’Ve Allah insanı yarattı.,,
Yaşamlarını idame ettirebilmek için de, çabaların gereğini tüm kullarına ayan beyan gösterdi.
Okumak, okuyamamak, çok okumak, az okumak...
Mesleklerin oluşumu için de, böylesi gereklilik vardır elbette.
Demem o ki, bize verilen rollerin yaşamımız boyunca sahneye konulmasındaki etkenin; kişilik, alınan kültür, aile yapımızla orantılı olduğu gerçeğidir.
Bu bilinçle yola çıkıldığında; edinilen davranış ve kültürün kişilik saptamalarımızda yanılgılarımızı açığa vurucu bir tim kabul edilirliğidir...
Bir bakıyorsunuz, yıllarını kültürle harmanlayan birileri, elini kana bulaya biliyor..
Bir bakıyorsunuz; din, ahlak, kişilik yönünden süper gördüğümüz kişi, bizi yanıltabiliiyor. Her türlü pisliğin içinden çıkabiliyor...


Şimdi, karar mekanizmamızı çalıştıralım ki, _diyorum_ karşımıza gerçek insandır diye algıladığımız bireye ha işte diyelim, ’adam gibi adam.. .,,Ya da hâzâ Hanımefendi...

Şaşkınım...!!!!!
Ahlâkın sıfırlandığı bir dünyanın garibanları, kurbanları kesildik hepimiz...

Ne halden, ne dilden anlayan var...
Adam kayırma, adam yuhalama, adam, soyma, adam dövme, öldürme...
Sormayın, üffff! Öylesine efkârlıyım ki...

Hepsi sopalık vallaha!
Haksız mıyım ha?

-------------------------------------

Tam Dayaklık



’Ne Şam’ın şekeri,
ne Arap’ın yüzü,,
Kör olası gözü.
Anlamıyorlar ki laftan
Sanki Arap atı _hepsi_ safkan
Ne deeeh/den anlarlar,
Ne dur/dan
Vur lan kamçıyı
Vuuur laan!
Sıradan...

Huuuu! Vursun mu?

Güler TURAN (babidim)


Hanımefendiler, Beyefendiler:
Biz biliriz, siz bilirsiniz onları zaten...
Lütfen hoş görünüz...

Saygıyla!