- 2496 Okunma
- 26 Yorum
- 0 Beğeni
OLEEEYYY AFERİN ALDIM!!! (Öğretmenlerin Okuması Dileğimle)
Okuduğunuz yazı Günün Yazısı olarak seçilmiştir.
Bugün bir anımı yazmak istedim ve ‘Recep Şahin’ isimli öğrencime ‘Aferin’ dediğimde ayağa kalkıp, yumruklarını sıkıp, kollarını kaldırarak bu cümleyi söylediği an canlanıverdi gözümde…
Bursa’da her gün ticari taksiyle gidip geldiğim ve maaşımın yol parasına yetmediği merkez köyden şehir merkezinde bir okula gelebilmek için Rehberlik Ve Araştırma Merkezi’nin açtığı kursa katıldım, başarı sertifikasını aldım, Alt Özel Sınıf öğretmeni olarak merkez okullarından birine atandım.
*Alt Özel Sınıf öğretmenliğinde sekiz yıl çalışmış, uzmanlaşmıştım. Manevi hazzı çok fazla, bir o kadar da yorucuydu. İl içinde normal sınıfa atanma hakkımızı kaldırmışlardı.
Kızımın İTÜ Devlet Konservatuarı’nın Müzik Bölümü’nü kazanmasıyla İstanbul’a nakil istedik. Mecidiyeköy Gülbağ Selim Sırrı Tarcan İlköğretim Okulu’na atanmıştım.
Daha önce atanan bir arkadaşa yıl ortasına kadar okumayı öğrenemeyen, sınıf tekrarı yapan öğrencilerden oluşturulmuş sınıfı vermişler, arkadaş şikâyetçi olmuş, huzursuzluklar yaşanmış.
İstanbul’da normal sınıfı okutma sevincini yaşarken okul müdürü bu sınıfı almamı rica etti.
Ocak ayına gelindiği halde hiç bir öğrenci okuma yazma öğrenememişti. Yılsonunda sınıfın dağıtılması koşuluyla kabul ettim. Onları çok iyi tanıyordum ve başarılı olacağımdan emindim.
Recep; on yaşında, dışarda saldırgan, sınıfta içe kapanık, derslerde aktif olmayan, sorumluluk almayan, çevresinde dışlanmış, dört yıl içinde hiç alkışlanmamış, aferin alamamış, okumaya geçmekten ümidini kesmiş, iriyarı, ekonomik ve sosyal düzeyi düşük, her gün bir düğmesi kopuk, yakasız, kir-pas içinde okula gelen, her teneffüs bir kaç öğrenciyi döven bir çocuktu.
Israrla ödevlerini kontrol edişim, sorumluluk verişim, sevecen yaklaşımım karşısında davranışlarını değiştirmeye, derli toplu gelmeye başlamıştı.
O günü ödevleri kontrol ederken Recep’in gözleri parlıyordu. ‘Öğretmenim, bir an önce ödevime bakar mısınız? Bana da ‘aferin’ deyiniz, alkışlatınız’ der gibiydi.
Kontrol ettiğimde gördüğüme inanamamıştım. Defterini kaplamış, ödevini çok itinalı yapmıştı. Başını okşadım,‘Aferin Recep, çok güzel olmuş.’ Dedim. Öğrencilere döndüm; Bugün alkışın en büyüğünü Recep hak ediyor, en büyük aferin imi ona veriyorum, hadi onu kuvvetle alkışlayalım’ dedim. O anda ayağa kalktı, kollarını kaldırdı, yumruklarını sıktı: ‘YAŞASIIIIINN, OLEEEEEYYY, AFERİN ALDIM’ diyerek bağırdı. O günden sonra davranışları tamamen değişti. O Recep gitmiş, bir başka Recep gelmişti…
Zamanım çok kısa, işim zordu. Nöbetçi olduğum günlerin dışında dinlenme saatlerinde dahi çalıştım; 43 öğrenciden 40’ı okuma-yazma öğrendi. Recep de öğrenenlerin içindeydi.
Psikolojilerini çok iyi bildiğim için fazla zorlanmadım, bazıları için mucize olan bu başarı benim için çok doğaldı.
Böyle sınıflarda başarının anahtarı; bireysel çalışmak, güven sağlamak, öğrenciye sevildiğini hissettirmek, özgüven vermektir.
Ve…
Konuşma özürlü, çok sık devamsızlık yapan, belki de yeteri kadar zaman ayıramadığım için okumayı öğrenemeyen Nevzat’ın annesi sınıfta kaldığını görünce koridorda bana hakaretler ederken diğer velilerin etrafımda sevgi halkası oluşturmaları, onun adına özür dilemeleri bütün yorgunluğumu almıştı.
3 Ekim 08
Fatma Biber (Durmuş)
* Alt Özel Sınıf: Öğrenme güçlüğü çektiği rehberlik araştırma merkezlerince tespit edilmiş olan öğrenciler için oluşturulmuş sınıf. Müfredatı hafifletilmiştir. Öğretmenlerine özel eğitim verilir.
YORUMLAR
Ne mutlu o ögrencilere ki sizin ki cok degerli ve özverili bir ogretmenleri olmuş. Onların basarılı olmalarındakı en buyuk etken sizin onlara gostermiş oldugunuz sevgidir. Azimlerinin odüllendirilmesi de ayrıca onlara iyi birer moral kaynagı olmus. Epeyce emek gerektiren bir işi basarmıssınız hocam kutlarım. Yetiştirdiginiz kardelenlerinizin hayatta basarılı olabildiklerini gormeniz sizi ayrıca gururlandırmıstır. Kutlarim sizi..
çok güzel ve derin anlamlar içeren bir yazı olmuş yürekten kutluyorum... öğretmen değilim... ama iki oğlum var... ve bir çocuk için aferinin ne demek olduğunu çok iyi biliyorum...
gözlerim yaşardı okurken inanın...başarıların taçlandırılması kadar değerli bir davranış olamaz...
çocuklarımız bir çiçektir, aferinler de onların gübresi bence...
tekrar tekrar kutluyorum... SELAM VE SAYGILAR HOCAM...
TEK TEK SİNDİRE SİNDİRE BÜTÜN YAZILARINIZI OKUYACAĞIM.
Paylaşımınız için çok teşekkür ederim.Dileğiniz meslektaşlarına örnek olabilmekse bunu başardınız.Ben de aferini çok kullanıyorum ama kimin daha çok ihtiyacı var bazen bilemiyorum.Ne olursa olsun her öğrenciye kendini değerli kılacak davranışlarda bulunmak gerekir.Önları öpmek,yanaklarını avuçlarının içine almak,boynundan kendinize çekip sarılmak,başını okşamak ve gözlerinin içine içine bakıp mümkün olduğunca dikkatini verip konuşmak...Tekrar teşekkürler hocam,sevgiler.
saygıdeğer hoca hanım
Biz de bir eğitimci vasfı ile ibretlik olayınızı okuduk ve tebrik ettik.. Bu tebrik yazınızdan ziyade fedakarca vazifenizi yürütmenize...
4 yıl pansiyonlu ve özel alt sınıfı olan bir okulda görev yaptım. Branş öğretmeni olduğum halde özel alt düzeyi öğrencilerin durumlarına vakıf oldum.. Öğrencilerin ve öğretmenlerinin durumunu yakinen bilirim.. Bahsettiğiniz gibi bu iş, özveri istiyor; insana Yaradan'dan ötürü değer vermeye bakıyor...
Sevgili Fatma Hanımcım yazınızı okurken çok duygulandım,duygu yoğunluğundan bütün bedenim ürperdi...Çok güze,çok anlamlı bir yazıydı ve günün yazısını layıkiyle almış..Ve size söylediklerim boşuna değilmiş.....Biliyordum boşuna olmadığını zaten..çokça tebriklerim ve sevgilerimi gönderiyrum güzel yüreğinize...
Değerli Yöneticilerim, Değerli Okurlarım;
Yirmi yıllık anımı günün yazısına lâyık gördüğünüz için çok teşekkür ediyorum.
Özel öğrencileri okuturken çok özel olaylar yaşadım. Okurlarımın yanlış anlayabileceği korkusuyla yazmaktan çekiniyorum.
2008-2009 öğretim yılının açılış günlerinde de 'On Dört Yaşındaki Öğrencinin Okumaya Geçiş Ve Başarı Öyküsü' adıyla yayınladığım yazı da anımdır.
Bu yazıları sizlere sunmaktaki en büyük amacım genç öğretmenlere yardımcı olabilmektir.
Dilerim amacıma ulaşırım.
Tekrar teşekkür ediyor, saygı ve sevgilerimi sunuyorum.
Türk Spastik Çocuklar derneği yönetim kurulku üyesiyim 18 yıl oldu dernek kurulalı.
Dernek çok güzel çalışmaları sonucnad bir takım tasaların çıkmasında etken olmuştı engelli çocuklarımızın eğitim almasında. Sinop'ta ilk uygulama başlatıldı kaynaştırma ve engelli çocuklarımız ile normal gelişimde olan çocuklar bir arada ders yapacaklardı. Çok okul kabul etti ve bizler düzelebilir durumdaki çocukları yerleştirdik sınıflara ve çocuklar ilk karne aldklarında yaşadıkları sevinci ve gözlerinde ki güneşi görmüştük her birmiz.
Öğretmenlik mesleği gerçekten çok özveri, sevgi ve sabır gerektiriyor. Ve sizler bunu çok iyi aşarıyprsunuz sevgili hocaç Elelrinizden sevgi ile öpüyorum her birinizin.
Sevgiler yüreğinize
Sevgili meslekdaşım,
Can arkadaşım.
Sevgi ve ilginin açamıyacağı kapı yoktur.
Recep le topluma hayırlı ve yararlı bievlat kazandırmışsın.Allah senden razı olsun.
En dermansız hastalıklar bile çevresinin ilgi ve sevgisiyle şifa buluyor.
Hel bu tutum öğretmenlikte daha da geçerli.
Yazını okurken çok duygulandım.O güzel gönlün dert görmesin.
Bu güzel anını bizlerle paylaştığın için de çok teşekkürler.
Selam sevgiler.
gül peri tarafından 10/4/2009 11:56:12 AM zamanında düzenlenmiştir.
Böyle sınıflarda başarının anahtarı; bireysel çalışmak, güven sağlamak, öğrenciye sevildiğini hissettirmek, özgüven vermektir.
Sevgili Fatma, sizinde dediğiniz gibi, sevgi ve sabır her
kapının anahtarıdır. Bunlar olmada başarı elde etmek hayeldir.
Siz sabır ve sevgiyle çalışıp diğerlerinin baş belası olarak gördüğü
çocukları topluma kazandırmayı sağladınız.
Sizi okurken tüylerim diken diken oldu. Bir an çocukluk günlerim
gözümün önüne geldi.
Bu güzel anıyı bizimle paylaştığın için sana teşekkür ederim.
Saygı ve sevgimle...
EMİNE45 tarafından 10/4/2009 8:32:24 AM zamanında düzenlenmiştir.