrine katılmamak mümkün değil. Yasaklanan bir şeyin cazibesi artar.Ona karşı olan ilgi gereğinden fazla çoğalır.Doğasındaki özgürlük mayasından olsa gerek,tarih boyunca insan yasağa karşı hep baş kaldırma eğiliminde olmamış mıdır zaten? Havva Validemiz de sırf bu yüzden yasaklanmış olan meyveyi yemedi mi? Yasaklar... Olmasaydı iyiydi ya...
Küçüklüğümün sürüncemeli yıllarında herkes gibi, sizin gibi hisler hissettim ben de bir parça...Büyümenin hayatın katmanlarına yansıttığı ışıkta kimi zaman hüzün, kimi zaman da sevinçler vardı...Açıkçası içinde olduğum, dışında kalamadığım ve hissederek hissettiğim bir çalışmaydı....Tebrik etmemek elde değil......