ÖZLEMEK İÇİNİN YARISINI BOŞ TUTMAK...
Özlemi anlatabilmek zordur.Çünkü içindeki boşluğu anlatmak güçötür.Kelimeler tıkanıp kalır boğazına.Canın acır durup dururken.Gözlerin dolar yolda iki sevgiliyi sarmaş dolaş yürüyor görünce.Üşüyen ellerini cebine sokarsın boğazına kadar çekersin montunun fermuarını ama nafile ısınamazsın bir türlü.Aslında üşüüyen bedenin değildi ruhundur.
Geceleri saatlerce dönüp durursun boş yatağında.Onun kokusunun en çok sindiği yerde sızıp kalırsın sonra.Zordur ayrı kalmak içinin yarısını boş tutmak.Gördüğün en güzel şeyi.yediğin en lezzetli yemeği,izlediğin en iyi filmi onunla paylaşamadığın için acır.Zevk alamazsın artık eskiden seni mutlu eden her şeyden.Sanki her şey biraz yarımdır.Tüm şehir onun gidişiyle renklerini kaybetmiş derin bir griye bürünmüştür.Hayatının rengi o idi sanki.
Eskiden kendi kendine yeten bir insandın ama şimdi onunla öyle bir bütün olmuşsundur ki kendine bile yetemezsin.Zaten eskiye dönmeyi istemezsin de çünkü onun varlığı bile her ne kadar nuzağında da olsa sana en büyük mutluluk kaynağıdır.
Zaman boşa geçiyordur sanki.O yok akrep de hyelkovanına hasret kalsın istersin.O yok ya sabah şafağına gece de ayına hasret kalsın istersin.Ama en çok da bu özlem bitsin artık dersin...