- 452 Okunma
- 1 Yorum
- 0 Beğeni
Simitler üşümüştür / 4
Kollarının arasına aldı omuzunda yer açtı,ağlayan başına Leyla arkadaşının...
Leyla hanım hıçkıra hıçkıra ağlıyor zayıf omuzları şiddetle sarsılıyordu.Aynur,arkadaşının sakinleşmesini beklerken bir taraftanda ne olup bittiğini öğrenmek için sabırsızlanıyordu.
Arkadaşına hiç kıyamazdı,onu o kadar çok seviyordu ki,sırf ondan ayrılmamak için oturduğu evden bile çıkmak istemiyordu.Oysaki kocasının işyerine daha yakın bir yere taşınsalar hiçte fena olmayacaktı...
----Ya!bu kadar bir benzerlik tesadüf olamaz,Aynur adım gibi eminim o çocuğun muhakkak ağbimle bir alakası var,çok benziyor ya!
Leyla hanım bir taraftan konuşuyor,diğer taraftan da vitrinin çekmecelerini karıştırıyor,aldığını çekmeceden dışarı halının üzerine boca ediyor,ama aradığını bir türlü bulamıyordu.
Mehmet annesinin yanına sokulup sordu çekinerek,annesinin böyle deli gibi eşyaları oraya buraya atmasından,sürekli ağlamasından korkmuştu açıkcası.
----Anneciğim ne olur ağlama,ben çok üzülüyorum.Ne arıyorsun?söyle belki ben biliyorumdur.
Aynur hanım bir anda ne kadar büyük bir panik yaptığını,ne kadar aşırı bir duygusallığa kapıldığını ve Memedini hiç düşünmeden hareket ettiğinin farkına varmış içini çok büyük bir pişmanlık kaplamıştı.
Sarıldı oğluna,öylece bıraktı kendini vitrinin önüne.Halının üzerine bağdaş kurdu,oğlunu kucağına oturtup,öptü sarı saçlarını.tekrar tekrar sarıldı öptü öptü çilli yanaklarını...
Öperken Memedini simitçi çocuğun çilli yanakları geldi gözlerinin önüne,Aynur’a dönüp:
----Aynı Memedimin yanakları gibi onun yanaklarıda çili çilli biliyormusun Aynur!dedi heyecanla...
Aynur gülerek baktı ana oğula.Olup bitenden hala hiç bir şey anlamamıştı.Şaşkın bir yüzle sordu:
----Kimin yüzü çilli,sen niye böyle deli divane oldun,çekmecelerde ne arıyorsun,yoksa bana kamera şakası falan mı hazırladınız?
Leyla hanım oğlunu kucağından bırakmadan kalktı,kanepeye geçti oturdu.Memedini sımsıkı sardı kollarıyla,bir taraftan hala öpücükler konduruyordu sarı saçlarına...
Aynur da geldi oturdu yanına.Merakla kankasının anlatacaklarını bekliyordu.Leyla hanım gözyaşlarının akmasına engel olamıyordu.Ama hıçkırması geçmişti.Sakin bir şekilde başladı anlatmaya:
----Hani ben sana anlatmıştım ya,evden kaçan ağbimi.İşte O ağbimin çocukluğuna çok benzeyen bir çocuk geldi bize az önce.Yemin ederim O çocukla ağbimin bir alakası var.Bu kadar benzerlik olamaz.
----Dur bak sana ağbimin küçüklük resmini...
----Ya otur bi!kendine gel sakinleş,sonra gösterirsin.
Leyla hanım Aynur’un söylediklerini duymadı bile.Memedini bıraktı kanepeye,tekrar koştu vitrinin çekmecelerini karıştırmaya...
Mehmet annesine seslendi oturduğu yerden:
---- Annee resimler orada değil ki,yatak odasında komidinin çekmecesinde ya!
Leyla hanım koşar adımlarla çıktı salondan.Senelerdir haber alamadıkları ağbisinden hiç bir zaman ümidini kesmemişti.Hep bir haber beklemişti.Bir gün çıkıp geleceğini hayal edip durmuştu yıllardır.
Annesi Nurten hanım çektiği acılara dayanamıyarak felç geçirmiş,sekiz senedir yatağa bağımlı bir halde ömür tüketiyordu.Hiç konuşmadan,hiç gülmeden ve yerinden hiç kalkamadan,sekiz koca yıl...
Bütün bunlar ve daha da fazlası acılar,üzüntüler Leyla hanımı germişte germişti.Bugün onun patlama günüydü.Bir anda sakinleşiyor bir anda ağlama nöbetlerine yakalanıyordu.
Aynur bütün bunların farkındaydı.Arkadaşını çok iyi tanıyordu.’Baraj taştı,arkadaşımı seller alıp sürüklüyor’diye arkasından baktı üzüntüyle...
Çok üzülüp etkilenmeden,soğukkanlı bir şekilde sukunetini bozmadan,arkadaşına nasıl yardım edebileceğini düşünüyordu...Aslında kendisinin de ruhsal açıdan bazı rahatsızlıkları vardı
Olaylar karşısında çabuk etkilenir,istese de sakin olamaz.çok çabuk panik olurdu.
Kendisini bırakmamalıydı,arkadaşının ona ihtiyacı vardı.İçinden arkadaşı için dua etmeye başladı.Her bunaldığında her daraldığında Yüce Yaradana sığınır Ondan yardım isterdi.
----Hadi Memed sen bizim eve git,Ali seni bekliyor.Ben söylemeyi unuttum,seni çağırmıştı.Ben de gönderirim demiştim.
Mehmet sevinçle doğruldu yerinden,sonra suratı düştü yine.
---Ama annem...
---Annenle ben ilgilenirim,sen git.Merak etme ,annen çok iyi, sadece onu çok üzen birşeyler olmuş.Daha sonra sakinleştiğinde sana anlatır.Eğer sen gidip,Aliyle güzel güzel oynarsan,annen de çok sevinir.
---Tamam o zaman,ben gidiyorum.
Mehmet Aynur teyzesine gülümseyerek baktı,içi rahat bir şekilde üst kattaki arkadaşının yanına çıktı.
Aynur teyzesi olduktan sonra,annesini merak etmesine hiç gerek yoktu.İçi rahatlamış bir halde arkadaşıyla oyuna daldılar...
devam edecek...