KİTAP
MÜZİK
ATÖLYE
- 722 Okunma
- 5 Yorum
- 0 Beğeni
HAKİKİ KÖY KAHVALTISI!
Hani görmüştük;hakiki bal,hakiki köy yumurtası,hakiki kına,hakiki pul biber...Dün dü,Ayvalık’a gitmek üzere yola koyulmuştuk;Balıkesir’i biraz geçince yolun sağında bir levha gözüme ilişti;"HAKİKİ KÖY KAHVALTISI" Hay Allah dedim;bu hakikat nece birşey ki,herkes onun peşinde ama,o hiçkimsede yok! Bir balda,biberde,yumurtada bulunuyor,onlarında yine hakikisini bize veren yok...
Bu fecaat birşey! Böyle bir fecaat ancak yalana teslim toplumlarda komik değildir. Aslında bu bir suç! Adam o levhayı asarak bize hakaret ediyor;bizi yalanla,riyayla,sahtecilikle suçluyor! Hep yalan yanlış şeyler yediniz,gelin burada,hem köyde,hem de hakikatını yiyin! Hiçbir yerde bulunmayan bu hakikat,nasıl olmuşta Balıkesir’in bir köyünde,bir köylüde bulunabilmiştir? Bu müthiş bir hazine olmalı!...
Ya da,adam bizi saf yerine koyuyor;"Ya bu adamlar hiçbir şeyi doğru ve hakikat bilemediler ki,bende ki hakikatı bilsinler,şunlara yutturiyim, yalanımı hakikat diye..Burası yol üzeri,zaten garibin bir daha uğrayacağı mı var?" Belli ki her halukarda adam bize doğrudan hakaret ediyor! Ya da ihtimal ki,adam sahiden dürüst;"Yahu bu adamlar onca sahteliğin ve riyanın içinden geliyorlar,hiç olmasa bir kez hakikatle yüzleşsinler bizim köyde...
Yalana ve riyaya ne denli batmış olduğumuzu düşünün ki,hakikate ancak kırkbinde bir köyde rastlayabiliyoruz..Yoksa adam bunu yaparak bizi mi uyarıyor?. "Ya bakın sizler yalana ve riyaya teslim olsanız da,bundan habersiz de olsanız,hakikat diye birşey var,haberiniz ola!" Bildiğim tek şey var;her ülkede böylesi sahtecilikler mutlaka vardır. Yasalar çoğu vicdanlar üzerinde etkili olmaz. Ancak hakikatın bu denli ,bir yumurtaya gizlendiğini,bir bala sızdığını,yahut bir biberde karşımıza çıktığını,yalnızca bizim ülkemizde görmek mümkün diye sezinliyorum...
Hakikat bizlerden böyle uzaklaşarak-kaçarak bir köylüye gizlendiğine göre;biz neden onlarca yaftanın arkasına saklanarak büyük iddialarda bulunuruz?.Hakikat her birimizin ön cebinde imiş gibi.
Hiçbir meslek ve meşrep gurubu kendi üzerine alınmıyor,ama,toplumun hepimizden oluştuğunu unutuyoruz. "Ben asla yapmam!","Kim bizimkiler mi? Çarpılırsın ağzını yıka! Bu sözü bir ettin bir daha etme!","Herkese de,ama,bize asla!"...E, öyle de bu hakikatin kaçışı niye,sormazlar mı adama?...
Yine de sağol,sevgili insan..Yumurtanı yemesek,balını tatmasak,biberine bakmasakta,kınanı yakacağız bundan emin ol!...
YORUMLAR
haklısınız arkadaşım bu düzenbazlığı kimse üzerine giymiyor.
peki bunlar kimler...
dediğiniz gibi bizler......
paylaşım ortak bir sorun,tabi külahı önümüze alıp biraz düşünmek kaydı ile.
sizde biliyorsunuz ki bırakın ekmek parası için yalan dolan düzenbazlığı,şurada iki satır şiir yazmak için şiir hırsızlarının olduğu bir devirde yaşıyoruz malesef.
sevgimi ve saygımı bıraktım efendim.
hoş bir yol hikayesiydi.anlamlı ve güzel tebrikler saygılar
merhaba,
guzel bir yazi.... Aslinda biraz da icim karardi... Herseyin hakikisini satan/ureten birileri bir gun kalkip: ceket, gomlek, kravat neyse artik elbisesinin uzerine "hakiki insan " diye yazdirirsa hic sasamayin :-)
selamlar,
abdullah
Tebrik ederim gözleminiz için..İşte bu toplumun çürümesi orda başladı..KÖYLÜ KURNAZI felsefesi ile bu günlere geldik...Din, siyaset, ticaret başta olmak üzere bu kahvaltıcı her alanda vardı...Bu adam, bazen ağlar bazen güler, bazen de vahşi bir yaratık olabilir..Bu adamın ruhu, bir subayda, bir doktor da bir mühendiste vardır...Bu adam dindardır, bu adam vatanseverdir...Bu toplumu mahveden ideoloji değildir, işte bu adamdır...Suçluyu tespit etmişsiniz..TEŞEKKÜR EDERİM...
