- 6568 Okunma
- 28 Yorum
- 0 Beğeni
Kadını aşağılayan bilmeceler...
Sanırım bir kaç yıl önceydi ve gazetenin birinde bir haber okumuştum. Şöyle diyordu haberde ’ Milli Eğitim Bakanlığı tarafından önerilen 100 seçme eser arasında bulunan ilköğretim kitaplarına tavsiye edilen bilmece kitabı tepkilere neden oldu ve kitabın dokuzuncu sayfasında da "Evli kadınlar dondurmayı nasıl yer" ’diye de bir bilmece soruyordu ve bu bilmece oldukça tepkilere neden olmuştu haklı olarak.
Aslında sadece bu kitap değil bir çok insanımızın kafası ne yazık ki bu tür saçma sapan şeylerle dolu ve işin garibi bu tür bilmece yahut fıkralardan da oldukça hoşlanıyorlar olması. Bu bence oldukça aşağılayıcı ve ayrımcı bir yaklaşım olduğu gibi oldukça da düşündürücü. İçerisinde yaşadığımız erkek egemenli toplumu düşündüğümde aslında bana çok da anormal gelmiyor ama bu neden bizim ülkemizde oldukça yoğunlaşıyor diye de düşünmüyor değilim hani.
Şİmdi de kadını aşağılayan bu bilmecelerden sadece bir kaç örnek sunalım;
---Geveze kadınla tespih arasında ne gibi fark vardır? / Biri çekilir, biri çekilmez...
---Adam şapkasını çıkardığı zaman kafatası görünüyormuş.Neden? / Karısı başının etini yemiş de ondan...
---Ön kapıda karınız avaz avaz bağırıyor, arka kapıda ise köpeğiniz durmaksızın havlıyor. Önce hangisini içeri alırsınız? / Elbette köpeği çünkü köpek içeri girince susar...
---Bira şişesi ile kadının ortak noktası nedir? / İkisinin de boyun kısmından yukarısı boştur...
---Kadın ve politikacıdan ortak beklenti nedir? / Çenelerini kapamaları...
---Avukatlar niçin kadın gibi uzun elbise giyerler? / Çok konuştukları için...
---Kadınla radyo arasında ne tür bir benzerlik vardır? / İkisi de her havadan çalar...
Bu örnekler aslında oldukça fazla ama ben sizleri fazla yormamak ve midemi de fazla bulandırmamak adına bu kadar yeterlidir diyorum.
Yorumu da siz değerli okuyuculara bırakıyorum...
Hiç bir ayrımcılığın ve aşağılamanın olmadığı güzel günler dileği ile...
Sevgilerimle...
Güldane Dal (20091004)
YORUMLAR
Yani kadına nasıl bakıldığının açık seçik göstergesidir. o bahsettiğiniz dizeler. Alan erkek, satan erkek, Anası babasının malı, kendisine alacaklarıda, tabiki kendisinin malı olacak. Anlayış ta çocukluktan bu temelde yüklenir çocukluk beyinlere. kız iyi birine pazarlanmayı kafasında tasarlar hep. Ben şunu severim, seçerim gibi hakkı kendinde göremez. anasının babasının verdiğineden başka elinden birşey gelmez. Erkek seçici davranabilir. Ben falan kızda ısrarlıyım diye. Yani, Kendi malı olan ve itaat eden insandan sayılıyor diye de idda eder. erkeklerin geneli. Ama yine kendisi idda eder kadının söz hakkı vermez, kadınının söz hakkını da kendisinde görür.
Ha... Deniyor ki Bölücülük, Tabi ki sahip olduğunu bu zihniyette olanlar böldürmek istemez. Küçücük bir örnek. Hep görürüz Emniyet güçleri işçisini joplar. İşçi biliriz ki anamız gibidir, her şeyi üreten yaratan odur ama hakkı hep kötektir.
İşveren ve sömürenlerse hep baba muamelesi görür. bu sistem meselesidir. Toplum düşünebilen toplum olduğu zaman ancak değişebilir.
Yine çok güzel konuydu... Tebrik ederim Güldane.
sevgiler, saygılar sunarım.
Sevgili Güldane,
Bildiğim kadarıyla yüzyıllar evvel orta asya türk toplumlarında kadının yeri erkekle eşit hatta fazlaydı.Bir karar alınırken erkek veya kadın diye ayırım olmaz mecliste
ortak akılla hareket edilir ve karara varılırdı.Ne zaman Toplumlar tek tanrılı dinlerle karşılaştılar ve tek tanrılı dinler(hirisyanlık/musevilik/ ve müslümanlık la beraber kadınlar erkelerin malıymış gibi bir toplum yapısı yayılarak genişledi.Çünkü bu dinlerin tümünde Kadınlar ikinci üçüncü hatta sonuncu sıralara yerleştirildiler.Doğal olarakta böylesi
uygulamalara maruz kaldılar ve kalmaktalar.Yaşam geliştikçe kadınlar yaşamın içinde üretkenleştikçe ataerkil toplum yapısı ikilem içinde kaldı.Hem kadınların üretkenliklerini sömürüp hem de gelişmelerini nasıl önleneceğinin hesapları yapılır oldu.Çünkü aşağıladıkları kadınlar her geçen asırda hızlı bir şekilde gelişiyor erkeksil düşünceleri ürkütüyotdu.Ve bu gelişmeler(kadınların her alandaki başarıları) artıkça telaş sardı erkeksil düşünceleri.Oturup insanlık çizgisinde buluşmak yerine birden yanan ışıkta yakalanan çelebi hırsızlar gibi ,erkeksil düşünce çamur atmağa başladı kadınlara.Fakat ne yapılsa boşuna.Hiç bir şey sonsuz olmadığı gibi (sevgi hariç) ezilen horlanan kadınlar gerekli haklarını mutlaka alacaklardır hemde erkeklerin haklarını da, daha doğrusu insanın insan olmasından dolayı olan hakları bilerek.
Sevgili Güldane,
Bu yazınız diğer bir çok yazılarınız gibi toplumsal yaralara eksikliklere şaret etmesinden dolayı sizi yürekten kutluyorum.
sevgi ve saygılarımla tekrar.
Sevgili allik,
Bu ''tür'' diyorum Türk demiyorum. Benim hem annem hem de babam Kürt ve Alevi ayrıca aşiret kızıyımda aynı zamanda ve ailemle de gurur duyuyorum...
Siz Kürtlerle ilgili yazmıyorsunuz, onlarla ilgili olmayan şeyleri yazıyorsunuz... Ve asıl tepkiyi gösteren de bence siz ve sizin gibi düşünen arkadaşlar ki var olan bir şeyi yok saymak tepkisel bir harekettir bana göre... Neyse bu konunun benim yazımla bir alakası da yok sanırım, sayfanı ziyaret ettiğim zaman aktarırım düşüncelerimi...
İsmimin anlamına gelince Farsça kökenli olduğu söylense de Ermenicede olabilme ihtimali var ki Kürtlerde de var bu ve benzeri isimler ve anlamı açılmamış gül ya da gül tanesidir hatta benim özel olarak İranlı arkadaşlarımla muhabbetimde ismimin anlamını sorduğumda gül konulan vazo anlamında kullanılan guldan'dan türetilmiş olduğunu söylediler...
Sanırım bu kadar yorumum yeterli olur...
Sevgilerimle...
Dikkatli bir okurum ben sevgili allik.
Madem soruyorsunuz hemen bir kaç ekleme yapayım. Yorumunda bunların Türk bilmeceleri olmadığını söylüyorsunuz ama bu bilmecelerin okullarda hem de Milli Eğitim Bakanlığı tarafından verilen bir kitapçık olduğunu (resme dikkatli bakmanızı öneririm ki orda ayrıca Türk bilmeceleri yazmakta) sanırım bilmiyorsunuz ki yazımın başında da belirtmiştim aslında ve yazımda bunlar ''geleneksel'' Türk bilmeceleri diye de belirtmedim dikkat ederseniz ki sizin o geleneksel bilmeceler arasında müstehçen sayılabilecek bilmelceler de biliyorum( ki bunların bir çoğu da kadını aşağılayıcıdır) ama onları buraya yazmam biliyorsunuz ki uygun düşmez. Ve ben annlerimden(!), teyzelerimden, halalarımdan çok dinlemişimdir bu tür bilmeceleri... Ayrıca siz bazı şeylere gülüp geçebilirsiniz ama ben ciddi sayılabilecek şeylere pek gülmem sevgili allik. Kaldıki kadının aşağılanıyor olması pek de gülüç şeyler olmasa gerek diye düşünüyorum.
Yorum yapmama gelince, hem yazıma olan saygımdandır hem de bana yorum yapan arkadaşlarıma olan saygımdandır sevgili allik.
Sevgilerimle...
Bence buna ortam hazırlayan biraz da kadınların kendisidir.
Sevgili allik bana yorum yapan arkadaşların yorumlarını mısraları atlayarak okuduğun sonucu çıkıyor ki bu da sağlıklı düşünebilmeniz ve yorumlayabilmeniz açısından bir engel teşkil ediyor derken netten okuduğum kısa bir yazı geldi aklıma ve sizin için ekliyorum yalnız bu yazıyı önce baştan başlayıp okuyun sonra da birer mısara atlayarak okuyun. İşte o zaman belki yapmış olduğunuz cımbızlama usulünüzün ne olduğunu ya da ne olmadığını anlıyacaksınız..
>AKP demokrasiye saygılı olacak
>ve hep böyle kalacaktır. Bu parti gerilim yaratacak
>kadar salak değildir. İlk fırsatta iktidarın
>nimetlerini halka sunacağız. Ve bu onurun
>tek sahibi olacağız. Şeriatın gelmesi
>için çalıştığımızı söyleyenler güç odaklarına
>yakındır. Üzülerek söylüyorum, belki de kan-
>dırmak için daha yalanlar atacaklar. Siyaset kavga-
>lı olacak. Olsun varsın. Biz Müslümanlar, laik-
>lere düşman değiliz. Ortalığı karıştıran kişi-
>lerin hakkından gelmesini biliriz!
Bilmem açıklayıcı oldu mu yeterince sevgili allik, bu arada size hayran falan da değilim ama nefret de etmiyorum:))
Sevgilerimle...
sevgili güldane;
yorumlardan seçmeler yaptım....
bak bakalım, haksız mıyım?
"her şeyin altında kadını o şekilde görmek isteyen beylerin imzaları vardır"
"Bütün bu fıkraları oluşturanlar sanırım erkeklerdir."
"dilerim bu milletin erkekleri bir gün kadınsız kalırlar.bedduam olsun.. "
"kim kadınlardan bu kadar nefret ediyor olabilir."
"adam. Köpeksiz yapar ama karısız yapamaz..."
"erkek milleti işte.aklı anca bu tür çalışır."
"detaya indiğimizde kadının gücünden, üretkenliğinden ve kıvrak zekasından korktuğu ortaya çıkıyor bunları yazanların. En acısı da aşşağılık kompleksi içinde olmaları."
öyle ya; bütün bu sözleri ben söylettim yorum yapanlara.
hani ben bölücüyüm ya :)))
*****
bu tarz bilmecelere zıpır/delişmen bilmeceler denir. geleneksel olarak kültürümüzde yoktur. modernizm ile haydi daha açık söyleyelim, amerikan kültüründen geçmiştir. yeni bir tür; tutar tutmaz zamanla belli olur. ama bizim geleneksel bilmecelerimizde böyle şeyler yok. yada en azından 3-5 bilmece kitabı karıştırmış birisi olarak ben denk gelmedim. olsa da bu kadar bayağı olacağını tahmin etmem.
ben bunlara güler geçerim. ister erkeklerle lgili olsun, ister kadınlarla... elbette senin duyarlılığın; saygı duyarım ama yazının ve yorumların da daha yapıcı olması gerkemez mi?
Maşallah "Yorumu da siz değerli okuyuculara bırakıyorum" demişsin ama sen herkesten daha çok yorum yapmışsın. Ya bir de yorumu bize bırakmasydın:)
ya bir de bana hayranlığınız büyüyor; farkındayım ama bu kadar da belli etmeyin :)))
ben de sizleri çok seviyorum. cidden.
allik tarafından 10/4/2009 6:06:12 PM zamanında düzenlenmiştir.
"Öküz altında buzağı arayan" çok insan var bu sitede, bölcülük ruhlarına kazınmış.Her şeyi bölüyorlar birileri bölmüyoruz diye ısrar etmelerine rağmen.....onlar zorla birşeyleri bölmek istiyor.
Kadın/erkek ikisi de insan..........bunları eşittir diye ayırırsak yanlış olur, çünkü insan vasfından önce bunların hayvanlık vasfı bile vardır.Ne kadın erkekten üstündür, ne erkek kadından.
Ama herbiri vasıflarına göre ayrılır.........
Okullar artık fuhuş yuvasına dönmüşken Türk eğitim sisteminde kitapların ise cinsel objelerle süslenmesi bazıları için normal geliyor.............
Hiçbir şekilde kadınlar karalanamaz böyle ucuz sözlerle herkesin ağzına sakız edilmemeli...........
herkesin annesi, kızkardeşi, hallası, teyzesi, eşi.......vardır.
ucuz konuşmaların sebebi bana göre nefrettir...........
çok sağol ablacığım....yüreğine sağlık.....
sevgiler
saygılar
selamlar
Sevgili Guldene Hanım. Vermiş olduğunuz örnekler ne yazık ki yüzyıllardır söylenmekte ve her an her şekilde önümüze temcit pilavı gibi sürülmektedir. Ve artık ben bir kadın olarak bu tür yaklaşımlardan midem bulanır duruma geldim.
Eleştirim erkekler için olmayacak eleştirim biz kadınlara olacaktır. Bizler anneyiz ve çocuklar üstünde her zaman sözümüz geçer. Gerek yetiştirme gerekse sözümüzü yerine getirtme konusunda. Ama biz anneler üstümüze düşen görevi layığı ile yerine getirmiyoruz. Önce biz kendimizi aşağılıyor onların eline koz olarak veriyoruz bu tür sözleri.
Ben çok zaman şahit oldum kadınların kendi için kullanılan sözleri bir başka kadın için kullandığını ve o zaman biz kadınların erkeklerden çok daha suçlu olduğunu anladım inanın bana.
Ben bir kadın olarak önce çuvaldızı kendime batırmayı uygun buluyor sonra iğneyi karşı cinsime.
Yine bizleri bir soru ambargosu ortasında bıraktınız. Ben o kadar çok şey yazmak istiyorum ki sayfanıza ama yarım keseceğim. Çünkü çok zaman bu tür eleştirileri yazımda vurguluyor kadınların her şeyden önce kendi hemcinsine sahip çıkması gerektiğini haykırıyorum ve haykırmaya da devam edeceğim.
Biz kadınlar aklımızı başımıza almadığımız sürece aynı aşağılanmalara maruz kalacağız ne yazık ki.
Sevgiler yüreğinize
onurumsun tarafından 10/4/2009 9:49:29 PM zamanında düzenlenmiştir.
Tohumu toprağa ekersin ve büyüsün diye de su verirsin ya da o topraktan kendisi alır suyunu ve büyümeye devam eder ama o büyürken içerisinde bulunduğu doğal ortama göre büyür, gelişir ve şekillenir değil mi sevgili konul? Yani sorunu kadınlarda değil içerisinde yaşamış olduğumuz erkek egemenli toplumlarda aramak gerek diye düşünüyorum. Herkes insan ama insanlığı bilmek lazım bence, insanca yaşamayı...
Sevgilerimle...
Yaklaşım tarzınızı yanlış buluyorum.sanki bir kavga bir eleştri tarzında.Kadınlar geçmişten bugüne ezilmiş ve aşağilanmıştır.Ama aynı zamanda ANNEDİR.Neden kadınları aşağilayan erkekler yetiştirmişlerdir
Sorun yine kendimizde erkeklerde değil.
Bazende olayı çok abartıyoruz .insan olmayı bilmek yeterli diye düşünüyorum kadın içinde erkek içinde.Birde herzaman yasal düzenlemelerin adaletini iyi sağlamak lazım.saygılar
konul tarafından 10/4/2009 1:51:21 PM zamanında düzenlenmiştir.
Fazla abartmıyorum sevili aysegulguncan hatta ben çok az yazdığım kanaatindeyim. Ben yazımdaki örneği bir çocuk kitabından örnekle başladım gördüğünüz gibi ki erkekleri ve hayvanları aşağılama konusuna da değinmedim ama bir yazımda onu da yazarım sorun değil. Bence bu tür aşağılamalar açık açık yazılmalı ki bur tür saçmalıklara bir son verelim. Esprilere iştirak ederek değil, değil mi sevgili aysegulguncan ve allik?
Ayrıca yazımı okuyup yerinde değerlendirme yapan diğer arkadaşlarıma teşekkür ediyorum. Gerçeklerin farkında olmak bir ayrıcalıktır diyorum ve sevgilerimi sunuyorum...
Guldane kardeş,bu bilmecelerle erkek dünyasının ne kadar aciz içinde olduğunu çok anlamlı bir şekilde vurgulamışsınız.
Kutlarım.
Şöyle düşünüyorum.Annelerimiz olmadan yaşam düşünebiliriz miyiz*.Asla.Ama onlar da bir kadın.Karılarımız olmadan,çocuk sahibi olmayı düşünebilir miyiz?.Asla.Ama onlar da bir kadın.
VELHASIL KADINSIZ OLMAZ DİYOR VE BİZ ERKEKLERİN BAŞI TACI DİYE KABUL ETMEKTEYİM...
SAYGILAR EFENDİM...
ayhansarıkaya tarafından 10/4/2009 9:00:19 AM zamanında düzenlenmiştir.
bir erkekle, bir amele sümüğünün benzerliği nedir?
- ikisi de yapışkandır
---------
bir erkekle otobüsün benzerliği nedir
kaçırdım diye üzülmeye gerek yok, 5 dakika sonra yenisi gelir?
ayşe haribden çok güldüm bu ikisine...
çok hoşmuş...
sen beni güldürdün, allah da seni güldürsün :))
sevgili güldane;
bazen de puro içen adam, sadece puro içen bir adamdır, altında bir şey aramaya gerek yok..
allik tarafından 10/4/2009 6:01:38 AM zamanında düzenlenmiştir.
....
erkek dediğin koluna taktığında yakışmalı, duvara çaktığında yapışmalı
---
bir erkekle, bir amele sümüğünün benzerliği nedir?
- ikisi de yapışkandır
---------
bir erkekle otobüsün benzerliği nedir
kaçırdım diye üzülmeye gerek yok, 5 dakika sonra yenisi gelir?
bakın burda erkeklerle ilgili olanlar da var
biz kadınlar da çok masum değiliz yani bu duruma
ki eminim daha binlercesi vardır ben zihnimden bildiklerimi yazdım
fazla abartmıyormuyuz?
sevgiler
Erkek egemen bir toplumda yaşamamız olarak gösterebiliriz bu tip aşşlağılayıcı sözleri.
Ama detaya indiğimizde kadının gücünden, üretkenliğinden ve kıvrak zekasından korktuğu ortaya çıkıyor bunları yazanların.
En acısı da aşşağılık kompleksi içinde olmaları.
Genelleme yapılır hep bu konuda.
Ama kendiyle dalga geçebilen erkekler de var çok şükür...
Teşekkür ederim paylaşıma...
Bütün bu fıkraları oluşturanlar sanırım erkeklerdir. Zira kadınlar diğer yarılarını aşağılama değil, yükseltme çabasındadırlar.
Birkaç gün önce diğer sitede arkadaş listesine almak isteyen birisinden teklif geldi.
Sayfasına gittim. Kadınlar hakkında bir şiir yazmıştı. Yorum bıraktım ve; Bu şiiri okuyan hiçbir kadın sizi arkadaş listesine almaz, listenize almanızı istemez.' dedim.
Tepkisini görmek için tekrar gittiğimde gördüm ki yorumumu silmiş!
Tebrik ederim arkadaşım sizi.
Selam ve sevgilerimle.
size katılıyorum yazılan her şeyin altında kadını o şekilde görmek isteyen beylerin imzaları vardır.bize verilen terbiyeye binaen,bizler yazmıyoruz çünkü yapmamız gereken şeyler öylesine çokki!zamanımız yok.iki meslektaş düşünün evli,eve geldiklerinde erkek oturup yemek hizmet bekler oysa beraber çalışmışlar yorulmuşlar.kadın yemeğiniı yaparken,erkeğin bunları yazacak zamanı vardır.toplumun kadından beklentileri oldukça fazladır ve bu beklentilere cevap veremeyen kadın potansiyel depresyon hastasıdır.o yüzdendirki depresyon kadınlarda oldukça yaygındır.kaleminiz daim olsun tebriklerim candan..