Kızsal muhabbetler(19).......
’’Bahar-ı ömrüm aşk bir maniadır ki aşmak veya tahrip etmek lazım yahut da huzurunda kalmak ve yok olmak’’(Aldülhak Hamit)
-Bırak Allah aşkına kim kime bahar-ı ömrüm diyor artık masallarda kaldı öyle aşklar.
-Ben inanıyorum Leyla vardır elbet.
-Aman sen inan sana kalsa eline el, gözüne göz değmeyecek birini beklersin.
-Beklerim tabi öyle biri olacak sevgilim gör bak.
-Amannnn güldürme beni.Neyse hamle yap hadi.
-Yeneyim de gör seni.
-Piyonları önemsemiyor hemen öne sürüyosun dur bakalım sonunda hamle yapacak ne kalıcak elinde?
Leyla ile Seda satranç oynarken Şebnem otobüste, elinde bir kitap, başını kaldırmaksızın okuyor.Bakışlarının düştüğü sayfada yazanlardan bir kısım:
’’Her yeni aşk,insanı eski bir aşkın küllenmiş anısına çeker.İzler,yinelemeler,gidiş gelişler,bağlantılar zinciri içerisinde benzerlikler kurar insan ve hemen hemen aynı tuzaklara düşer’’
Az sonra inecek Leylalara gidiyor.Leyla hanım halley istiyor ,çakma olmasın, hakiki halley olacakmış.
-Seda ne ya çabuk hamle yap! Ne bu böyle iki saate ancak bir hamle yapıyosun.
-Ufffffff Leyla satranç bu düşünmeden olmaz.
-Allahım ya masal anlat da uyuyayım bari.
-Dün bişey okudum onu anlatayım
-Anlat hamleni de düşün bir yandan ,nasıl olacaksa ikisi bir arada?
-İmparator Friedrich diye bir hükümdar, Ademin hangi dilde konuştuğunu merak etmiş.Bunu anlamak için yeni doğan çocukları tecrit ettirmiş.Büyümelerine kadar onlarla konuşulmasını,kesinlikle yasaklamış.Çocuklar ilk nece konuşacaklar görmek istemiş.Yunanca mı,İbranice mi,yoksa Latince mi konuşacaklarını çok merak ediyomuş.
-Eeeeeee nece konuşmuşlar?
-Büyük bir özenle büyütülmelerine rağmen çocuklar ölmüş.
-Hadi ya.İnsan doğasına aykırı bişey lödürüyor demek ki.
-Demek ki öyle.Hamle mi yapıyorum, işte fili şuraya getiriyorum ,çek bakalım kaleni, nasıl da dikkatini dağıttım.
-Sedaaaaaaaaaa ulan ne uyuzsun ya!
Tam bu sırada zil çaldı .Gelen Şebnemden başkası değil.
-Vayyy hatun gözlerimiz yollarda kaldı diyen de Leyladan başkası değil elbet.
-Hani ben yolda göz görmüyorum.
Aman ne oldu size ya bu ne banel espiriler diyen de Sedadan başkası değil.
-Leyla hanım halleyiniz, yeee on tane!
-Tamam yaaa birer tane de size veririm.
Satranç yarım kalmıştı, bütün güzel şeyler nasıl ki yarım kalıyor, nasıl ki beklenmedik bişey gelip aralıyor hayatımızı, işte öyle, yarım kaldı işte.
Şebnemi ,Leylalarda koyu bir sohbetteyken ,Devrim ona mektup yazmaktaydı sonu Murathan Mungan’ın şiiriyle biten.
YALNIZ BİR OPERA
Ölü bir yılan gibi yatıyordu aramızda
Yorgun, kirli ve umutsuz geçmişim
Oysa bilmediğin birşey vardı sevgilim
Ben sende bütün aşklarımı temize çektim
Vedat nam-ı diğer ’’edat’’, Leylanın güya umursamadığı,nev-i şahsına münhasır zat, yorgun argın işten geldiği gibi Leylanın penceresine bakar buldu kendini.
-Leylaaaaaa bu kız niye hiç pas vermiyo bana niye?Bakışlarında ne var aşağılama mı yoksa kırıntı derecesinde bile olsa ilgi mi?Vedat bunları düşünüp duruyor annesi yemek hazır dedi ama duyduğu yok.
Leyla bilmiyor oysa çok değil iki gün önce aynı şiiri okumuşlardı farklı zamanlarda.İkisi de güzelmiş demişdi birbirinden habersiz.
Cemal Süreyanın ’’fotoğraf’’ şiiri.Tesadüfler ki tesadüfi değildir derler, öyle mi acaba?
FOTOĞRAF
Durakta üç kişi
Adam kadın ve çocuk
Adamın elleri ceplerinde
Kadın çocuğun elini tutmuş
Adam hüzünlü
Hüzünlü şarkılar gibi hüzünlü
Kadın güzel
Güzel anılar gibi güzel
Çocuk
Güzel anılar gibi hüzünlü
Hüzünlü şarkılar gibi güzel
Cemal Süreya
Vedat aynada saçlarına baktı, saçlarına ak düşmüştü ,henüz yirmili yaşlardaydı.Bu aklar neden bu kadar aceleciydi?Aklına Yakup Kadrinin cümlesi geldi:’’Yıllar yarlardan da vefasız’’.Bir gün gelecek aklar çoğalacak,yaşlanacak.
-Leyla yaşlandığımda sen olmalısın yanımda, o dudakları öpmeliyim bir ömür boyu.
Leyla böylesi bir tutkuyla sevildiğini bilse ağlardı kesin, oysa bilmiyor.Zaten hep böyle olmaz mı?
Vedat İçinde Leyla geçen erotik bir hayal kurarken ,Leyla arkadaşlarıyla eski bir şarkıyı dinliyor.
Çok aşığın var diyorlar
Yalan de yeter bana.
Bir sevda sözü fısılda
Hazırım inanmaya.
Gönül hırsızı diyorlar
İnkar et yeter bana.
Gözlerindeki cevaba
Korkuyorum bakmaya.
Geceler uzun ve yalnız
Yoksun sabaha kadar.
Düşümde bile günahkarsın
Bunu kim hayra yorar.
Ardımdan deli diyorlar
Belki de yalan değil.
Yanımda bile uzaksın
Nasıl dayansın Gönül.
Çok ahlar aldı diyorlar
İnkar et yeter bana.
Gözlerindeki cevaba
Korkuyorum bakmaya.
’’İncesaz’’ grubunun o güzel sesli hatunu Dilek Türkan.Ne de güzel söylemiş.
-Kızlar biliyor musunuz bazen susulmalı, zaman durmalı ,içimizde herşey durmalı,bir müzik,çay ve ılık esen bir rüzgar işte bundan daha çok ruha iyi gelen söyleyin ne var?
YORUMLAR
Türkan hanıma katılıyorum.keşke bir araya gelindiğinde böylesi güzel sohbetler yapılabilse ve çoğalabilsek...
birde bende aynı şarkıda hemfikirim Ayhan beyle..
Çok ahlar aldı diyorlar
İnkar et yeter bana.
Gözlerindeki cevaba
Korkuyorum bakmaya.
ne güzel sözlerdi..tıpkı okunası yazın gibi...
kutlarım...
çok beğeniyle okudum yine..
sevgimle,,
Çok aşığın var diyorlar
Yalan de yeter bana.
Bir sevda sözü fısılda
Hazırım inanmaya.
Gönül hırsızı diyorlar
İnkar et yeter bana.
Gözlerindeki cevaba
Korkuyorum bakmaya.
Leyla'nın söylediği şarkı,mest etti beni doğrusu...
Söyleşileri izlemek beni dinlendiriyor...
saygılarımla...
Sevgili dost biraz önce arkadaşım vardı yanımda ve onunla sohbet ederken siz geldiniz aklıma. Ona aynen şunu demiştim. "Neden b,z arkadaşlar bir araya geldiğimizde şiirler, şairler ve edebiyat konusunda konuşmuyoruz" diye. O da bana " O senin ve benim ilgi aanıma giriyor. İlgilenmeyenlern böyle sohbete jatılmasını beklemek zor değil mi canım" ddiyordu.
Sizin sohbetlerinizde şairleri ve şirileri okumak bir başka haz veriyor bana.
Teşekkür ediyorum sevgiler yüreğinize