NE İSTEDİĞİNİ BİLMEKTİR AŞK...
Kız o gece yine çaresiz,ümitsiz bir özleme acı(k)mıştı. Kendi hıçkırıklarını duymamak için kulaklarını tıkıyor ve Allahım bitsin bu acı ya unutayım onu yada öldür beni ama ona geri döndürme diye yalvarıyordu ayrılığın acısı büyüktü en çok sevdiğinin acısını bir zamanlar en nefret ettiği sigarayla kamçılıyordu sigarasını yaktı sanki gözlerinde alevler dansediyordu. öyle derin çekiyordu ki sigarayı içine, kaybolmak istercesine ve yine mırıldanıyordu bir kez görsemde öyle ölsem diye.Çok sevmişti hayatında ilk kez aşk acısını yaşıyor yaşadığı her güne lanetler yağdırıyordu. Aslında hiç ayrılmamışlar bağlarını hiç koparamamışlardı msn yada msj onların arada bir de olsa birbirlerinden haberdar olmalarını sağlıyordu.Belki daha çok acıtıyorlardı birbirlerini ama dayanamıyorlardı.Çok uzaktılar,aslında bir nefes kadar yakınken uzaklaştılar.
Bir gün kız acısına yenik düşüp msj attı gururu ve yaşanan acı gerçekleri geride bırakıp sadece sevdiğini düşünerek yazıyordu içindekileri 26/10/2008 tarihinde saat 12:00de ağacımızın yanında buluşalım dost yada düşman iyi yada kötü görmeliyim seni yazmıştı. neden o tarihte buluşmak istediğini oda bilmiyordu ama o tarihe kadar kendini toplamalıydı sevdiği onun zayıf,bitkin halini görürse üzülürdü,kız bunu istemiyordu sebepsiz bir tarih mesajınıda böylece göndermiş oldu ama sevdiği onun kadar cesaretli değildi aslında her dokunmak istediklerinde kanıyordu elleri ve paramparça oluyordu büyümekte olan yürekleri ama onlar ne yaklaşabiliyorlardı birbirlerine nede uzak duruyorlardı.olumsuz bir cvp verdi sevdiği aslında kızda bir umutla göndermişti o msj’ı küçücük bir umutla yapamam gelemem gelirsem dayanamam dedi sevdiği ve dinlediği şiirin bir bölümünü gönderdi
"İki sınır ülkenin dikenli telleriyiz
Dokunsak kanar ellerimiz
Hiçkimseye söylemez
Gizli gizli severiz
Kavuşarsak biteriz biz"
kız daha çok ağlıyor,daha çok tükeniyordu hak mı adaletmi kader bu mu diyor bir türlü kabullenemiyordu.inatçıydı bu şekilde bitemez diyordu bu sevgi gömülemez biz bitmemeliyiz diyordu kendi kendine. oysa ne çok kişi örnek almıştı sevgilerini artık susmalıydı.Yüreği kanar gözleri ağlardı zaten.zayıflamış yüzünün rengi gitmişti artık.Ailesi doktora götürdü ciddi derecede kan eksikliği olan kız bu duruma hiç aldırmadı çünkü sebebi yoktu artık.üzülmemesi gerekiyordu sakinleştirici ilaçlar verdi doktor kan ilaçlarıyla beraber. sakinleştiriciler hep uyutur oldu onu ruh gibi dolaşmaya başlamıştı artık.Bir pazar günü sevdiğiyle diktikleri ağacın yanına gidecekti ama sevdiği yanında olmayacaktı onun tek desteği o ağaçtı.yanına en iyi arkadaşı ona destek olmak amaçlı gelmişti beraber yürüdüler uzundu yol ama yürümek istedi kız ağacı diktikleri yere yaklaştıkça garip bir heyecan sarmıştı kızı çok uzaktan sevdiğini gördü olduğu yerde donup kalmıştı.Onlar önceleri en güzel iki aşıktı her gün beraberken ayrılalı bir yıl olmuştu(dile kolay). Kalbi duracak,nefesi kesilecekti. Yanındaki arkadaşı onun yanına gitti selam vermek için onunda yanında arkadaşları vardı bir iş başvurusu için bekliyorlardı uzaktan izledi kız sevdiğini ayakları geri geri gidiyordu aslında hep onu bir gün görme umuduyla doluyken şimdi neden kaçıyordu, yanına gitti normal bir arkadaşından farksızdı sanki selam verdi hâl hatır sordu o an ölümden zordu derken bir saate yakın arkadaşıda aynı işe başvurduğu için onun yanında kaldı olabildiğince soğuktu tavrı kızın sevdiğinin yanından uzaklaştı beraber diktikleri ağacın yanına gitti. sevdiğide sigaraya başlamış ve kızdan saklamıştı, alkolde alıyordu haberleri geliyordu kıza 26 ekim tarihi gelmişti o gelmeyecekti ama kız bekleyecekti bir ümit de olsa vardı içinde beklemeliydi saat 11:55 i gösteriyordu 5 dk vardı içinden ne olur gel diyordu. sessiz bekleyişinin ardından sevdiğinin o sözleri aklına gelmişti kavuşursak biteriz demişti sevdiği bitseydik be kavuşup kokunu aldıktan sonra alsaydı Allahım canımı ama senin kollarında be ömrüm dedi kız ağlayarak. ömür vermişti ve ömürünün kalanında da ömrüm dediğini bekleyecekti. Yavaşça ayağa kalkıp yürüdü hâla arkasından gelicekmiş ben geldim diyecekmiş gibi dönüp dünüp baktı defalarca arkasına, ama gelmedi.Eve gitti yine derin derin içti sigarasını odasından hiç çıkmadı. daha çok ağlamıştı o gece, daha çok yanmıştı canı kokusuna muhtaçtı onun esrar gibi o kokuyu alamadıkça tükeniyordu sigarasını bitirip sakinleştirici ilacını alıp derin bir uykuya daldı birdaha uyanmak istemiyordu ağlayarak uyudu kısa bir süre sonra ard arda çalan telefon sesiyle uyandı ilacın etkisiyle sersem gibiydi kısık bir sesle "alo" diyebildi balkona çık dedi sevdiği kendine gelemedi kız rüyamıydı bu tel.i kapadı msj gelmişti yağmurun altında sensiz ıslanıyorum sen derin uykulardasın ömrüm diye şaka gibiydi hızla balkona koştu gerçekti sevdiği aşşağıdaydı ve felaket bir yağmur vardı şoktaydı kız bağırmak çığlık atmak istiyordu 26 ekim tarihinde gece 12 de sevdiği gelmişti kızın yanına telefon çaldı o arıyordu kız balkona oturdu pijamalarıyla hava soğuktu sevdiği üşüyor ıslanıyordu kıza defalarca seni seviyorum dedi kız niye gelmedin diyebildi gözyaşları içinde geldim yanındayım dedi sevdiği rüya gibiydi artık gözleri gülüyor acısı bitiyordu sarılıp beraber ağladılar denizin kenarında ayrılığın acısına. sıkıca sarılıp daha çok ağlıyorlardı acıyı mutlluğa çevirdikleri için çok mutlulardı.
Yenilmemişlerdi aşk kazanmıştı yine. onlar pes etmedikleri için şimdi en güzel aşkı yaşıyor, parmaklarında o aşkın yüzüğünü taşıyorlardı. Artık ölüm bile ayıramazdı onları. sevdiği kıza ömrümm ölürsem gel neolur ben yapamam sensiz diyor kızda sensiz yaşam haram bana nefes alamam ölürüm acınla diyordu.
bir ömrün mutluluğu artık onları bekliyordu...
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.