Kızsal muhabbetler(18)..........
-Düşünebiliyor musun Leyla annem affedecek babamı?
Bu cümleleri kurduklarında Leylaların eve gelmişlerdi bile.Leylanın odasına girdiler, yatağın üzerinde açık kalmış bir defter ,arasında yeşil renk bir kalem ve o kalemle yazılmış olan söz:
’’İçimdeki boşluğa düş
Ben tutarım seni’’
Üzerinden defalarca geçilmiş söz.Seda okudu tekrar tekrar, beğenmişti.
-Ne güzel bir söz, kimin?
-Ben de bilmiyorum takma adla yazan birinin.
-Leyla çok mutsuzum annem nasıl yapar bunu ben o adama baba demem!
-Saçmalama Seda,ne olursa olsun baban senin ,zaten sana ayrılmazlar demiştim.
-Ama annemi aldatmış.
-Neden yapmış peki?Ruhsal bir aldatma mı fiziksel mi?
-Hey Allahım Leyla ne diyosun sen ya aldatmış diyorum.
Leyla ile Seda uzun bir tartışmanın kollarındayken Şebnem annesinin dediklerini düşünüyordu annesi neden bu denli kürt düşmanıydı, neden? Asıl olan insan değil miydi?Hem Ziya Gökalp bile kürt değil miydi ?Diyarbakırlıydı.Netten biraz araştırma yapayım dedi ama sonuç bir garip kimileri ’’Evet kürtttür’’ diyor kimileri ’’gerizekalı ne kürtü adam türk’’ diyor.Bazılarıysa asıl meselenin bu olmadığını söyleyip:
Ziya Gökap’ın şiirinden örnek veriyor:
............
Hatta ben olsaydım: Kürd, Arap, Çerkes;
İlk gayem olurdu Türk milliyeti........’’
Bu dizeleri örnek veren vereneydi.
O bunları düşünürken annesinin, arkadaşı Sema teyzeyle konuşma seslerini duydu. Annesi:
-Olur mu böyle şey Sema? Olur mu babası bir terör saldırısında şehit oldu.Şimdi kızı tutturmuş terör yandaşını seviyorum diye olacak şey mi ben bu kızı parça parça ederim de gene vermem o mikroba.
Şebnem annesinin bilerek sesini yükselttiğini biliyordu ,Bu cümleleri duysun istemişti,bir nevi tehdit işte.
Uğruna bu kadar tartışma çıkan Devrim ise yemek molasında yemeğini yedi, kitap okuyor.Arkadaşları:
-Aman abi ya şurda yarım saat molamız var onda bile kitap okuyosun ,düşün düşün....işin demişler bırak şu işleri ya memleketi sen mi kurtaracaksın?
-Oğlum Sezai bu memleket okumaktan düşünmekten batmaz merak etme ,asıl okumamaktan batar.
Devrim okumasına devam ederken arkadaşları arkasından:
-Adamın adında hayır yok ki anarşist bunlar, böyle halim selim gözükürler, kimbilir devlet aleyhine ne işler karıştırıyordur.
Oysa Devrimin okuduğu sadece Sait Faik’in Kırmızı Yeşil adlı şiiriydi.
’’Kıyısına tuz ileten rüzgarı
balıkların yüzdüğünü duyarım
Dinlerim yosunların konuştuğunu
midyelerin ağladığını.
Aşkın bir kanadı vardır kırmızıdır
delinir
kan akar.
Bir kanadı var
zehir yeşili...’’
Seda Leylalardan kızgın çıktı.Aldatmanın sebebi mi olur?Aldatma aldatmadır Leylaya çok sinirlendi babası niçin aldatmış annesini ,onu öğrenmeliymiş ne yapsaydı ’’baba annemi neden aldattın neden başka kadınla yattın mı?’’ deseydi.
Bunları düşünerek bitirdi yolu. Eve geldiğinde babası daha gelmemişti,artık kendi evlerindeydiler,babası gelip almıştı onları.Annesi paşa paşa gelmişti işte ,madem kabullenecektin niye o kadar yaygara kopardı be kadın.Annesine olan saygısını yitirdiğini hissediyordu.
Seda kitap okumaya başladı annesini görmek istemiyordu.
’’İşlerine riayet ettiğin gibi,sözlerine de riayet et.Sözlerin de amellerin cümlesindendir.Ağızdan çıkan her sözün mutlaka yanında gözcüler vardır’’İBN ARABİ)
Seda okumaya devam edemedi.Tasavvufa dair okumak onu hep rahatlatırdı ama öyle doluydu ki.....
Açtı şiir okumayı denedi:
’’Canı kim cananı için sevse cananın sever
Canı için kim ki cananın sever canın sever’’ (Fuzuli)
Olmuyor ne yapsa olmuyor yavaşça kalktı içinden:
-Onunla konuşmalıyım annemle konuşmalıyım nasıl yapar bunu niçin bilmeliyim?
Bu cümleler kurulurken Sedanın zihninde Leyla karşı evden gelen müziği dinlemekte.
Gerizekalı ya ne var şunu bangır bangır açacak diye söylenirken annesi:
-Sen açınca iyi dimi Leyla hanım ?Annesi seni sorup duruyo haberin olsun?
-Kimin?
-Kimin olacak bangır bangır müzik açanın annesi.
-Allah allah niye bana taktılar ya kızların kıtlığı mı çıktı.
-Çocuk seni beğenmiş Vedat bak çok iyi çocuk.
-Ben tek bir Vedat tanıyorum o da Vedat Türkali yazar, başka vedat tanımak istemiyorum.
-Ahhhhhhh Leyla ahhhhhhhhh.
-İsme bak ya Vedat edat gibi bişey zarfı ,sıfatı,tümleci nerde acaba?
Leyla kendi kendine söylenirken karşıdan gelen müziğin sesi arttı.
-Aman sevsinler, bizim çam yarması sanat müziği dinlermiş.Zeki Müren
MİHRABIM DİYEREK
Mihrabım diyerek sana yüz vurdum
Gönlümün dalında bir yuva kurdum
Yıllardan beridir yalvarıp durdum
Sevgilim demeyi öğretemedim Gönlünde sevgime yer vermedin de
Yaban güllerini hep derledin de
Ellerin ismini ezberledin de
Bir benim adımı öğretemedim
Sonunda hicranı öğrettin bana
Ben sana sevmeyi öğretemedim
Leyla içinden verip veriştirdiği Vedata
SANKİ seni dinleyen var da.SANKİ bu kelimede EDAT tı dimi.
-Offffffff VEDAT EDAT.Amannnnnnnnnnnnnnnnnn ya.
YORUMLAR
içinde asla ''sıradan'' olmayan ve çok önemli konulara parantez açan ve aslında çok güzel mesajlar veren yine okunası mükemmel bir yazı olmuş sevgili şükran...
okuyunca dedim ki;
başımızı nereye çevirsek gördüğümüz her yüzde başka başka dertler saklı.dertsiz,sorunsuz kimse yok...
seda gerçekten zor bir dönemde..umarım bu sancılı dönemi üzerinden çabık atabilir.şebnem ve devrim için tüm yollar açılır umarım.annesi ön yargısız bakılabilse keşke..kürt=terorist anlayışıyla yargısız infaz yapmadan önce düşünmeli ve aynı kefe içine koyup tartmamalı.
ve bizim leyla gelince sanırım bu vedat'a aşık bile olacak gibi? mi?:))
kutlarım yazını..
çok çok güzeldi ve beğeniyle okudum yine...
sevgimle,,
COK SIRADAN BİR YAZIYDI AMA BİRKAC YERDE HOS VE EDEBİ ANLATIMLARDA VAR.FENA SAYILMAZ