- 1790 Okunma
- 17 Yorum
- 0 Beğeni
CEYLAN
Okuduğunuz yazı Günün Yazısı olarak seçilmiştir.
CEYLAN
Ne zaman ki, “Gezme ceylan bu dağlarda seni avlarlar” adlı yanık Anadolu türküsünü dinlesem, gözlerim bir anda kendiliğinden dolar ve yüreğimin ta derinliklerinde tarifi mümkün olmasa da basit bir tabirle kıymık batması gibi bir acı hissederim…
Geçenlerde Güneydoğu Anadolu’nun kara yazgılı ceylanlarından biri daha feci bir patlamanın kurbanı olarak kara toprağın bağrına serpildi…
Serpildi diyorum, zira gazeteci Ahmet Hakan beyin tabiriyle (Ahmet Hakan’ın “General Başbuğ’a Ceylanı anlatmak diye çok manidar bir yazısı vardı bu konuyla ilgili) “Küçük Ceylan patlamanın etkisiyle bin parçaya bölünmüştür,
Annesi yerde dut toplar gibi yavrusunun parçalarını eteğinde toplamıştır
Abisi ağaç dallarına sıçrayan parçalara el atmıştır”
Henüz yeni ışkın süren bir fide ve taze açmış bir kardelen iken “feleğin acı sillesini yiyen” talihsiz ceylan bir rivayete göre 12 başka bir anlatıya göre 14 yaşındaydı.
Ne fark eder ki. Henüz on beşine bile erememiş yalçın dağların kızı bir nazlı ceylan Annesinin akşam pişirmeye söz verdiği özel yemeği makarnasından bir lokma tadamadan zamansız savrulan nice doğu insanları gibi vahşi bir kasırganın önüne katılıp gitmiştir!
Ceylan davar otlatmaya gitmiştir. Koyun da diyebilirdim ama halkımızın yaygın ve güzel bir tabiri olan “davar” kelimesini almayı tercih ettim…
Ceylan davarlarını önüne katıp nazlı edalı belki sözleri hep yokluğa ve çaresizliğe dem vuran bir Güneydoğu türküsünü de terennüm ederek yürürken yoksul Anacığından nereden tedarik ederse etsin, akşama bir makarna pişirmesini istemiştir.
Annesi belki tam takır boş kilerinden olur ya bir gün ceylanının canı ister diye sakladığı veya komşularından ödünç aldığı bir makarnayı evet yanlış okumadınız BİR MAKARNAYI avlunun isli ocağını zorla tutuşturarak, inatla yanmayan ateşi üflemekten gözleri kızararak her şeye rağmen pişirmeye çalışırken ve tokluğun pençesinden nasıl kurtulacaklarının hesabıyla derin bir düşünceye dalmışken, havan mermisinin patlaması sonrasında Nazlı Ceylanının arşı çınlatan feryatlarıyla uyanmış, bağrına vura vura çığlıklara koşmuştur!
Evet, Ceylan yapılması, yerine getirilmesi en zor şeylerden birini ister gibi bir öğünlük makarna pişirmesini istemiştir!
Mesela bir iş adamımızın, bir bürokratımızın, bir subayımızın aynı yaştaki çocukları gibi, bisiklet, cep telefonu, dizüstü bilgisayar ve zaten dolaplarından tıka basa dolu olan cicili- bicili elbiselerden istememiştir.
Hem Ceylanın saydığım emsali çocuklar gibi ayrı ve hususi bir odası da yoktu zaten.
Bütün Doğu ve Güneydoğu kızlarının hayatları boyu yani evlenip çoluk –çocuğa karıştıktan sonra bile hiç olmadığı gibi…
Ceylan büyüyüp nazenin bir genç kız olduğunda da Annesi öteki varsıl Anneler gibi, marka elbiseler, beyaz eşyalar, çok pahalı mobilyalar, şık takılar ve son model bir araba alamayacak, kızına bazı çeyizler işleyip gönlünü almakla yetinecekti…
Ama Ceylan öldü. Yokluktan, açlıktan, umutsuzluk ve çaresizlikten, ömürleri boyu hep ürkek, hep serzenişli, hep anlamsız boş gözlerle bakan nice öteki ceylanlar gibi…
Yaşasaydı da insanca yaşayamayacaktı ama her şeye rağmen keşke yaşasaydı.
Muhtemelen, sarı ve uzun süredir yıkanamadığı için yapış yapış saçlı, mavi, gözlü, lastik ayakkabılı ve yabani gülüşler saçan dünyalar tatlısı bir kızdı Ceylan…
Annesinin çıkınına koyduğu ekmeklerin bile yarısını belki koyunlarına, kuzularına yediren minicik bir yaşta bile gözü- gönlü tok bir Keççik’ti Ceylan…
Şimdi minnacık mezarına her gün yüzünü süren Anne- Babası gibi asil, misafirperver, mert ve mürüvvetli bir Güneydoğu insanıydı Ceylan…
YORUMLAR
yazar hangi bölgeyi anlatmış bazı arkadaşım hele bir söyle. yazar gerçeklerin altını üstünü çizsin elini öpüp başımıza tac edelim. yazar! senaryo yazarak tek gerçeği "bir küçük kızın ölümü"nü kullanmış tek gerçek o dur gerisi sömürüdür.
ben de bir yazar! olarak size bir yazı yazayım. güneydoğu da parçalanan, dönüşüne bir hafta kalan bir ana evladının içinde geçtiği tek gerçek olan. ve öyle bir süsleyeyim ki kendi bencilce sömürümle site hüngür hüngür ağlasın. ve gerçeğin altı nasıl çizilir yazar" arkadaşlarımız da görsün
yapmayın yafuuu..
"yazar bölgeyi irdelemiş" ??????????????
siz hangi yazarı okudunuz bazı yorum yazan arkadaşım.?????
kız evlatlarını satan, kafası estiğinde töre yöre diyerek tak diye çekip vuran dağa davar gütmeye yollayan, ( bu arada bu ailenin erkek evladı yok muydu ? onlar nerdeydi Ceylan davar güderken ?????? )
yok yeminle içim kaldırmıyor artık. bu yazılanları da bu yazılanlara sırtını dayayanlara da
yazar şimdi Ceylan için ne çok şey yaptı değil mi..
gözlük kullanıyorsdanız lütfen yenileyin gözlerinizde bir bozukluk olmalı. varsa hoşgörebilirim. ama gözleriniz gayet net görüyorda gelip bu yazının altında böyle yorum yazıyoırsanız acınacak haldesiniz
eyvallah yazara da yazarı kutlayana da
iyi prim yaptı sayemizde yazar!
Ceylan mı... ????
Yazarı kutluyorum, ince bir konuya değinmiş Ceylan'a da Allah' tan rahmet diliyorum.
Kederli ailesine baş sağlığı diliyorum. Ama; diğer arkadaşlarında dediği gibi Ceylan'lar Türkiye geneline dağılmıştır.
Batıda ki Ceylan da doğudakinden farksızdır. O sizin dediğiniz kalbur üstü insalar pek seyrektir. Bildiğimiz bir gerçek varsa o da Türkiye'de büyük bir çoğunluk aynı sıkıntıyı çekmektedir.
Mayınlarla sadece halk değil, Mehmetçik'de basarak şehit olmaktadır. Eğer çok kolay olsa, devlet önce kendi askerini bastırmaz o mayınlara, demek ki çok kolay değil.
Neden doğunun başka sorunlarından bahsetmiyorsunuz. on iki, on üç yaşında kızları para karşılığı satanları, olmadı, berdel edenleri neden anlatmıyorsunuz? Bunlar doğunun sorunları değilmidir sizce?
Saygılarımla...
EMİNE45 tarafından 10/6/2009 11:47:59 PM zamanında düzenlenmiştir.
Değerli Yüreği kutladım ve Günün yazısını tebrik ediyorum...
Sevgili Mahzun Prenses' e katılıyorum ayrıca bu ülkede bir ölümün ve ölümlerin ( kim olursa olsun rengi ve ırkı hiç ayırmadan) bir Cem Garipoğlu'nun cinayeti kadar ses veremiyorsa üzücüdür! ve en çokta üzücü olan Medya/basının kör olmasıdır veya çifte standardcıdır.
Selam ve saygılarımla
Sayfada bazı arkadaşların , yorumları ile yazara haksızlık emiş olduklarını görmekten ciddedn sıkıntı duydum.
-Yazar bir gerçeğin altını çizmiş ve de bu gerçek konu olarak şu an g.doğuda yaşandığından dolayı,yazar bölgeyi irdelemiş.
-Caylanlar ölmesin demekle olmuyor.
-Ceylanlar için ne yaptık ? Sahi ne yapabiliriz ?
-Acısını çeken bilir.
Ne yazık ki Türkiye genelinde insanlar arası eşitsizlik var.
-BUNA YAŞAM ADİL DEĞİL diyebiliriz.
-BUNA SİYASİLERİN EGOTİZMİ DİYEBLİRİZ..
-Her yazar duygu ve düşüncesini belirten makaleler yazmıştır/yazmağa devam edecektir.Siteler bundan dolayı halka mal olmuştur.
-Kaldı ki bir gecelik sevişmelerine 100 bin dolarlar ödenen ne diziler izliyor vatandaş.
-Bence siz onlara itiraz edin.Siz o mantıkla yola çıkın.
-Ceylanlar için bir şey yapamıyorsanız da/Yazarı asla eleştirmeyin.Bu hakka hiçbiriniz sahip değilsiniz.
-Yazıyı ve yazarı.......
KUTLUYORUM.
Onurumsun'a ve Mahatma'ya tamamen katılıyorum. Bunlar ülkemin gerçeği. Bir bölgeye mal etmeninin, içten içe askerine, vatanına kin beslemenin kimseye faydası yok.
Bu sitede Güneydoğu şairlerinin ayrımcılık yaptığına defalarca tanık oldum!
Birçoğumuz kardeşlik mesajları verirken bir kesimin de ayrımcılığı körüklemesi canımı acıtıyor.
Neden Kurtuluş Savaşı yıllarında olduğu gibi tek yumruk, tek yürek olmuyoruz?
Ceylan'ın hikayesi gerçekten çok üzücü. Günlerdir izliyoruz TV lerde. Ama bunun yanında çok daha fazla olaylar da okuyor, biliyor ve duyuyoruz. En az Ceylan'a sahip çıktığımız kadar diğer olaylara da sahip çıkmak zorundayız.
Bakın Dört tane kız kardeş birlikte ölüme gittiler siyahları giyerek. Bunları da sorgulamalıyız. sanırım değil mi?
Ama unutulmaması gereken bir konu var sayın yazar. Ceylan'lar yalnız doğuda yok. Batıda güneyde, kuzeyde binlerce ceyaln var ve bu Ceylan lar bir hiç uğruna yok ediliyor ve yok edilecekler.
Bir ricam var sizlerden. Bölgeselleştirmeden verin örneklerinizi Ve Türkiye'nin her tarafında bunların var olduğunu söyleyin. Hiç değilse bölgeciliği edebiyat sitelerine taşımayın/taşımayalaım. Çünkü gerçekten bizler için çok üzücü bölgesel ayrımcılık.
Hiç bir kadının, hiç bir kız çocuğunun, hiç bir çocuğun ülkemin hiç bir yerinde yok edilmesini, yok sayılmasını, katledilmesini istemiyoruz ve bunun içinde var gücümüzle bağırıp haykırıyoruz. Onun içinde el ele verip hep birlikte bir bütün oluşturmayı başarmalıyız yazılarımızda olsun.
Saygılar
hiç bir canlının öldürülmesine tahammülüm yok. hele ki canım ciğerim çocukların öldürülmesine...asla ve asla
ama bakıyorum yine bir yavrunun ölümüyle prim toplamak adına günlerdir biriktirilmiş ne varsa dökülüyor. tek Ceylanmıdır ölen öldürülen
20 yaşındaki bebelerini şu ülke için kaç ana baba feda etti bombalara, kurşunlara
Ceylan dağda parçalandı, şehrin göbeğinde kaç bebe parçalandı sinsice hazırlanan bombalarla
bu ölüm faslı.. bir de yazının bu kadar dramatize edilmesi... senaryo güzel yazılmış makarna pişirecek anne, özel odası olmayan küçük kız, cicili bicili alınamayan giysiler...
siz nerede yaşıyorsunuz sayınsehriyar???
bu ülkede yaşamıyorsunuz galiba!!!
İstanbul, İzmir gibi koca koca şehirlerin göbeğinde yaşayıp da bir ekmeği bulmakta zorlanan aylarca aynı kıyafeti gece yıkayıp gündüz giyen, iki odanın içinde tıkılan yüzlerce insan olduğunu göremeyecek kadar ülke dışındasınız sanırım.
işte bu provoke yazılar söylemler yüzünden ülke felaketin sefaletin son basamağında
günün yazısı olarak seçilmesine ve bu yazıya puan verip güne gtirenlere itirazım var
bir edebiyat sitesinde olduğumu sanıyordum ve gayet de mutluydum bu sitede bulunmaktan. son zamanlarda fazla online olamıyorum ve her girdiğimde sitenin edebi alan mı siyasi arena mı etnik saldırı mekanı mı olduğunu anlayamıyorum. şu yazı bölümünü kapatın gittin yönetici kardeşlerim yafuuuu
arada emek verilip gerçekten öykü, makale olarak değeri olan paylaşım yapanların emeği heba olup gidiyor bu türksün kürtsün, senden üç öldü benden beş öldü, sen doydun ben aç kaldım, hani bana hani bana... saçmalıklarını okumak zorunda mıyız. o tür yazı! ların paylaşıldığı ve bol bol edebsizlik yaşanan siteler var. gidin orda yazın arkadaşım. edebiyat sitemize edebi çalışmalarla gelin
Yazı bölümündeki bu dengesizliğe itirazım var
güne gelen bu yazıya puan verenlere itirazım var
yöneticilerin bu yazı bölümüne bu kışkırtıcı söylemleri asan arkadaşlara tanıdığı hoşgörüye itirazım var
"Anne- Babası gibi asil, misafirperver, mert ve mürüvvetli bir Güneydoğu insanıydı Ceylan"
nerden biliyorsun kardeşim. kaç kez gittinde konuk oldun Ceylanın evine ???
kaç kardeşlerdi Ceylanlar ??
babası neredeydi Ceylan davar otlatırken ????
bizler evlatlarımızın önüne siper oluruz bir savaş alanında
kürtler neden bebelerini savaş alanına önden sürerler ????
cidden yetti artık
Yazınızda bahsettiğiniz olay çok üzücü. Allah rahmet eylesin Ceylan' a . Ama unuttuğunuz bir şey var. O Ceylanlardan o kadar çok var ki. Tüğrkiye' nin her tarafuında. Kadın sorunuysa Türkiye' nin her tarafında aynı. Batıya da gitseniz böyle, Doğuyada, güneyede. Karadeniz kadınının durumu daha zor. Sırtındaki odun yüküne aldırmadan uçurumu andıran yerlerde yürüyor ve isyan etmiyor. Evet o mayınlarda askerlerimizde şehit düşüğyor. Tıpkı Ceylan gibi.
ceylan'ın dramı elbette üzücü...
ama bölgede yaşayan kadınların tek sorunu bu mu?
ceylana gösterilen b u duyarlılığın aynısı neden başka konulrada gösterilmiyor, diye soruyorum bazen...
ne midir bölgede yaşayan kadınların başka sorunları?
işte bir haber metni...
birlikte okuyalım:
"Hakkari Üniversitesi tarafından düzenlenen ‘Kürt Kadın Kongresi’nde kadınların yaşadığı cinsel istismarlarla ilgili çarpıcı açıklamalar yapıldı. KAMER (Kadın Merkezi) Başkanı Nebahat Akkoç, Doğu ve Güneydoğu Anadolu’da her dört evden birinde kadın ya da kızların ensest ilişkiyle cinsel istismara maruz kaldığını söyledi. (Milliyet)
ceylan bir kere parçalandı; ya her gün, yüreği bedeni parçalanan kızlar???
Bu gerçek mi,gerçekse çok acı ya,gerçi gerçek olmayan düşler de acı olabiliyor bazen.Çok etkilendim.Ne diyeyim bilmiyorum ki?gerçi ne denir ki?ya da neler neler denmezki?